Dört milyona yakın Suriyeli sığınmacıya geçici koruma olanağı tanıyan Türkiye’de, halkın Suriyelilere karşı olumsuz düşüncesi her geçen gün artıyor. Araştırmalar kötüye giden ekonominin Suriyelilere karşı memnuniyetsizliği de beraberinde getirdiğini gösteriyor. Peki çözüm ne? Siyasi partilerin ortak görüşü, Suriye’de güvenli bölge oluşturularak sığınmacıların önemli bir bölümünün ülkelerine geri dönüşünün sağlanabilmesi
Ayla Ganioğlu / ANKARA- Türkiye’nin Suriyelilerle imtihanı giderek zorlaşıyor. 2011’deki iç savaşın ardından başlayan göçle birlikte Türkiye’ye neredeyse Gürcistan, Hırvatistan, Moldova, Kuveyt, Singapur, Uruguay büyüklüğünde bir ülke eklendi. Sayıları resmi rakamlara göre 3 milyon 657 bin. Bunların bir milyonu çocuk. En fazla Suriyeli 517 bin kişiyle İstanbul’da yaşıyor. 27-30 Haziran 2019 tarihli Kadir Has Üniversitesi’nin yayınladığı araştırmaya göre, halkın yüzde 57,6’sı sığınmacı alımına son verilmesini istiyor. Suriyeli sığınmacılardan memnuniyet oranı ise geçen yıl yüzde 13,6 iken, bu yıl yüzde 7’ye inmiş durumda. İpsos’un araştırmasında ise sınırların mültecilere kapatılmasını isteyenler sıralamasında Hindistan yüzde 64 ile birinci sırada gelirken, Türkiye yüzde 59 ile ikinci sırada yer aldı. Araştırmalar ekonomik sıkıntının yaşandığı ve işsizliğin yükseldiği dönemlerde yabancılara karşı olumsuz bakışın da artığını gösterdi. Piar’ın, 11 Temmuz tarihli araştırmasında, Türkiye’nin en önemli sorunları sıralamasında “ekonomi” yüzde 26,4’lük oran ile birinci sırada yer alırken, yüzde 18’lik oran ile “Suriyeliler” problemini, yüzde 15,6 ile “işsizlik” takip etti. Peki, Türkiye bu sorunu nasıl çözecek? Suriyeliler Türkiye’de yaşamaya devam mı edecekler yoksa ülkelerine mi dönecekler? Görüşlerini ve çözüm önerilerini 24 Saat gazetesine anlatan iktidar ve muhalefet temsilcilerinin ortak görüşü, sığınmacıların önemli bir bölümünün Suriye’de oluşturulacak güvenli bölgelere gitmelerinin sağlanması. Ancak bunun ne zaman gerçekleşeceği belirsizliğini koruyor. Suriye’ye dönüş sağlanıncaya kadar da bu zor sınav devam edecek. “YÜZDE 70’İ DÖNMEK İSTİYOR” AKP Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Göç ve Uyum Alt Komisyon Başkanı Atay Uslu, Suriyeli sığınmacıların zorunlu olarak Türkiye’ye göç ettiklerini belirterek, “Türkiye kapılarını açmasaydı, Suriye’de savaşta ölen 700 bin insana bunlar da eklenecekti. Ufak tefek sorunlar yaşanıyor. Kim ne derse desin, toplumsal kabulümüz yüksek. Bu, bizim insanlığı, Ensar’ı bilmemizden. Suriyeli komşusu olan onlarla görüşen sorun etmiyor burada olmalarını. Ama görüşmeyen, komşu olmayanlar kulaktan dolma bilgilerle sorun ediyor. Algıdan kaynaklanıyor. Basının da rolü var bu algının oluşmasında. Bazı siyasiler de nefret dili kullanıyor” dedi. Bugüne kadar 350 bine yakın Suriyelinin ülkelerine geri döndüğünü belirten Uslu, “Bize düşen, güvenli bölge oluşturarak insanların oraya güvenli bir şekilde yerleşmelerini sağlamak. Sahada benim gözlemlerine göre, yüzde 70’i güvenlik sağlandığında ülkelerine dönmek istiyor” diye konuştu. Suriyelilerin bayramlarda ülkelerine nasıl gittikleri ve neden geri döndükleri tartışmalarını hatırlatan Uslu, “Gidip orada belki evlerini görüp yaptırmak isteyecekler ya da başka imkanlar arayacaklar, bu daha doğru. Bayramlar için gidenlerin yüzde 25’i orada kaldı” dedi. Uslu, aksi iddialara rağmen kayıt dışı Suriyeli olmadığına vurgu yaparak, kayıt dışı olmaları durumunda eğitim, sağlık desteği ve AB yardımlarından faydalanamadıklarına dikkat çekti. Uslu, “Neden gidip savaşmıyorlar?” söylemlerine ise “Orada bir savaş yok. İç savaş var. Ellerinde silah yok. Uçaklarla bombalamalar var. Özgür Suriye Ordusu var. O da savaşıyor