Mehmet Necati GÜNGÖR  Erzurum’da bir Ramazan günü. Daha çok kuyumcu esnafının yer aldığı Taşmağazalar caddesinin başında Teşmiscit isimli küçük bir cami vardır. Esnaf burada vakit namazlarını kılar. Taşmağazalar esnafından birisi de rahmetli Naim Hoca’nın oğlu Kudretullah Gölleroğlu’dur. O da babası gibi şakacı bir mizaca sahiptir. Sevilen bir kimsedir. İkindi ile akşam arası gider, sözü edilen caminin mahfil kısmında uykuya yatar. Bir gün, aşağıdan gelen bir yakarma sesiyle uyanır. Aşağıdaki adam da esnaftan biridir ve kimsenin camide olmadığı bir sırada ikindi namazını eda ettikten sonra yüksek sesle Allah’a yalvarmakta. “Allah’ım bana şunu ver, bunu da ver” türünden yakarmalar. Mahfilde uyuyan adam bu sese uyanır. Yukarıdan baktığında Allah’a yalvaranın arkadaşı olduğunu görür. Aklına hemen bir muziplik gelir. Ses tonunu değiştirerek aşağıdaki adama yukarıdan kendine özgü şivesiyle seslenir: “Ola ğavat daha ne verim. Ne istedinse verdim. Daha ne istirsen!” Adaam bu sesle irkilir. Korkuya kapılır, tek başına olduğu caminin içinde  çığlıklar atarak oraya buraya koşuşturur. Sonunda bir köşeye yığılır. Korkudan bayılmıştır. Esnaf arkadaşlarının da yardımıyla hemen bir hastaneye kaldırılır. Günler boyunca hastanede yatar. Tabii, hem onun ailesi, hem Kudretullah’ın ailesi üzgün ve perişandır. Bu arada baba Naim Hoca Ankara’ya gelir. Ankara’ya her gelişinde kardeşi mesabesindeki Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’ın evine yerleşir. Telefonuyla ara sıra birini aramakta ve esrarlı konuşmalar yapmakta. “Ola heste nasi?” Bu esrarengiz konuşmalar Nuri Yılmaz hocanın dikkatini çeker. Israrla sebebini sorar ve nihayetinde Naim Hoca’yı konuşturmayı başarır. Naim Hoca, olayı olduğu gibi anlatır. “Bizim oğlan bir herifi ğorhutmuş, herif heste yatir, oni soriram.” Meğer, Naim Hoca her gün yaramaz oğlunu arayarak hastanın durumunu sormaktaymış.. Hasta korkudan sarılık olmuştur. Yirmi günün sonunda iyileşir ve taburcu edilir. Bu olay Taşmağazalar esnafının dilinde fıkraya dönüşür. Hem dinleyeni, hem anlatanı kahkahalara boğan yaşanmış bir olaydır bu.