Mehmet Necati GÜNGÖR Demek ki çok daralmışlar. Büyük İstanbul mitinglerine merkez sağın bitik politikacılarından medet umduklarına göre göre çok paniklemişler. “Demirel Çiller’i hiç sevmedi” başlıklı yazım sosyal medyada ses getirmişe benziyor. Çok arayanlar oldu, ek bilgi verenler de... En önemli bilgi, dönemin politikacılarını yakından izleyen gazeteci Mehmet Bican’dan geldi. Bican, o döneme ait kitaplar da yazmış. Maille bana gönderdiği bilgi, kitaplarında da yer alıyormuş. Merak edenler Bican’ın kitaplarından okuyabilirler. Bican’ın dediği şu: “Ağar da, Çiller de haklı. Çünkü  AKP ile işleri var. Ağar’ın mahkemeleri henüz bitmedi. Çiller’in de 20’den fazla şirketi var, iktidardan iş alacak. En büyüğü, Yunanlılarla ortaklaşa kurduğu güneş enerjisi projesi. Tabii, ikisi de geçmişini inkâr edecek. Ayrıntılarını öğrenmek isteyenler yazdığım kitaplarıma baksınlar.” Evet, duayen gazeteci Mehmet Bican böyle diyor. Kim bilir, o kitaplarda daha ne bilgiler vardır. Okuyanlar anlar. Tamam da, AKP, ya da Cumhur ittifakı, o tabandan oy beklentisiyle bu iki politikacıyı çağırmışlarsa stratejik olarak çok büyük bir yanlışa imza atmışlar. Zira, bu iki politikacıya merkez sağ tabandan kahırlar okunuyor. Bazı tepki sözcüklerini ise buraya alamam. Bu halleriyle İttifaka nasıl fayda sağlayabilirler? DYP’nin içinden bir bürokratın sitemi de sayın Hüsamettin Cindoruk’a idi: “Başımıza geç tekliflerine sırtını dönmeseydi Çiller ve Ağar bu partinin kaderinde olamazlardı.” Dedim ya; panik büyük. Gaziantep’te bir milletvekili “Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar” sözüyle Gazianteplilere hakaret edince, trenin sürüş kabininde olan Büyükşehir Belediye Başkanı, Adalet Bakanı ve diğer partililer bu aşağılamaya gülerek karşılık verdiler, tepki de göstermediler. Bakalım, Gaziantep halkı bu aşağılamaya nasıl bir karşılık verecek? Başarısız bir bakan da seçim konuşması yaparken halka hakaret ediyor. Şu söze bakar mısınız? “Bu adilere sandıkta gereken cevabı verecek misiniz?” “Adi” dediği, millet ittifakında yer alan milyonlarca seçmen. Şaşkanlıktan ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini bilemiyorlar. Bir yandan da etkili bir bakan: “Kazansalar bile onları orada oturtmamak bana ait” diyerek tehditler savuruyor. Aldığı cevap tokat gibi: “Seçime girmek serbest, kazanmak yasak!” İşte, bu günün siyasetini özetleyen cümle. Bunun üstüne ne söz söylenebilir ki...