Osmangazi köprüsü hizmete girdi. Büyük bir eser, hayırlı olsun. Yapanlara, emeği geçenlere teşekkür. Yapımları devam eden üçüncü köprü, üçüncü havaalanı da hayırlı olsun. Aklı ve vicdanı olan, bunlara itiraz eder mi? Duble yollardan şikâyeti olan kim? Denizin üstüne bundan önce de iki köprü yapıldı. Varsın, üçüncüsünü de bu iktidar yapsın. Niye şikâyetçi olalım ki? Bizim şikâyetimiz ve itirazımız başka. Bu devasa eserlerin üzerinden bazı kimselere, Meselâ milletin namusuna hakaret eden o şerefsiz gibilerine aktarılan, Milletin sırtından üleşilen kaynaklara… Osman Gazi köprüsünden gidelim: 1 milyar dolara değil, 7.5 milyar dolara mal oldu. Kredisi, Türkiye’deki devlet bankalarından sağlandı. Uzunluğu 1550 metre. O da ne? “Şintoist ve kitapsız Japon” 1991 metre uzunluğundaki köprüyü 3.6 milyar dolara mal etmiş. Aradaki farka bakar mısınız? Bitmedi Üzerinden geçmenin bedeli 35 dolar artı KDV Müteahhide verilen araç geçiş garantisi 40 bin araç. Gelir garantisi, günlük 1.400.000 dolar. Yıllık gelir garantisi 511.000.000 dolar. Bu kadar araç geçerse sorun yokmuş. Geçmezse aradaki farkı biz telâfi edeceğiz. Bu ödemeler 15 Temmuz 2035 tarihine kadar taahhüt edilmiş. Deli Dumrul tarifesi gibi. Geçenden bir akçe, geçmeyenden on! Yani, kazığın cefası vatandaşa, Sefası, 2035 yılına kadar her yıl 511 milyon doları cebine koyacağımız müteahhide. Günahları boynuna: Arada kimler, neyi kırışıyor, bilmeyiz. Dememiz o ki; yapın da, çalmayın, çaldırmayın!