Beyaza hasret bir kış geçiriyoruz… Bu güne kadar hiç böyle geçen bir kışla karşılaşmadım. Kış deyince insanın gözünün önüne, kar topu oynayan çocuklar, kızak kayan çocuklar, kardan adam yapan çocuklar gelir hep… Hoş ama yine etraf bembeyaz olsa yukarıda saydıklarımla karşılaşabilecek miyiz ondan emin değilim.. Hem ortam yok hem de teknolojiden kafasını kaldırıp sokağa çıkacak gençler yok.. Nedeni ise sokak arkadaşlığı değil internet arkadaşlığı… Senin yaşadığın kar sevincini yurdun bir başka köşesinde olan arkadaşının yaşama şansı yok… Yaşadı  desek de bir birinize  kar topu atmak için bir araya gelme şansı yok…
Bundan on sene önceydi, torunumun Halide Edip İlkokulunda okuduğu yıllar..  Aylardan Aralık.. Yerler bembeyaz.. Kendisini almak için okula gittiğimde anlattığı olay beni gülmekten yerlere yatırdı..  
Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen işlerinden ekipler bahçedeki karları temizlemeleri için ekip göndermiş.. Öğrenciler  teneffüse  çıktıklarında o ekipleri kar topu atarak kovmaya çalışmışlar…Keşke yine öyle olsa ..Bir de şu vardı, yerde kar gördüğümüz de ailecek kulağımız radyo veya televizyon haberlerinde olurdu.. Çünkü kar nedeniyle okullarda eğitime birkaç günlüğüne ara verilme ihtimali vardı…  
Her yılın aksine bu yıl fazla kar haberleriyle de karşılaşmadık.. Ne kardan kapanan yollar  vardı ne de kayak merkezlerinde yeteri kadar kar…
Yıllar önceydi Trakya da kardan kapanan bir bölgeye giden Hürriyet Gazetesinin üç kişilik ekibi Çorlu yakınlarında araçlarının kara saplanması sonucu donarak ölmüşlerdi.
Kar bereket demek, kar göllerin barajların dolması demek, kar toprağın suya doyması bereketli hale gelmesi demek…
Herkes havaların böyle gitmesini iklim değişikliğine bağlıyor.. Ben ise buna bir şey eklemek istiyorum. Bu işte cephesine cam giydirilmiş gökdelenlerin hiç mi günahı yok… Bunu şundan dolayı ekledim. Bir arkadaşlarımın İzmir Caddesinde bir büroları vardı ve bu büro güneşi  sabahtan alırdı.. Ama öğleden sonra karşıdaki cam binanın camından yansıyan güneş ışığı sabahki ısıdan daha fazlasını veriyordu.. 
Beyazı görmeden, kara hasret bir sezonu kapamak üzereyiz…