Hayvanları Koruma Yasası, can yoldaşlarımızı korumada yetersiz kalıyor. Meclis’te temsil edilen partiler ve sivil toplum kuruluşları nasıl bir hayvan hakları yasası istiyor?

İrfan Uçar  / (ANKARA) - Son dönemde hayvanlara yönelik vicdanları sızlatan ihlaller yaşanırken bir yandan da sokakta köpeklerin ısırdığı insanların mağduriyetlerine tanık oluyoruz. 15 yıldan bu yana yürürlükte olan Hayvanları Koruma Yasası, görülen olumsuzlukları ortadan kaldırmada yetersiz kalıyor. Meclis’te temsil edilen partiler ve sivil toplum kuruluşları nasıl bir hayvan hakları yasası istiyor? Tasarının yasalaşması neden geciktiriliyor? Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bir süredir yeni yasa tasarısı üzerinde çalışıyor. Hayvan hakları savunucularının “en az 2 yıl hapis” talebini, insana yönelik şiddette verilen ceza ile kıyaslayan iktidar partisi, burada gördüğü orantısızlık nedeniyle çalışmasını yavaşlattı. Adalet Bakanlığı, hayvana karşı suç işleyenlerin cezaevine konulmasına yol açacak bir düzenlemeye karşı çıkıyor. Köpek ısırma vakalarının son günlerde medyada daha da görünür olması, AKP’nin yeni yasa konusundaki hızını şimdilik kesmiş durumda. Muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları ise düzenlemenin bir an önce yasalaşmasını savunuyor. Karaca: Hayvan hakları samimiyet testidir Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) muhalefet temsilcileri, hayvan hakları savunucularının görüşlerine benzer görüşleri dile getirip yasanın çıkmasına çalıştıklarını bildiriyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, 4 Ekim 2018’de Hayvan Hakları Kanun teklifini Meclis’e sunduklarını söyledi. Karaca, hayvana karşı suçların 2-4 yıl hapis ceza verilmesini, idari para cezasının da 2-4 kat attırmayı teklif ettiklerini de belirtti. 2008’den bu yana CHP’nin 28, Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) 2 kez değişiklik teklifinde bulunduğunu, 2012’de de dönemin başbakanı Erdoğan’ın imzasıyla yasa değişikliği teklifi verdiğini anımsatan Karaca, “Hayvan hakları başta AKP olmak üzere tüm partiler için bir samimiyet testidir” dedi. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni de, beklentilerinin yurttaşların ve derneklerin taleplerinin karşılanması olduğuna dikkat çekti. “Öyle kötü durumdayız ki, adeta sıtmaya razı olacağız. Bireylerden fazla kamu kurumları, başta da belediyeler, kırım makinesi gibi çalışıyor. Öncelikle hayvanlara işkence yapıp öldürenlerin hapis cezasının paraya çevrilmemesi ve en az 2 yıl olmasını istiyoruz” diye konuşan Çepni, petshopların yasaklanması, kaçakçılığın engellenip cezalandırılmasını talep ettiklerini bildirdi. HAYTAP’ın talepleri Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat ise, konuya ilişkin 24 Saat’e şu açıklamayı yaptı: “Hayvana şiddet uygulayan kişilerin fiilleri, ‘suç’ kapsamına alınmalı. Ceza alt sınırı, 2 yıl olmalı. Savcılıklar resen harekete geçmeli. Suç kamu görevlileri tarafından işlenirse ceza katlanmalı. Amirleri de sorumlu tutulmalı. Sahipli-sahipsiz hayvan ayrımı kaldırılmalı. Hayvan ithalatı on yıl boyunca durdurulup yasaklanmalı, uymayan cezalandırılmalı. Kaçak yollarla gelen ve el konulan hayvanların bakımları için fon oluşturulup sahiplendirilmek üzere HAYTAP’a teslim edilmeli. Gümrük Bakanlığı ile yapılan protokol yasanın içine alınmalı. Yeni hayvanat bahçeleri, yunus parkları ve akvaryumlar ile hayvanlı sirklere ruhsat verilmemeli. Mevcutların envanteri çıkarılarak hayvanlar rehabilitasyona tabi tutulmalı ve doğal ortamlarına bırakılmalı. Okulların buralara düzenlediği geziler önlenmeli. Petshoplarda sadece hayvan ihtiyaçlarının satışına izin verilmeli. Katalogla da olsa hayvan satışları yasaklanmalı. İzinli üretim çiftlikleri de tıpkı ithalat gibi bir müddet durdurulmalı, toplum, bakımevlerinden evlat edinmeye yönlendirilmeli. Merdiven altı üretim çiftlikleri yasaklanmalı, internet üzerinden satışlar engellenmeli ve caydırıcı cezalar verilmeli. Tüm hayvanlar ciplenmeli, oluşturulan veri tabanı, ilgili STK’larla paylaşılmalı. Kısırlaştırılma ve doğal ortamlarına bırakılması için belediyelere sorumluluk yüklenmeli.”
Editör: TE Bilisim