ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerin normalleşmesine dair nihai bir mutabakata varmadıklarının altını çizerek, "Kimse bize Filistin dersi veremez. Kimse bize Kudüs’ün, Gazze’nin hukukunu hatırlatamaz. Biz siyaseti bu ilahi, bu kutsi yol için bir hedef olarak yapıyoruz." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine dair atılan adımlardan söz etti. Davutoğlu, Türkiye’nin İsrail’e özür dileten ilk devlet olduğunu iddia ederek, "Biz haklarımızı korurken kimseye taviz vermedik, vermeyiz. Diğer şartların yerine getirilmesi için iki taraf arasında görüşmeler sürmekteydi. Şu anda da sürüyor. Şu anda bu görüşmeler evet, olumlu bir seyir izlemekle birlikte henüz nihai bir sonuç ortaya çıkmış değil. O nihai noktaya ulaşılırsa bunu bütün açık yüreklilikle kamuoyu ile paylaşırız. Onun için bu konuda yapılan spekülasyonlar dikkate alınmamalı." diye konuştu.
‘AK PARTİ BUNDAN SONRA DA FİLİSTİN’E SINIRSIZ DESTEK VERECEK’
Türkiye’nin hem tazminat, hem de İsrail’in Gazze’ye karşı sürdürmüş olduğu gayri insani ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması konusundaki taleplerinde ısrarlı olduğunu söyleyen Davutoğlu, Türkiye olarak hiçbir mazlumu yarı yolda bırakmayacaklarını söyledi. Davutoğlu, "Bütün dünya bizim İsrail’e ve Filistin’e yönelik tutumumuzu bilir. Bugüne kadar Filistin halkına en büyük desteği veren Türkiye ve AK Parti bundan sonra da sınırsız desteğini vermeye devam edecektir. Kudüs’ün başkent olduğu özgür Filistin Devleti kuruluncaya kadar bu desteklerimizin devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır." dedi. 2012’deki İsrail bombalanması sırasında Gazze’de olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Gazzeli çocuklar hür ve özgür bir Filistin’de büyüyünceye kadar biz Gazze’nin yanında olacağız." diye konuştu. Gece rüyalarında bile Filistin ve Gazze’yi unutmadıklarını savunan Davutoğlu,"Mescid-i Aksa’yı gözümüzün önünde hep dipdiri tutarız. Kimse bize Filistin dersi veremez. Kimse bize Kudüs’ün, Gazze’nin hukukunu hatırlatamaz. Biz siyaseti bu ilahi, bu kutsi yol için bir hedef olarak yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
DAVUTOĞLU: SOVYET DÖNEMLERİNDE YAPILAN ZULÜMLERİ DE UNUTMADIK
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Rusya, Sovyetik palavralar ve Sovyetik iddialardan vazgeçmek zorundadır" diyerek Rusya’nın alana girmesiyle Suriye’deki sivil ölümlerin kayda değer artış gösterdiğini söyledi. "İster Rusya olsun isterse başka zalim devlet olsun kim Suriye halkını bombalarsa onun da karşısındayız" diyen Davutoğlu, "Biz Sovyet dönemlerinde yapılan zulümleri de unutmadık" dedi.
Türkiye’nin sadece barış ve kardeşlik istediğini kaydeden Davutoğlu, "Rusya’nın son zamanlarda ‘Suriye’de yabancı güç istemiyoruz’ diye BM Güvenlik Konseyi kararlarını üç yıl bloke eden Rusya’nın son zamanlarda yaptığı 4 bin 198 sortiden sadece 391’i DEAŞ mevzilerine yöneliktir. Diğer bombalamalar bir çoğu Türkiye’ye yakın bölgeler olmak üzere ılımlı muhaliflerin mevzilerine ve hatta sivil insanlara yönelik olmuştur." dedi.
‘SURİYE TOPRAKLARI RUSYA’NIN EMPERYAL HEDEFLERİNİN PARÇASI OLMAYACAK’
Davutoğlu, "Biz her zamanki ilkesel tutumumuzu sürdürüyoruz. DEAŞ’a karşı mücadelede uluslararası koalisyonun bir parçasıyız. Ama ister Rusya olsun isterse başka zalim devlet olsun kim Suriye halkını bombalarsa onun da karşısındayız, karşısında olacağız. Biz Sovyet dönemlerinde yapılan zulümleri de unutmadık. Daha sonraki dönemlerde Kuzey Kafkasya’da, Kırım’da yapılanları da unutmadık. Rusya, Sovyetik palavralar ve Sovyetik iddialardan vazgeçerek diğer halklara dostlukla ve karşılıklı saygı ile yaklaşmak zorundadır. Suriye toprakları Rusya’nın emperyal hedeflerinin parçası değildir. Olmayacaktır." diye konuştu.
‘RUSYA’NIN ALANA GİRMESİYLE SİVİL ÖLÜMLERDE KAYDA DEĞER ARTIŞ YAŞANDI’
Suriye halkının dost ve kardeş halk olduğunu kaydeden Davutoğlu, bundan sonra da Suriye halkına zulmedenlerin kendilerini karşılarında bulacaklarını söyledi. Müslüman kitlelere karşı yapılanlara karşı seslerini yükselteceklerini ifade eden Davutoğlu, Rusya’nın inatla sivil ve ılımlı kesimleri hedef aldığını iddia etti. IŞİD’le mücadele adı altında sivillere yönelik saldırıların gerçekleştiğini ifade eden Davutoğlu, "Rusya’nın alana girmesiyle sivil ölümlerinde de, mülteci akınlarında da kayda değer artış yaşandı. Bu dönemdeki sadece Rusya bombardımanındaki sivil ölümlerin sayısı 600’ün üzerindedir. Bazı kuruluşlar bu rakamın hatta bine yakın olduğunu belirtmektedirler." dedi.
