Mehmet Necati GÜNGÖR  Çocukluğumuzun oyunuydu. Tek ayakla taş sektirerek çizgi odalarından çıkmak. Yere tebeşirle çizilir, oyuncu tek ayak üstünde taşı sektirirken çizgilere değmemeye dikkat ve özen gösterir. Taş, çizgiye değerse, oyun öteki oyuncunun inisiyatifine kalır. Yarış, bu minval üzere devam eder, sonuçta, taşı çizgilere değdirmeden dışarı çıkaran oyuncu galip gelir. Aklıma hemen McKinsey geldi. Sahi, biz bu oyunu oynamayacaktık da, McKinsey’i ne adına davet ettik? Sonradan, neden yan çizdik? Biri bu soruların cevabını vermeli millete. Ama verilmeyecek. McKinsey ile kaç milyona anlaşıldığı bile açıklanmayacak. Çocukluğumun geçtiği Erzurum’da “cızdım oynamiram” deyimi tam da bunu ifade ediyor. Damat, yukarıdan izin alarak çizgiyi çizdi, Oyuncuyu davet etti, O da ne? “Çizdim ama oynamayacam” tarzı bir geri adım. Buna, Erzurum ağzıyla “cığızlık” denir. Arkadaş, neden çizdin ve neden oynamadın? Vatandaş aklımızla bunun cevabını bulmaya çalıştık. Ve şu kanaate vardık: Türkiye, ekonomik bakımdan derin bir çaresizlik içinde. Sadece bu yıl, borçları döndürebilmemiz için 220 milyar dolara ihtiyaç var. Fakat, ne yabancı sermaye, ne borç... İkisi de güven arıyor, gelmemekte direniyor. Yapılacak tek iş, IMF türü yabancı bir kefil bulmaktı. Damat, McKinsey’i buldu. Çizgiler çizildi, tam oyuna başlanacaktı ki; Mahalleli kıyameti kopardı. Baskın irade, önümüzdeki yerel seçimleri de dikkate alarak geri adım attırdı. İnancımız o ki; damat baskın iradeden izin almadan böyle bir işe girişemezdi. Çizgiyi çizdiren de, bozduran da baskın irade oldu. Doğalgaz ve elektrikten sonra Petrole de zam bekleniyor. Anlaşılan; bu kış zor geçecek. Çizgiler de kar altında kalacak.