17 yaşından beri kadınlar için mücadele eden 20 yaşındaki Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi, Denizli Kadın Meclisi Temsilcisi Teknecioğlu, pandemi sürecinde kadın cinayeti arttığına dikkat çekti. Kadın cinayetlerinin yalnızca İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaya konulduğu yıl azaldığını belirtip sözleşmenin tüm kadınlar için umut olduğunu vurgulayan Teknecioğlu, sözleşmenin kaldırılmasıyla şiddet ve cinayetlerin önünün açılacağı uyarısı yaptı Ayşe Selçuk Kağ Ülkemizde Covid-19 döneminde kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin daha da arttığı rakamlarla ortaya konuluyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, haziran ayında 27, temmuz da ise 36 kadın öldürüldü. Hem öldürülen kadınların sayısındaki artış hem de AK Parti’nin aileyi koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi tartışmaya açması kadınları ayaklandırdı. Türkiye genelinde kadınlar için mücadele eden dernek ve platformlarda birçok genç kadın yer alıyor. Bunlardan birisi de Denizli’de yaşayan 20 yaşındaki Duygu Teknecioğlu. Kadınlar için daha 17 yaşında mücadele etmeye başlayan Duygu Teknecioğlu, bugün Denizli Kadın Meclisi’nin temsilciliğini yürütüyor. İlk kez kadınlara destek olmak için 18 yaşında eyleme katılmış. Genç yaşta şiddete uğrayan kadınların sesi olan Teknecioğlu ile kadına şiddeti, kadın cinayetlerini ve İstanbul Sözleşmesi’ni konuştuk. Lisedeyken kadınlar için mücadele etmeye başladığını söyleyen Teknecioğlu, süreci şöyle anlattı: “Denizliliyim, 20 yaşındayım, Pamukkale Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisiyim. Küçük yaşlardan itibaren bu konularda bir adaletsizlik olduğunda sesimi çıkarmaktan çekinmezdim. Lisede bir öğretmenim, sorduğum soruya ‘Feministim ve herkes de feminist olmalıdır’ demesi üzerine feminizmi araştırmaya başladım. Bir süre sonra güçlü kadınların hayatlarını araştırırken buldum kendimi. Lisedeyken sosyal medya üzerinden bu olaylara tepki gösterirdim. İlk eyleme katıldığımda 18 yaşındaydım. Bundan 1 yıl önce kolektif bir yapının içinde daha çok yol katedebileceğimi düşünüp araştırma yaptım. Ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na katıldım. Şimdi de temsilciliğini yürütüyorum” dedi. [caption id="attachment_189913" align="alignright" width="358"] Duygu Teknecioğlu[/caption] “Genç ve dinamik bir grubuz” Denizli Kadın Meclisi üyelerinin de çoğunluğunun genç kadınlardan oluştuğunu belirten Teknecioğlu, “Denizli grubu çok genç. Sayımız her geçen gün artmaya devam ediyor. Büyük çoğunluğunu üniversiteli kadınlar oluşturuyor. Liseli ve üniversite mezunu olan genç kadınlar da var. Grubun dinamik bir yapısı var diyebilirim” diye konuştu. Teknecioğlu pandemi sürecinde kadın cinayeti artışıyla ilgili Kadın Meclisleri’nin neler yaptıklarıyla ilgili olarak da şu değerlendirmede bulundu: “2019’da 474 kadın öldürüldü. Bu korkunç sayının ciddiyetini kavramak zorundaydık ülke olarak. Ancak pandemi sürecinde özellikle de karantina günlerinde hem şiddete uğrayan hem de öldürülen kadınların sayısı çok fazla arttı. Bunun önüne geçmek adına Meclis olarak her ilde çalışmalar yaptık. Devletin bu konuda aldığı önlemlerin takipçisi olduk. Aile içi şiddet hep vardı ancak karantina, şiddet failleri ve mağdurlarının sürekli bir arada aynı evde olmasına yol açtı. Bu da şiddet ve işlenen cinayet vakası sayılarının artmasını açıklıyor.” “Kadın cinayetleri artışı konusuna genç bir kadın olarak nasıl bakıyorsunuz?” sorumuzu Teknecioğlu, şöyle yanıtladı: “Genç bir kadın olarak kadın cinayetlerindeki artışın ülkedeki eril zihniyetin bir türlü yok olamayışına bağlıyorum. Eskiden bugüne azalması gerekirken her yıl neredeyse iki katına çıkıyor bu sayılar. Ancak yalnızca İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaya koyulduğu yıl da bir azalma söz konusu. Bu yüzden umut bu sözleşmede tüm kadınlar için. Bugünlerde kaldırılması söz konusu olduğunda bile günde 5 kadının öldürüldüğünü görüyoruz. Ben, eylemlerimize gelip bize destek veren, ne olursa olsun mücadelenin bir ucundan tutmaya çalışan kadınları gördükçe umut doluyorum. Umudum var, çünkü başka bir yolu yok bunun. Azalmak hatta son bulmak zorunda. Çünkü her gün daha çok kişiye ulaşıyoruz. Kadınları yaşatacak olan şey, yine bu mücadeledir.” İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasıyla kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin daha da artacağını belirten Teknecioğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmak istenmesi gündemde… Ancak bu sözleşme, kadınların can simidi niteliğinde. Bu sözleşme sayesinde hayatta kalan ve bu sözleşme uygulanmadığı için de ölen kadınlar var. Kaldırıldığı takdirde faillerin işleyeceği şiddet ya da cinayet suçlarının önü açılmış olur. Sözleşmenin varlığında bile şiddet ve cinayet olaylarının sayısı ortada, kaldırıldığında oluşabilecek olumsuzluklar tahmin edilebilir” vurgusu yaptı. “İstismarcılara affa izin vermeyeceğiz” Kamuoyuna yansıyan “istismarcılara af getirileceği” konusuyla ilgili olarak da Teknecioğlu, “İstismarcılara af konusundaki çalışmalar kamuoyuna ilk sızdığı andan itibaren tepkimizi farklı yollarla keskin bir şekilde ortaya koyduk. Böyle bir şeyin olmasına izin vermeyeceğimizi net bir şekilde belirttik” ifadelerini kullandı. Denizli Kadın Meclisi Temsilcisi Teknecioğlu “Genç bir kadın olarak geceleri sokağa çıkmaya korkuyor musunuz?” sorumuzu ise, “Aslında yalnızca geceleri değil, gündüzleri yürürken bile sürekli tetik halindeyiz, tüm kadınlar olarak. Çünkü tacizcilere gereken cezaların verilmiyor oluşu, sapık zihniyeti cesaretlendirdi. Ancak bu zihniyet bizi gündüz veya akşamları yolda yürümekten, istediğimizi giymekten alıkoyamaz. Biz kadınlar sürekli olarak cesur değil özgür olmak istiyoruz” diye yanıtladı. “Her zaman kadınların yanındayız” Teknecioğlu, şiddete uğrayan kadınlara, “‘Unutmayın haklarınız var, en önemlisi biz varız. Şiddetin karşısında hiçbir zaman sessiz kalmayın. Platform olarak hiçbir kadın şiddet görmeyene kadar mücadele edeceğiz. Asla yalnız yürümeyeceksiniz’” mesajını iletti.
Editör: TE Bilisim