Milletçe büyük bir badire atlattık. Atlattık mı, henüz belli değil. Cumhurbaşkanı, sokağa davet ettiği halka “bir hafta daha buralarda kalın” ricasında bulunduğuna göre belli ki tehlike tam anlamıyla geçmiş sayılmıyor. Bu arada başımıza bir de Amerika derdi çıktı. Hükümetin Çalışma Bakanı Süleyman Soylu “Bu işin arkasında Amerika var” deyince ABD büyükelçisi, ülkesinin alınganlığını iki defa Hükümete iletmiş. Bakanlar Kurulu dediğimiz organ, Anayasamıza göre “müşterek sorumluluk” gerektirir. Soylu’nun bu beyanı, sadece kendisini değil, Hükümeti de bağlar. ABD, bu sözlerin tavzihini bekliyor olmalı. Bakalım; özür mü dilenecek, Bakan mı feda edilecek. Bekleyip göreceğiz. 15 Temmuz’un ülkemize yüklediği fatura çok ağır. 161 insanımızı kaybettik. Bin küsur yaralı var. Darbeye karıştıkları iddiasıyla 40’a yakın general gözaltında. Yargıda gözaltılar devam ediyor. Adalet Bakanı’nın ifadesine göre yargıda ve TSK’ da gözaltılar 6 bini aşabilirmiş. Varın, olayın boyutlarını siz anlamlandırın. Peki, bu başımıza gelenler durduk yerde mi oldu? Yıllardır “kanka” olanlar, birlikte kumpas kuranlar, birbirlerine “özlem” ağıtları yakanlar, “hadi gel artık” çağrıları yapanlar kimlerdi? “Ne istediniz de vermedik?” sitemi kim tarafından kime yapılmıştı? Cumhurbaşkanı, merhum Erol bey ve 16 yaşındaki oğlu için gözyaşı dökerken düşündüm: Cumhurbaşkanının çağrısıyla babasının elinden tutup meydana koşan o çocuğun gençliğine doyamadan ölümüne ağlamak yeter mi? Cumhurbaşkanının çağrısı, Diyanetin “cihad” selâları üzerine sokağa dökülen kalabalık arasına sızmış eli kanlı canilerin “hiç bir şeyden haberim yok, kıymayın bana” yalvarışına rağmen başını kestiği, bir başkasını linç ettikleri o iki askerimizin, iki kınalı kuzumuzun hesabını kimden soracağız? Darbe bu ülke için, bu millet için, hepimiz için çok fena bir durum. İnşallah son olur. Bu “şer”den millet yararına, ülke yararına “hayır”lar üretilmelidir. Durup düşünme zamanıdır; “nerede hata yaptık?” sorusunun sorulma zamanıdır. Bunu iktidar kendine soracak. Zira bu ülkeyi 15 yıldır onlar yönetiyor. Son söz: Sadece darbeciler değil, bu pisliğe kim karışmışsa, masum çocuklarımızı doğrayan, linç eden eli kanlı caniler de dahil herkesten hesap sorulmalıdır.BUNDAN SONRA