zaten” yanıtını verdi. “TEPKİNİN NEDENİ YOKSULLUĞUN ARTMASI” CHP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz, Suriyelilerle ilgili rahatsızlığı “ayyuka çıkaran” en önemli unsurun “Türkiye’de yoksulluğun artması” olarak değerlendirdi. Çeviköz, “Bu rahatsızlık konusu yoksulluk çerçevesinde ele alınmalıdır. Çünkü yoksulluk arttıkça Suriyelilerden rahatsızlığın da arttığı ortadadır. İktidar uygulayacağı iktisadi politikalarla emekçi halkları birbirine rakip göstermekten kaçınmaya özen göstermelidir” dedi. Suriyelilerle ilgili bir diğer önemli meselenin, “kayıt dışı istihdam” olduğuna dikkat çeken Çeviköz şunları söyledi: “Bu mesele ilerde Türkiye’nin SGK sistemini çökertecek bir konu. Türkiye ekonomisine Suriyelilerin katkısı yadsınamaz, bunu kayıtlı hale getirmek; iş gücündeki arzı da dengeleyecektir. Kayıt altına almadığınız zaman hem sağlık sistemi etkilenecektir hem de diğer sosyal güvenceler. Bunu planlı bir şekilde yapmayarak, sağlık hizmetlerini aksatacak hamleler uygulanırsa, Türkiye çok ciddi salgın hastalıklarla karşı karşıya kalabilir. Sağlık konusu, popülizme kurban edilmeden etraflıca ele alınmalıdır”. Çeviköz, öncelikle Suriyelilerin bir kısmının Türkiye’de kalacağını kabullenerek, kayıp kuşakların oluşmasına engel olmakla işe başlanması gerektiğini söyledi. Çeviköz, “Bize düşen ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere yardımcı olmak ve Türkiye’de kalanları da topluma entegre etmek olmalıdır. Suriyelilere yönelik dezenformasyon kampanyaları, ırkçılık, sömürü ve gettolaşma yakın gelecekte çözümü çok zor sorunlara yol açabilir” dedi. Türkiye’de kalmak isteyen Suriyelilerin topluma entegrasyonları yönünde, yapıcı ve olumlu bir siyaset izlemenin CHP’nin sosyal demokrat kimliği ile uyumlu olacağını belirten Çeviköz, bu yönde yaptıkları somut çalışmaların da bulunduğunu ifade etti. “GÜVENLİKLİ BÖLGELERE GÖÇ TEŞVİK EDİLMELİ” MHP Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Kamil Aydın, sığınmacılık ve mültecilik konularında doğu-batı geçiş güzergâhlarında bir merkez olan Türkiye’nin diğer batı ülkeleriyle mukayese edildiğinde en ağır ekonomik, sosyal ve kültürel bedeli ödediğini dile getirdi. Aydın, Türkiye’nin sığınmacı sorunu çözümünde batılı muhataplarınca yalnız bırakıldığını belirterek şunları söyledi: “Güney illerimiz başta olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinde iskân edilen sığınmacıların neden olduğu sosyal, ekonomik, kültürel sorunlar günden güne artmaktadır. Bu durumda artan enflasyon, işsizlik ve yaşanan bir takım münferit olumsuzluklar, Türk toplumunu da bu konuda rahatsız etmektedir. Son yıllarda yaşananların ışığında ülkemize gelen sığınmacıların geriye dönmesini ve ülkeye yeni girişlerin önlenmesini önceleyen bir tutum ve davranış üstlenilmelidir. Bu bağlamda en doğrudan çözüm önerisi olarak sığınmacıların ülkelerine dönmeleri için, Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi ve güvenlikli bölgelerin oluşturularak geriye göçün teşvik edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde başlangıçta istihdam ve fiyat artışları şeklinde bilinen ekonomik sıkıntılar zamanla sosyal patlamalara ve çatışmalara yol açabilecektir. Diğer bir ifadeyle, olumsuz algılar daha da radikalleşerek nefret ve kutuplaşmaya dönüşebilir”. “ÜLKELERİNE GÖNDERİLMELİLER” MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek ise Suriyelilerle ilgili olarak her türlü “düzensizliğin” görüldüğünü belirterek, “Sahilde, trafikte, plajda umuma açık her yerde kurallara uymuyor ve toplumun düzenini bozuyorlar. Çözüm olarak; Suriye’de terörden arındırılmış bölgelere yani kendi ülkelerine gönderilmelerinin en hayırlısı olduğunu düşünüyoruz” dedi.