Alkan Uçarsu - Koronavirüs salgınının getirdiği sosyal ve ekonomik sorunlarla mücadele etmeye çalışan Suriyeli mültecilerin salgından önceki durumlarına ilişkin Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde bulunan Göç ve Kent Çalışmaları Merkezi tarafından “Geçici Koruma Altındaki Suriyeli Gençlerin Geçim Kaynaklarına Erişimi” başlıklı kapsamlı bir araştırma yayımlandı. Araştırma, 2019 yılı Ekim ve Kasım aylarında İzmir ve Hatay'da yaşayan 808 Suriyeli ile yüz yüze görüşme tekniği ile odak grupla gerçekleştirildi. Çalışma, Türkiye'de resmi rakamlara göre 3,6 milyon Suriyelinin 1,2 milyonunu oluşturan gençlerin yaşam koşullarına ilişkin çarpıcı bulgular ortaya koyarken gençlerin insan onuruna yaraşır bir hayat sürmeleri için öneriler sundu. YÜZDE 47’Sİ İŞSİZ, YÜZDE 74’Ü EĞİTİME DÂHİL DEĞİL Araştırmaya göre, Suriyeli gençlerin Türkiye’ye geliş eğilimi azalırken Türkiye’deki Suriyeli gençlerin yarısı gitmek, yarısı ise kalmak istiyor. Suriyeli gençlerin yüzde 47’si işsiz, yüzde 74’ü eğitime dâhil değil. Araştırmada Suriyeli gençlerin sadece yüzde 4,6’sının çalışma izni olduğu ve üçte birinin 11 saat ve üzerinde çalışmak zorunda kaldığı ve çalışanların dörtte üçünün asgari ücretin altında bir rakamla çalıştığı verileri yer aldı. Araştırmada katılımcıların yüzde 71,3’ünün, 2013-2017 yılları arasında Türkiye’ye geldiği belirlenirken 2014 yılına kadar artan Türkiye’ye geliş oranının zamanla azalarak 2019 yılında %0,9’a kadar düştüğü görüldü. Katılımcıların yüzde 40,9’u ise Suriye’nin Halep kentinden geldiği gözlendi. Suriye’de koşullar elverişli olduğunda ülkelerine dönme planı sorusuna dönmeyi tercih edenlerin oranı yüzde 47’den fazla, dönmeyi tercih etmeyenlerin oranı ise yaklaşık yüzde 51olarak yansıdı. Türkiye’den gitmeyi düşünenlerin oranı ise yüzde 51,6 olarak görüldü. Sınır şehri Hatay’da yaşayan gençlerin yüzde 52,8 ülkelerinde koşullar elverişli olduğunda dönmek isterken İzmir’de bu oran yüzde 39,6’da kaldı. Bu sonuç İzmir’in göçmen ve mülteciler için halen transit bir şehir olma özelliğini sürdürdüğünü ve bu anlamda imkânların fazla olduğunu işaret ediyor. TÜRKİYE’DEKİ EĞİTİMDEN MEMNUNLAR Suriyeli gençlerin eğitim durumlarına ilişkin veriler ise: yüzde 54,6’sı ilkokul ve ortaokul eğitimini, yüzde 18,1’i ise lise eğitimini Suriye’de tamamladı. Gençlerin yüzde 15,3’ü ilk ve orta öğrenimini Türkiye’de alırken bu oranın yüzde 1,9’u geçici eğitim merkezlerinde öğrenim gören gençleri kapsıyor. Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 74’ü şu anda örgün bir eğitime dâhil değil. Suriye’de aldıkları eğitim diplomalarının Türkiye’de denkliğinin olmadığını söyleyenler oranı ise yüzde 86,6. Türkiye’de aldıkları eğitimden memnuniyetleri sorusuna ise katılımcıların yüzde 39,4’ü orta, yüzde 43,7’si iyi, yüzde 16,9’u kötü ve yüzde 17’si ise çok iyi olarak değerlendirdi. YÜZDE 16’SI KAYITSIZ Araştırma, gençlerin yüzde 16’sının kayıtsız olarak Türkiye’de bulunduğunu ortaya çıkarırken Türkiye vatandaşlığı bulunanların oranı ise yüzde 3,7. Yaşları 15 ile 30 arasında değişen Suriyeli gençlerin yüzde 45,6’sı ne bir işte çalıştığı ne de iş aradığı görüldü. Araştırmaya katılan gençlerde çalışma oranı yüzde 29 olurken sadece yüzde 4,6’sın çalışma izni bulunduğu gözlendi. Ağırlıklı olarak tekstil, inşaat ve yiyecek-içecek sektörlerinde çalışan gençlerin yüzde 78,8’i maaşlarını eksik aldıklarını ifade etti. Suriyeli gençler arasında işveren olanların oranı ise yüzde 10,6. Suriyeli gençlerin yaklaşık yarısını günde 9-10 saate yakın, üçte birinin ise günde 11 saat ve üzerinde çalıştığı araştırmaya yansıdı. İş arama sürecinde Suriyeli gençlerin yüzde 20,2’si düşük ücret teklif edilmesinden, yüzde 15,9’u kötü çalışma koşullarından, yüzde 12,8’i iş arama yollarını bilememekten, yüzde 9,9’u ise Türkçe bilmediğinden açık iş ilanlarına erişememekten yakındı. Asgari ücretin 2.020 TL olduğu Türkiye’de, araştırmaya katılan Suriyeli gençlerin yüzde 19,9’u 600 ile bin TL, yüzde 41’i bin ile 2 bin 20 TL, yüzde 23’ü ise 2 bin 20 ile 5 bin TL gelirleri olduğu belirlendi. Buna göre, Suriyeli gençlerin dörtte üçünün asgari ücretin altında çalıştığı gözlendi. Suriyeli gençlerin sorunlarının çözülmesi için sunulan öneriler ise şöyle: • İşverenleri kayıtlı çalıştırmaya teşvik edecek projelerin geliştirilmesi. • İşverenin Suriyeli çalışan çalıştırmaktan dolayı ödediği ekstra maliyetlerin kaldırılması yahut minimuma indirilmesi. • Türkçe dil eğitim kurslarının sayısının, saat ve program esnekliğinin artırılması. • Türkçe dil eğitiminde materyal ve kaynakların artırılması ve çeşitlendirilmesi. • Beceri ve tecrübelerin sertifikalandırılarak işverenlerce geçerli görülecek hale getirilmesi. • Gençlerin hâlihazırda var olan beceri, yetenek ve eğitimleri doğrultusunda, eğitim ve iş olanaklarına yönlendirilmesi. • Hem Suriyeli gençlerin yerel topluluklara sosyal entegrasyonunu hızlandırmada hem de Türkiyeli gençlerin göçmen akranlarına karşı oluşan önyargılarını kırabilmek adına diyalog ortamının kurulması.