Sokağın ekonomisi nasıl? Esnaf son zamların ardından ne düşünüyor? 2000 krizinde bile bu kadar sıkıntı çekmediklerinin altını çizen İstanbul Fatih’teki “Kadınlar Pazarı” esnafı, hükümetin çözüm bulmasını istiyor

MELİKE CEYHAN / İSTANBUL- Ekonomik kriz derinleştikçe özellikle asgari ücretle geçinmek zorunda olan vatandaşlar daha derinden etkileniyor. Olumsuz tablodan esnaf da nasibini alıyor. İstanbul Fatih’te organik ve ekonomik özellikleriyle bilinen “Kadınlar Pazarı” esnafı ekonomik krizin yarattığı olumsuzluğa hükümetin çare üretmesini istiyor. Nihat Hacıoğlu, 20 yıl önce Kadınlar Pazarı’na kasap dükkânı açan bir esnaf. Ekonomik sıkıntı içinde olduğunu anlatan Hacıoğlu, “Bugün işlerimiz berbat durumda. Daha önce yaptığımız işin yüzde 10’nunu şu an yapamıyoruz. Kadınlar Pazarı’na eski rağbetin çeyreği dahi yok. Durumumuz çok kritik maalesef. Özellikle son 3 yıldır sürekli düşüşteyiz. Dışarıdaki esnafla bizim fiyatlarımız arasında en az 15 TL fark var ancak buna rağmen işlerimiz çok kötü” sözleriyle yaşadığı sıkıntıya dikkat çekiyor. Kadınlar Pazarı’nın ününün sadece İstanbul ile sınırlı olmadığını belirten Hacıoğlu, yaşadıkları sıkıntıya ilişkin şunları söylüyor: “Yemesiyle içmesiyle herkesin ilk tercih adresi olan Kadınlar Pazarı, şu an bomboş. Bu üzücü elbette. Birkaç yıl önce Kadınlar Pazarı müşterisinde düşüş yaşanacağı söylenseydi inanmazdım. Böyle giderse en fazla 5 ay daha dayanabilirim burada. Kapatıp gitmek zorundayım. Şu an Arap turist olmazsa ayakta duramayacağız. Hükümet çok acil bir şekilde bu krizin giderilmesi için adımlar atmalı. Televizyonlarda ‘Kriz yok’, ‘Ekonomimiz çok iyi’ diyerek iyi olmuyor. Ben çocuklarım için bir gelecek hayal edemiyorum. Bu çocuklara bir gelecek sağlamak zorundayız. Şu an ülke kredi kartlarıyla dönüyor. Kredi kartları iptal edilsin Türkiye olduğu gibi çöker.” “İyiye giden bir şey yok” Kadınlar Pazarı’nda yaklaşık 20 yıldır esnaflık yapan Fethi Uçar, işlerinin her geçen gün daha fazla düştüğünü işaret edip hemen hemen her gün ürün fiyatlarını değiştirmek zorunda kaldıklarının altını çizdi. “Fiyatlarda yüzde yüz artış yaşanıyor” diyen Uçar, mevcut duruma ilişkin şu tespiti yaptı: “Gelen müşterilerin hepsi fiyatlardan şikâyetçi. Fakat biz de bir şey yapamıyoruz. Kazandığımız bizi geçindirmiyor. Dükkânın kirasını bile ödemekte zorlanıyorum. İşçi çıkarmak zorunda kaldım. Daha önce 6 kişi çalışıyorduk şu an 3 kişi çalışıyoruz. Hükümet sürekli ‘Ekonomimiz çok iyi gidiyor’ diyor ancak bize yansıyan bir iyileşme maalesef yok. İzlerken dinlerken bizler de şaşırıyoruz. Bence onlar da bizden çok daha iyi biliyor ekonominin batmak üzere olduğunu…” “Mallar çöpe gidiyor” Derin bir ekonomik krizin içerisinde olduklarını kaydeden toptancı İrfan Yiğittekin, çocukların bile söz konusu krizin farkında olduğuna işaret etti. Hemen yanındaki kuruyemişçi dükkânını gösteren Yiğittekin, “Koca dükkân günlük 500 TL ciroyla kapatıyor. Akıl kârı değil bu… Daha önce günde 4 buçuk ton lokum satıyorken şu an neredeyse hiç satış yok. Mallar artık çöpe gidiyor… Vatandaşın cebinde para yok” dedi. Esnafın çok az kârla satış yapabildiğini aktaran Yiğittekin, “Esnaf, 80’e aldığını 100 bile satamıyor. Yüzde 5 kâr bile kalmıyor. Gelir gideri karşılamıyor çoğu zaman cepten gidiyor. Kendini kurtaramıyor. Eskiden Kadınlar Pazarı, bu kadar durgun değildi” değerlendirmesinde bulundu. Dış politikada yürütülen sert siyasetin ekonomik krizle birebir bağlantısı olduğuna vurgu yapan Yiğittekin, “İktidar, sivri dilinden kurtulup dışarda ve içerde siyaseti yumuşatıp yatırımcılara güven vermeli. Ekonomiyi düzeltmenin bir yolunu bulmalılar” dedi.