Birsen GÜRDİL Yapı Kredi 22 yıldan bu yana Afife adına düzenlediği tiyatro ödülleri etkinlikleri ile ülkemizin ilk kadın tiyatro oyuncusu adına o yılın en yetenekli sanatçılarına ödül vermektedir. Bu yılda 2017-2018 sezonunda ödüle hak kazanan sanatçılara İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan muhteşem bir törenle bu ödüller yeni sahiplerine verilmiştir. Afife Jale’yi bir kez daha anma imkânı veren Yapı Kredi’yi Türk kültürüne yaptığı büyük katkıdan dolayı tebrik etmek gerekmektedir. Program sunumunu tanınmış oyuncular Ece Dizdar ve Engin Hepileri’ninyaptığı bu etkinlikte 15 ödül yeni sahiplerini bulurken, Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri Jüri Başkanı Prof. Dr. Merih Tangün yaptığı açılış konuşmasında “AfifeJale’nin ismini yaşatmaktan büyük gurur duyuyoruz” demiştir. Kim bu Afife Jale? 1902 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Afife, iki kardeşi olup, ünlü Dr. Sait Paşa’nın torunudur. 1900’lü yıllarda Türk Müslüman kadınların sahneye çıkmalarının yasak olduğu yıllarda İstanbul Kız Sanat Okulu mezunu Afife, şehir tiyatrolarının açtığı bir sınava girerek gençlik yıllarından beri hedefi olan sahne arzusunu gerçekleştirmek için eline geçen bu fırsatı kaçırmamış, tiyatronun kurslarında gösterdiği başarılardan sonra kadroya alınmıştır. Müslüman kadınların sadece özel gösterilerinde oynama imkânı veren bu katılımına her ne kadar memnun olmuş görünse de, genç kızın hedefinde sahneye çıkma arzusu yatmakta idi. Sahneye çıkacağı günleri bekleyen Afife çok geçmeden 1919 yılında “Yamalar” adlı bir Türk yapımcının oyununda Jale takma adını kullanarak hayatında ilk kez sahneye çıkan bir Türk kızı olmuştur. Büyük başarı gösteren Afife, daha sonraları Tatlı sır ve Odalık adlı oyunlarda üstün başarısını yeniler. Tiyatroya polisin yaptığı baskından kıl payı kurtulursa da sık sık yapılan baskınların birinde yakalanarak karakola götürülür. Afife, burada çok kötü muamelelere muhatap olur. Dövülür, fahişelikle suçlanır, hatta babası Hidayet Bey bile kızının bu davranışını hoş karşılamaz. Onu fahişelikle suçlar. Jale adını kullanarak sahne çalışmalarına kaçak devam eden sanatçı bir süre sonra Anadolu turnelerine çıkar. Tiyatrolarda roller alır. Tiyatro-sahne onun için vazgeçilmez bir tutku idi. Afife’nin bu tiyatro ve sahne hevesi yüzünden babası tarafından evden kovulmuştur. Bu arada şehir tiyatrolarındaki işinden de uzaklaştırılmıştır. Her şeyini sahne uğruna feda eden Afife, Cumhuriyetin ilanından sonra özgürce oyunculuk yapmaya başlayan ilklerin oyuncusu olarak Şaziye Moral, Bedia Muvahhit, Neyire Neyir Huriye ve Hikmet Ruhat gibi arkadan gelen kadın sanatçılara sahne dünyasının kapılarını açmıştır. Afife Jale nedense bir türlü mutlu olamıyor, devamlı baş ağrıları ile mücadele ediyordu. İşte bu sıkıntılı günlerinde bir doktorun morfin tedavisi uygulaması ünlü bu oyuncuyu sonu felaketle sonuçlanacak bir yola çıkarmıştı. Gittiği bir konser gecesinde tamburu ile sahnedeki sanatçıya eşlik eden büyük bestekâr Selahattin Pınar ile tanışır ve 1929 yılında hayatını tanınmış müzisyen ve bestekâr Pınar ile birleştirir. Bu evlilik üç yıl sürmüştür. Afife sahneye çıkmak için can atarken morfin alışkanlığını da sürdürür. Öyle ki morfin alabilmek için eczacı ile ilişkiye bile girmiştir. Mutlu evlilikleri bozulmuş tamamen bir morfinman olmuştur. Sırf kocasını bu illetten uzak tutmak için boşanmayı göze almıştır. Pınar, Afife’yi bu kötü alışkanlıktan kurtarmak için verdiği mücadelede ne yazık ki başarılı olamamıştır. İkili 1935 yılında yollarını ayırmıştır. Afife artık yalnız ve parasızdır. Hiçbir tiyatro topluluğu iş vermiyor, her çaldığı kapı yüzüne kapanıyordu. Uyuşturucu bağımlılığından kurtulamayan cesur kadını bazı dostları Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yatırdılar. Afife artık bitmişti. Sahnelerde ayakta alkışlanıp, bravo bravo sesleri ile taltif edilen o ünlü kadından artık eser kalmamıştı. Çok çirkin bir yaşamın sonunda daha 39 yaşında iken 1941 yılında hayata gözlerini yumdu. Genç ve güzel bir kadındı Afife. Peşinde İstanbul’un paralı zenginleri koşuyordu. Sahne aşkı için her şeyi feda etmiş, cenazesini dört kişi kaldırıp kimsesizler mezarlığında toprağa vermişlerdir. Afife’nin ölümü Selahattin Pınar’ı çok etkilemişti. “Nereden sevdim o zalim kadını, Gecenin matemini aşkıma örtüm sarayım ve Beni de alın koynunuza ne olur hatıralar” adlı besteleri Afife Jale için yazılmış, Türk Sanat Müziği’nin muhteşem eserleridir. Afife Jale’nin Türk sahne dünyasına yaptığı büyük katkının değeri daha sonraki yıllarda anlaşılmış, talihsiz sanatçının adına romanlar yazılmış, filmler çevrilmiş ve pek çok etkinliğe adı verilmiştir. İşte Yapı Kredi bu sanatçımızın anısına 22 yıldır Afife Tiyatro Ödülleri’ni vermektedir. Bu yılda pek çok sanatçı ve sahne dünyamızın usta yapımcıları düzenlenen muhteşem bir törenle bu değerli ödülü almaya hak kazanmıştır. Kadir bilir sanat camiası Afife Jale’yi sonsuza dek asla unutmayacaktır.