Mehmet Necati GÜNGÖR / Biri sağdan, biri soldan iki değerli insandan söz edeceğim. Bunlardan biri MTTB’nin efsane genel başkanı eski Erzurum milletvekili Rasim Cinisli. Diğeri, Barolar Birliği’nin değerli genel başkanı Prof. Metin Feyzioğlu. Feyzioğlu’na “sosyal demokrat” demek daha doğru bir ifade olur. Zira, dedesi rahmetli Turhan Feyzioğlu, başta CHP, sonraları GP’de politika yapmış değerli politikacılarımızdandır. Feyzioğlu, güzel konuşma yeteneğini sanırım dedesinden almış. İnsanları ikna yeteneğine sahip. Hukukçu olarak, özellikle Anayasa değişikliği konusunda insanları aydınlatan konuşmalar yapıyor. Şehir şehir, ilçe ilçe dolaşıyor. O’nu bize sevdiren ise, Van’da ölmüş çocuğunu çuval içinde sırtında taşıyan adamın dramına ortak olmak için kış kıyamette oralara gidip, aile ile konuşması, dertlerine çözüm araması idi. Ailenin kızını okuttuğunu biliyoruz. Tam anlamıyla halkına sevdalı bir insan. Umarız, lâyık olduğu daha yüksek, daha verimli ve faydalı olacağı makamlara yükselir. Rasim Cinisli, bizim ağabeyimiz. MTTB başkanı iken Erzurum’dan milletvekili adayı oldu. O zamanlar kıyasıya bir önseçim rekabeti vardı. Biz, gençler olarak Rasim ağabeyin etrafında toplandık ve O’nu seçimine katkıda bulunduk. Sonradan Adalet Partisi’nden ayrılıp Demokratik Partiye geçti, bir dönem de oradan seçildi. Nerede olursa olsun, onu hep sevdik. İstanbul’da Haliç Makine’nin sahibi Oğlu Fevzi ile birlikte bu işi yürütüyor. Biz de İstanbul’da her vardığımızda ziyaretine gidip, balık ziyafetine konuyoruz. Milletvekili iken bıraktığı izlerden biri, Osmanlı Hanedanı’nın yurda gelmelerini sağlayan kanun oldu. Son Osmanlılardan, İngiltere’de yaşayan Osman Efendi ile dostluğu vardır. Aydın bir insan. Her gelişinde Rasim Cinisli ağabeyimize uğrar, hasret giderir. Rasim Ağabeyi hayırla uğraşmayı seven bir insan. Son olarak yaptığı işlerden birisi de yoksul öğrencileri okutmak. Bunun için kendisi de bir kampanya başlattı. Eşine dostuna mektuplar yazarak çocuk okutmalarını istedi. Alçak gönüllülükle şu cümleyi de ilave etmekten geri durmadı: “Yeter ki böyle bir hayır yapın, sekretaryanızı yapmaya hazırım.” Hayırseverler, Rasim ağabeyin sesine kulak verin. Bir hayır, bin belayı def eder.