Birsen GÜRDİL Kadın cinayetleri derken bu kez ülke gündemini hayvanlara yapılan tacizler bitmedi bu kez de melek yüzlü Eylüllerimiz, Leylalarımız ve pek çok yavrularımız, toplumun yüz karası, pislik bile etmeyecek kanı bozuk kişilerin tecavüzü sonucu bu dünyadan yaşamdan koparılmışlardır. Çağdaş bir ülke yolunda pek çok engelleri aşan, dünyada saygın bir Türkiye olarak tanınan ülkemizi ne yazık ki bu çok çirkin olaylar içte ve dışta da bizleri zedelemektedir. Cinsel saldırı konusunda neredeyse Hindistan’ı dahi geride bırakacak duruma gelen bu olaylara Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması topluluğu Altınoluk’ta düzenledikleri haklı protestoları ile konunun acilen ele alınasını açtıkları pankartlarla da dile getirmişlerdir. “Devletin görevi çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartları ortadan kaldırmak ve koruyucu önleyici hizmetleri kurumsallaştırmaktır. Cinsel istismar bir şiddet türüdür. Suçlarında ilgili yasalarca ön görülen hükümler doğrultusunda cezalandırılması gerekir. Ancak hiçbir zaman geri dönüşü olmayan bir idam cezası olamaz. Kişinin onayı olmaksızın cinsel isteğin ilaçla baskılanması gi10bi tıbbi uygulamalarla da suçluyu cezalandırmaya çalışmak insan haklarına aykırıdır. Kısas, linç gibi çağdaş cezalandırma yöntemlerinde önünü açacak tehlikeli bir adımdır. Sorunun, erkek egemen, cinsiyetçi sistemden kaynaklandığını ve toplumsal boyutlarının olduğunu, toplumsal yani göz ardı edilerek bireye indirgenemeyeceği bilinmektedir. Şiddete şiddetle karşılık verilmesi yerine, çocuğa karşı cinsel istismar için çözüm; Adalet, koruma ve rehabilitasyondur” görüşünü savunan Altınoluk’lu Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması topluluğunun her biri birbirinden kültürlü, görgülü, çoluk çocuk sahibi bu üyelerin 9 Nisan 2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne “çocukların cinsel istismarı suçun ilişkin değişiklikler ön gören yasa tasarısının bir an önce ele alınmasını istedikleri bu yürüyüş ve basın açıklaması toplumu teşkil eden yüzlerce hanım tarafından büyük destek görmüştür. Kadın dayanışması üyeleri bu konuda acilen alınması gereken kararları şu şekilde açıklamışlardır. Çocuk cinsel istismarlarında zaman aşımı sorununa çözüm bulunmalıdır. Çocuğun beyanının hukuki değeri güçlendirilmelidir. Cinsel istismar, istismar suçuna maruz bırakılan çocukları korumak için içinde bulundukları duruma uygun sosyo-psikolojik yardım ve destek mekanizmaları oluşturulmalıdır. Devlet İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan Tecavüz Kriz Merkezleri, Cinsel Şiddet Başvuru Merkezleri modelini geliştirmeli ve hayata geçirilmelidir. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçların toplumsal ve hukuki meşruiyet zeminini oluşturan çocuk yaşta ve zorla evlendirilmeleri önleyecek ve tüm sorumlular hakkında caydırıcı cezalar getirecek yasal düzenlemelerin derhal yapılması, devlet koruyucu ve önleyici önlemler almakla yükümlüdür. Şiddet ve tecavüze maruz kalacak kadın ve çocukların başvuracak merkezlerin ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır. Tecavüz ve istismarları fark eden kişilerin ve meslek uzmanlarının bildirimde bulunmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Çocuğun istismara kaldığını fark edip bildirimde bulunmak ve çocuğu desteklemek isteyen aileler, öğretmen ve sorumluları destekleyecek birimler oluşturulmalıdır. Başta tüm çocuklarımız için cinsel istismara karşı koruyucu-önleyici kapsamlı cinsel sağlık ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi herkes için erişilebilecek hale gelmelidir. Bizlerde çocuğumuzun çıkaramadığı ses olmalı, susmamalı, suça ortak olmamalıyız. Bir araya gelerek tacizciden, tecavüzcüden, katillerden, bu sistemi destekleyenlerden ve besleyenlerden hesap sormalıyız şeklindeki açıklamaların ardından alkışlarla desteklenen Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması üyeleri taşıdıkları pankartları caddelere sererek toplumun bu konuda uyanık olmasını istemişlerdir. DÜNYA TÜM ÇOCUKLARA GÜZEL Altınoluk’ta Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması topluluğunun çocukları cinsel tacizden korumak amacıyla yaptıkları protestolar Denizli Delikliçınar Meydanı’nda bir araya gelerek, son günlerde artan çocuk cinayetlerine ve çocuk tecavüzlerine bir son verilmesini dile getirmek amacıyla toplanmışlardır. Anneler adına açıklamayı yapan Avukat Jülide Keleş Yarışdu, özetle şöyle konuşmuştur. “Biliyoruz ki cinsel şiddetin sebebi, bastırılmayan cinsel arzular, sapıklık, pedofili değildir. Güç göstergesidir. Bu suçları işleyenlerin amacı beden üzerinde tahakküm kurmak gücünü kanıtlamaktır. Bu nedenle son günlerde yaşananlar münferit, sapık, hasta insanların eylemleri olarak kabul edilmelidir. Suç işledikten sonra suçluların bedenleri üzerinden kısasa kısas yöntemiyle idam ve hadım cezalarıyla ortadan kaldırmaya çalışmak suçun oluşmasını ve tekrarlanmasını engellemeye asla yemeyecektir. Dünya tüm çocuklarla güzeldir.”