Demet Aran / ANKARA - G. ile Y.Y., birbirlerini severek evlendikten sonra bu evlilik G.Y. için adeta bir hapis hayatına dönüştü. Evliliğin ilk aylarından itibaren ortak harcamalara hiçbir katkı sunmayan Y.Y., G.Y.’yi defalarca eve para getirmezse eşyaları satmakla tehdit etti. Üstelik bunun için eve spotçu getirip eşyalara değer bile biçtirdi. Y.Y. ortak harcamalara katkı sunmadığı gibi, G.Y.’ye sürekli “efendim” diye hitap ettiği için tarikat üyesi olduğu düşünülen bir kişiye destek olduğunu söyledi. Ayrıca G.Y.’yi ve ailesini kurban, zekât ve sadaka gibi ibadetler konusunda sürekli baskılayarak “Kurban kesmeyin, parasını efendime verelim” diyerek yönlendirmeye çalıştı. G.Y. adeta eve hapsedildi G.Y., evliliğinde bir süre sonra eşinin kendisine eski evliliği hakkında yalan söylediğini öğrendi, ve izlediği televizyon programları nedeniyle aşağılandı. Komşularıyla sosyalleşmek istediğinde “Buradakiler zaten Kürt, kimseyle görüşmeni istemiyorum, kimseyle tanışma, kimseyi eve davet etme” bahaneleriyle alarak adeta eve hapsedildi. Eşinin ailesinden de baskı gördü Evliliği boyunca G.Y., psikolojik şiddeti yalnızca eşinden değil eşinin ailesinden de gördü. Eşinin annesi ona yolda yürürken “Eşinin iki adım gerisinden yürü” derken eşinin babası ise “Evde Y’nin dediği olur, evin erkeği o, Y’yi dinleyeceksin sen sadece” diyerek G.Y.’yi baskı altına almaya çalıştı. Başkasıyla ilişkiye zorlandı G.Y.’yi boşanma kararı almaya götüren gün ise, tartışma esnasında Y.Y, G.Y.’ye fiziksel şiddet uyguladı ve ardından boşanacağını söyleyip “Efendimi mutlu edeceksin, seni ona sunacağım, o zaman seni boşamam” diye tehdit etti. Bu tehdit üzerine G.Y., boşanmaya karar verdi. Sonraki günlerde başka bir tartışmada Y.Y., G.Y.’ye bıçakla saldırınca G.Y., karakola giderek şikâyetçi oldu. Şikâyetin sonucunda Ankara Batı 5. Asliye Ceza Mahkemesi, Y.Y. hakkında basit yaralamadan ceza verdi ve bu suçu bıçakla işlediği için de artırım uyguladı. Bu kararın ardından Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi, G.Y. için koruma kararı verdi. Koruma kararının ardından Y.Y., ortak konutun doğal gaz ve internet aboneliklerini iptal ederek bu evde yaşayan G.Y.’nin hayatını daha da zorlaştırdı. Tüm delillere rağmen mahkemeden eşit kusur kararı G.Y., Ankara 11. Aile Mahkemesi’ne avukatı aracılığı ile sunduğu boşanma dilekçesinde nafaka talebinde ve maddi-manevi tazminat talebinde bulundu. G.Y., mahkemeye delil olarak koruma kararını, önceki şikâyet ve suç duyurularını, uğradığı şiddeti belgeleyen hastane raporlarını, darp izlerini gösteren fotoğrafları gibi pek çok delil sunarken mahkeme heyeti, Y.Y.’nin sunduğu ve G.Y.’nin kendisine hakaret ettiği tek bir ses kaydını kıyaslayarak eşit kusura hükmetti. Bu nedenle G.Y.’nin maddi ve manevi tazminat talebini reddetti. “Karar hukukilikten, hakkaniyetten uzak” Şu an istinaf aşamasında olan davaya ilişkin G.Y.’nin Avukatı Sercan Aran kararı şöyle değerlendirdi: “Mahkeme müvekkilimin fiziksel şiddete ve hakarete maruz kaldığını kabul etse de maalesef eşit kusur kararına vardı. Evet, hakaret fiilleri karşılıklıdır. Ancak müvekkilim karşılıklı fiillerin yanı sıra defalarca darp edildi. Bunun kanıtlarını da biz mahkemeye sunduk. Hem hastane raporu var hem darp izlerini gösteren fotoğraflar var hem de tanık beyanları var. Şimdi bu durumda eşit kusurdan bahsetmek mümkün mü? Karşılıklı hakaret ve bir kişinin yaralandığı ceza davasında dahi mahkemeler hakaret fiili karşılıklı ise ceza verilmesine yer olmadığına karar vermekte, yaralama fiilini gerçekleştiren kişiye ceza vermekte gerekirse haksız tahrik indirimi uygulamaktadır. Mahkemece verilen eşit kusur kararı hukukilikten, hakkaniyetten, Yargıtay'ın eşit kusur için aradığı kıstas ve şartlardan uzak bir karardır. Bu kararın bir an önce lehimize bozulmasını bekliyoruz.”
Editör: TE Bilisim