İşsiz, çalışan, serbest gazeteciler anlatıyor yazı dizisi 2. Bölüm…

Serbest çalışan gazeteciler, özgür haber üretmenin avantajını yaşasalar da sosyal güvencelerinin olmaması, sabit maaş alamamaları benzeri sorunlarla yüz yüzeler… Sendikalardan sorunlarına çare üretmelerini istiyorlar

Bengisu Kömürcü  / İstanbul - Serbest gazetecilerin (Freelance) çalışma biçimi dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artan bir ilgiye sahip. Ancak bu çalışma biçimi her ne kadar özgür, rahat gibi gözükse de onlar da önemli sorunlar yaşıyorlar. Çoğu gazeteci serbest çalışma koşullarından ve özellikle sigortasızlıktan şikayet ediyor. Uzunca bir süre belirli bir kuruluşta çalışan ancak daha sonra mesleğini serbest (freelance) sürdürmek zorunda kalan gazeteciler sorunlarını 24 Saat’e anlattı. “TEMEL SORUN SİGORTASIZLIK” Mart 2019’dan beri serbest gazetecilik yapan Rabia Çetin, çalıştığı kurumla ekonomik kriz nedeni ile medeni bir şekilde yollarını ayırmış. Bulduğu işlerde yüksek performans beklentisine karşın düşük ücretlerin teklif edilmesi üzerine freelance olarak yola devam etme kararı almış. Çetin, freelance çalışmanın en büyük zorluklarından üçünü şöyle sıralıyor: “Sabit bir maaşının olmaması, sigortanın olmaması ve sürekliliğin olmaması.” Serbest gazeteciliğin iyi yanları olduğunu söyleyen Çetin, bütün gün boyunca kapalı bir yerde çalışmak zorunda olmamanın işin en güzel yanlarından biri olduğunu belirtiyor. ‘Freelance çalışan gazeteciler sınırlı kurum ve kuruluşlarda çalışabiliyor. Bu sizi zorluyor mu?’ sorusuna “Elbette zorluyor. Özgür çalışma kültürünün çok fazla gelişmemiş olması, ya da başvurduğun bir kurumun önce senin sosyal medya hesaplarını inceleyip ona göre dönüş yapması zorlayıcı bir durum. Gerçi ben nereye başvurduysam bir iki yer hariç hep çok güzel ve nezaketli dönüşler aldım. Bu açıdan kendimi şanslı hissediyorum. Ama bu durum ne kadar devam eder bilemiyorum” yanıtını veriyor. “Freelance çalışanlar ne kadar çalışırsa o kadar kazanıyor” diyen Çetin, “Türkiye’de son 3-4 yıldır yaşananlara bakılırsa salt freelance çalışanlar değil sabit bir işi olanlar da çok geçinebiliyor diyemeyiz. Yani geçiniyorum denmez bizim için idare edebiliyorum demek daha doğru bir tabir” görüşünü dile getiriyor. “BU ALANI SEÇMEM MADDİ YETERSİZLİKTEN” Serbest gazeteci Eda Narin, mesleğe 2015 yılında atım atmış. Çeşitli basın kuruluşlarında editör ve muhabir olarak çalışmış. Son çalıştığı Dokuz8 haberden ayrıldıktan sonra maddi yetersizlik gerekçesiyle freelance çalışmaya karar vermiş. Narin, medya kuruluşlarında çalışan arkadaşlarının da ayrıca freelance olarak başka mecralara içerik ürettiklerini belirterek, bu durumun temel sebebini ise şöyle anlatıyor, “Türkiye’de gazeteciler yaşamlarını sürdürebilecek kadar maaş alamıyorlar. Şu an her ne kadar freelance çalışmaktan memnun olsam da tam zamanlı çalışmak her zaman önceliğimdir.” Narin, freelance çalışmanın en büyük üç sorununu da şöyle sıralıyor: “Sürekli iş bulamama riski… Türkiye’de çoğu medya kurumunun telif vermiyor olması ve telif verenlerin de ücretlerinin düşük olması… Çalışma ortamı ve çalışma arkadaşlarının olmaması nedeniyle haber oluşturma sürecinin başlamasının gecikebilmesi…” Freelance çalışmanın avantajlarından bahseden Nari, “Herhangi bir kuruma bağlı olmamak haberde görece bağımsız olmayı sağlıyor. Haber konusunu gazetecinin seçmesi de avantaj. Ayrıca mobbing kaygısı da daha az yaşanıyor” diyor. Türkiye’de freelance haber üretimini değerlendirecek kurum ve kuruluşların az olduğuna dikkat çeken Narin, geçim sorunun altını kalınca çiziyor: “Türkiye’de birçok gazetecinin işsiz olması ve çoğunun freelance olarak çalışmaya mecbur kalması nedeniyle bu alan elbette daralıyor. Freelance gazetecilerin çalışacağı kurumların sayısının sınırlı olması medya kuruluşlarının çoğunun telif vermemesi ile de doğru orantılı aslında. Telif veren kurum sayısının az olması ve işsiz gazeteci sayısının oldukça fazla olması nedeniyle iş bulma süreçleri tabi ki çok zor ilerliyor. Bazı medya kuruluşları her gazeteciye farklı telif önerebiliyor ve bu haberin içeriğine göre değil gazetecinin kim olduğuna göre şekilleniyor ama tabi ki bu benim gözlemim ve naçizane eleştirim olabilir. Öte yandan telif ücretlerinin çok komik rakamlar olması nedeniyle gazetecilerin emeğinin karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz elbette bizleri de etkiliyor. Freelance olarak çalıştığımız için her zaman iş garantisi yok ve bu geçinme kaygısını beraberinde getiriyor. Ayrıca telif ücretlerinin her birinin farklı kurumlardan ve farklı zamanlarda geldiği düşünülecek olursa bir ‘aylık maaştan’ bahsetmek mümkün olmuyor. Bu yüzden de kira, fatura, borç ödemeleri çoğunlukla birbirine giriyor ve işte bu süreç gerçekten zorluyor.” Narin, serbest çalışan gazetecilerin sigortasızlığının yaşamsal olduğunu da ifade ediyor ve bu konuda meslek örgütlerine girişimde bulunma çağrısı yapıyor. YARIN: ÇALIŞAN GAZETECİLERİN SORUNLARI VE HAYALLERİ