ANKARA  - Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Almanya şansölyesi Angela Merkel ile Ankara'da basın toplantısı düzenledi.

Başbakan Davutoğlu yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Kimse, 'Türkiye nasıl olsa Suriyeli mültecileri alıyor' diyerek açık bir etnik kıyım anlamına gelecek şekilde sürmekte olan Rus hava saldırılarını mazur göremez, ona tolerans gösteremez. Hiç kimse, 'Türkiye nasıl olsa Suriyeli mültecileri alıyor ve bütün yükü üstleniyor' diye Türkiye'den mülteciler konusunu tek başına üstlenmesini bekleyemez."

"İNSAN KAÇAKÇILIĞININ HER TÜRLÜSÜNÜ TERÖRLE EŞ BİR SUÇ OLARAK GÖRÜYORUZ"

"Biz, insan kaçakçılığının her türlüsünü, her zaman insanlık suçu olarak, terörle eş bir suç olarak görüyoruz" diyen Başbakan Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Masum insanların beklentilerini, ümitlerini istismar ederek onları bilinmez, meçhule doğru götürmek, olabilecek en büyük insanlık suçlarından biridir. Bugün dahi Edremit açıklarında yine acı bir insani trajediyle karşı karşıya kaldık."

Davutoğlu, insanlığın Suriye'de bir sınavla karşı karşı kaldığını ve bu sınavı hep beraber göğüslemek durumunda olduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bugün bir araya geldiğimizde bütün bunları göz önüne alarak, yaklaşık 10 önemli konuda birlikte hareket etme noktasında mutabakata vardık. Bunların bir kısmı daha öncede üzerinde mutabık kaldığımız hususlardı. Bunları bir eylem planı çerçevesinde Türkiye-Avrupa Birliği eylem planına uygun bir şekilde önümüzdeki dönemlerde takip ederek birlikte yürüteceğiz. İlgili devlet kurumları bu konularda yakın işbirliği içinde olacak.

CİZRE'DE YARALILARIN BULUNDUĞU ÖNE SÜRÜLEN BİNAYA OPERASYON YAPILDIĞI İDDİASI

Cizre'de yaralıların bulunduğu öne sürülen binaya operasyon yapıldığı iddiası hakkında da konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dün çıkan haberlerle ilgili olarak, resmi olarak bizim tarafımızdan yayınlanmamış, teyit edilmemiş hiçbir habere itibar edilmemesi lazım. Bu sabah Şırnak Valiliğimizce bir açıklama yapıldı, sadece ona itibar edilsin. Öyle bir intiba oluşturuluyor ki sanki bir binada çok sayıda yaralı vardı ve oraya yapılan operasyonla çok sayıda ölüm olayı gerçekleşti. Böyle bir durum, yaralıların mevcudiyeti anlamında da bir durum teyit edilmedi" ifadelerini kullandı.

"BİZİM İÇİN EN KUTSAL ŞEY VATANDAŞLARIMIZIN CAN, MAL VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ KORUMAKTIR"

Başbakan Davutoğlu konuşmasının devamın şu ifadelerde bulundu:

"Bilinsin ki Türkiye Cumhuriyeti devleti Avrupa standartlarında bir demokrasidir. Avrupa standartlarında bir demokrasi teröre karşı hangi tedbirleri alıyorsa biz o tedbirleri alırız. Bu konuda gelecek eleştirileri dinleriz ama bizim için en kutsal şey, vatandaşlarımızın can, mal, namus ve genel insan hak ve özgürlüklerini korumaktır. Cizre ve Silopi'de yürüyen operasyonlar, yanı başında hiçbir devlet otoritesi kalmamış bir bölgeden sızan teröristlere karşı yürüyen faaliyetlerdir. Dünyanın hiçbir yerinde, demokratik bir ülke, halkına hesap veren bir ülke, ülkesinin bir bölgesinde, bir başka silahlı grubun bulunmasına müsamaha göstermez. Demokrasilerde güç kullanma yetkisi, sadece ve sadece halka hesap vermek durumunda olan meşru güvenlik güçlerindedir. Benim vatandaşlarımın can güvenliği, teröristlerin özgürlük alanlarından daha önceliklidir. Bu, Fransa için nasıl doğruysa Türkiye için o kadar doğrudur. Fransız ordusu Fransa'nın başkenti Paris'e kendi halkını korumak için teröristlere karşı gerekli güvenlik desteğini sağlamışsa biz de silah deposu haline getirilen Cizre'de, Silopi'de, Sur'da kendi vatandaşlarımızın hayatını korumak için her türlü tedbiri alırız. Bunun demokrasi ile ve sivil özgürlüklerle ilgili hiçbir aykırı yönü yoktur."

ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL İSE ŞUNLARI SÖYLEDİ

"Binlerce kişi Rus bombardımanından kaçıyor. Rusya sivil toplumlara yönelik her türlü saldırıyı durduracaklarını açıklamıştı. Bu bildirge Rusya tarafından da imzalandı. Türkiye Suriye sınırına baktığımızda oradaki insanların korku içinde olduklarını görüyoruz.O kamplardaki insanlara her türlü yardımı yapacağız.

Emniyet güçleri arasında işbirliği olacaktır. Özlelikle insan kaçakçılığı ile mücadele edeceğiz. İnsan kaçakçılığına karşı işbirliği yapacağız. Nato toplantısında bunu ele alacağız.Mülteceilerin geri dönüşü için çalışmalar yürütülecek.3 milyarlık ödeme söz konusu olacaktır. Bununda hzılı olmasını istiyoruz.

Yasal zeminde göç içinde hazırlık yapılmalı. Mümkün olduğu kadar kontenjan yaratarak Suriyelilerin Avrupa'ya gelmesini sağlamak istiyoruz. Türkiye'deki bütün mültecileri kabul edeceğimiz anlamına gelmiyor. Arada tacirler var insan kaçakçılığını engellemek istiyoruz. Suriyeliler için vatanlarına evlerine yakın olmak da önemli.

Buralarda 3 milyarlık euro harcama önemli olacaktır."

Editör: TE Bilisim