Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'nda açıklamalarda bulundu. Konuşmasında İsrail'e işaret eden Erdoğan, "Biz şartlara göre, esen rüzgara göre tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık" dedi. 

Öte yandan, Netanyahu'nun Gazze kasabı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İsrail yönetimi bizi susturabileceğini zannediyor. Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmak istiyorum. Ne yapsanız nafile Tayyip Erdoğan'ın kalbine zincir vuramazsınız" ifadelerini kullandı. 

TBMM Genel Kurulu toplandı TBMM Genel Kurulu toplandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın mahremine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs'ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı zihniyetinin tekrar hortlatıldığını görüyoruz. Hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez. Türkiye olarak Kudüs'e sahip çıkmayı bir görev biliyoruz."

"Tayyip Erdoğan'ın kalbine zincir vuramazsınız"

"Türkiye olarak Kudüs'e sahip çıkmayı bir görev biliyoruz. Kudüs'ü savunmanın insanlığı savunmak inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz mücadeleye destek veren Kudüs Platformu'na şükranlarımı sunuyorum. Filistinli kahramanlara bir kez daha saygılarımı gönderiyorum. 7 Ekim'den bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyenler Filistinlileri katledenleri baksın. Nazi zihniyeti Gazze'de 35 bin insanı katletti. Günümüzün Hitler'i Gazze kasabıdır. İsrail yönetimi bizi susturabileceğini zannediyor. Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmak istiyorum. Ne yapsanız nafile Tayyip Erdoğan'ın kalbine zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz. Biz şartlara göre, esen rüzgara göre tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık."

"Filistin'e verdiğimiz destek gölgelemeye çalışıldı"

"Samimi bir üzüntümü paylaşmak istiyorum. Geçen ay seçim yapıldı. Bu konuda büyük bir haksızlığa maruz kaldık. Filistin'e verdiğimiz destek gölgelemeye çalışıldı. İsrail'e jet satışı yapıldı iftirası yapacak kadar gözlerini kararttılar. Jet yakıtı gönderdiler kadar ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcı, yaralandık. Bu propagandanın içinin boş olduğu görüldü. Onlar bu iftirayı atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Kürecik'teki radar merkezinin, ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle ilişkisi ve bağı yoktur, olamaz da. Siyasi çıkar için bize iftira attılar. Yalan söylemeyin, kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi alemde vereceksiniz. Yalan üzerinden siyaset yapılmasın. Hukukun da siyasetin de temel kuralı bellidir, müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Varsa elinizde bir belgeniz çıkarsınız. Gündeme gelmek uğruna Türkiye'nin Filistin davasında duruşuna gölge düşürmeye hakkı yoktur."

"Nazilerden kaçanlara biz sahip çıktık ey Netanyahu"

"Hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Hamas'a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. Varsın birileri rahatsız olsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamas'ı Filistin'in Kuvay-ı Milliye'si olarak görmeye devam edeceğiz. Gazzeli kardeşlerimizin direnişine destek vermeye devam edeceğiz. Duam şu; "Ya Rabb, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle". İsrail'le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere kestik, kesiyoruz. 2000 yılı aşkın tarihimizin hiçbir döneminde asla soykırım yapmadık, masumlara dokunmadık. Nazilerden kaçanlara biz sahip çıktık ey Netanyahu. Gazze'ye yardımlarda ilk sırayı Türkiye yer alıyor. Gönderdiğimiz yardımlar 50 bin tona yaklaştı."

"Başı dara düşen herkese kapımızı açtık"

"Çok açık söylüyorum, çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla, en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir. İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir. Son olarak daha yeni açıkladım. İsrail'le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere bunu Dışişleri Bakanım da açıkladı kestik, kesiyoruz. Şunun da özellikle altını çiziyorum, Türkiye iki bin yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık."

"ABD, Türkiye'ye yönelik asılsız iddialar yerine Gazze'ye bakmalı"

"1915 olayları üzerinden Türkiye'ye yönelik asılsız iddialar yerine ABD Gazze'ye bakmalı. İki yüzlü politikalarını reddediyoruz. Siyonizmin küresel ölçekteki tahakkümünü görmüş olduk. Ekonomiyi, ticareti, sanatı, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Batı'nın demokrasi, özgürlük, hukuk, basın hürriyeti gibi değerleri işin ucu İsrail'e gelince unutuldu. Gezi olaylarında İstanbul'a kamp kuranların Gazze protestolarını görmüyor. Basın kuruluşları Gazze'de öldürülen meslektaşları hakkında tek bir cümle kuramıyor."

Editör: Esin Özdemir