DOĞAN BULGUN - Zeki Müren’in büyük hayranı olduğu, Türkiye’nin Merlene Dietrich’i olarak kabul edilen, 50- 60'lı yılların erkeksi sesli tango yıldızı Zehra Eren 92 yaşında yaşama veda etti.

Kısa yaşam öyküsü şöyle:

1923 yılında doğdu. Sesinin farklılığı ve güzelliği okul sıralarında dikkati çekmeye başladı. Sesinin özelliği nedeniyle seçerek seslendirdiği Rus şarkısı Oçiçorniya’yı dinleyenler kendisine hayran kalırdı. Müzik hevesini ilk zamanlar ağız mızıkası ile gidermeye çalıştı. İstanbul Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra dans şarkıları okumaya başladı ve pek de beğenildi. Yakınlarının ısrarı üzerine Ankara’ya dayısının yanına gitti. Dayısı da Zehra’yı yakın arkadaşı Dr. Kadri Cerrahoğlu’na dinletti. Kadri Bey aynı zamanda ünlü bir tango bestekârıydı.

Zehra Eren Kadri Bey’den ders almaya başlar. Öğrenci öğretme birlikteliği daha sonra duygusal bir nitelik kazanınca, evlenirler. Bu dönemde Zehra Eren’in düşleri de gerçek olur, 1951 yılında Ankara’ya Radyosu’nda Niyazi Erdem’in orkestra şefliğinde tango söylemeye başlar. Radyo dinleyicileri bu alışık olmadıkları tonda ve çok özel bir yorumla okunan tangoların tiryakisi olur.

Yeniden İstanbul’a dönüp dönemin ünlü müzisyenlerinden Erdoğan Çaplı ile tanışır ve müzik çalışmalarını sürdürür.

İlk kez 1968 yılında Ankara’da Kulüp Bulvar’da sahneye çıkar. Bir haberde bu deneyim şöyle aktarılır okurlara: "İlk kez sahneye çıkıyordu. Dinleyenlerin samimi alkışlarına biraz ürkek bir şekilde karşılık verdi. Ankara sosyetesinin toplandığı kulüpte, İstanbul’dan gelen önemli isimler de Zehra Eren’in ilk kez sahnede izleme olanağı buldu. Zeki Müren de hayranı olduğu bu sanatçıyı Ajda Pekkan, Peri-Han, Neriman Köksal ve Nigar Uluerer ile birlikte izledi. Bir süre oturduğu yerden, ilk defa sahneye çıkan Zehra Eren’e eşlik eden sanat güneşi sonra dayanamayıp mikrofonu eline aldı ve Sevgiden usanmadı gönül adlı şarkıyı söyledi."

Zehra Eren yaşamı boyunca hiç plak yapmadı. Ancak TRT 2014 yılında 50. yıl anısına Eren için bir LP ve bir CD formatında albüm yayınladı. Bu albüm aslında 1953-54 yıllarında İstanbul Radyosu’nda yapılan bir programın kayıtlarından oluşuyordu. Bu albümde Zehra Eren’e şu müzisyenler eşlik ediyordu: Piyanoda Erdoğan Çaplı ve Cemil Başargan, kontrbasda Özdemir Baturalp, davulda Muzaffer Erberik. 12 tangonun yer aldığı albümün beste ve söz yazarları ise şunlardı: Necdet Koyutürk, Fehmi Ege, Erdoğan Çaplı, İbrahim Özgür, Cemil Başargan ve 6 tangosuyla eşi Kadri Cerrahoğlu. Albüm şu eserlerden oluşuyor.

A Yüzü: 1- Dinle Sevgili Dinle (Söz-Müzik: Necdet Koyutürk) 2- Bana (Söz-Müzik: Kadri Cerrahoğlu) 3- Benden Uzak Kal Güzelim (Söz-Müzik: Kadri Cerrahoğlu) 4- Ayrılık (Söz-Müzik: Fehmi Ege) 5- Bir Çapkına Yangınım (Söz-Müzik: Kadri Cerrahoğlu) 6- Yalnızlık (Söz: M. Müeyyet Bekman Müzik: Erdoğan Çaplı)

B Yüzü: 1- Aşkın Sesi (Söz-Müzik: İbrahim Özgür) 2- Gönül Rüyası (Söz-Müzik: Kadri Cerrahoğlu) 3- Muhtacım Sana (Söz-Müzik: Cemil Başargan)4- Giden (Söz-Müzik: Kadri Cerrahoğlu) 5- Rüzgâr Gibi Geçti (Söz-Müzik: Necdet Koyutürk) 6- Çapkın (Söz-Müzik: Kadri Cerrahoğlu)

Bu muhteşem ses Levent Camisi’nde 5 Ocak 2016 günü kılınan öğlen namazının ardından birkaç kişilik cemaatle sessiz sedasız Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilerek, sonsuzluğa uğurlandı.

İki acı ayrılık daha

Türk halk müziği sanatçısı Bircan Pullukçuoğlu hayatını kaybetti. Sanatçının cenazesi 11 Ocak Pazartesi günü TRT Ankara Radyosu önünde gerçekleştirilen törenin ardından Karşıyaka mezarlığında toprağa verildi.

15 Ağustos 1948'de Aydın'ın Söke ilçesinde dünyaya gelen Bircan Pullukçuğlu, ilk müzik eğitimini Coşkun Güla'dan aldı, bağlama çaldı ve TRT'de ses sanatçısı olarak görev yaptı. Sanatçı, çalışmalarını daha sonra Ankara Radyosu'nda şef olarak sürdürdü. Çeşitli radyo ve televizyon programlarında görev alan sanatçının, TRT repertuarında notaya aldığı birçok türkü bulunuyor.

Bu hafta sonu aramızdan ayrılan bir başka müzik insanı da Kahraman Özlü. Geçtiğimiz hafta sonu yaşama veda eden Özlü tam bir müzik gönüllüsüydü. TRT Türk Sanat Müziği Şubesi’nin bir çalışanı olan Özlü katıldığı radyo programlarının yanı sıra başta Engürü Türk Müziği Derneği Terennüm Korosu olmak üzere çeşitli amatör koroların konserlerinde tanbur sanatçısı olarak görev alıyordu.

ÇABA’DAN MÜZİĞE KATKI

Kısa adı ÇABA olan Çayyolu Bölgesi Ağaçlandırma Derneği müzik yoluyla da toplumu olumlu etkilemek adına gerçekten "Çaba" harcıyor. Bu amaçla dört yıl önce oluşturulan "ÇABA Çayyolu Türk Müziği Korosu" her geçen gün adından söz ettiren bir topluluk olarak dikkatleri çekiyor. TRT Ankara Radyosu ses sanatçısı ve şef Hasan Eylen yönetimindeki koro 60 müzikseverden oluşuyor. Çalışmalarını yıl boyunca sürdüren topluluk Mayıs ayı içerisinde Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde sevenleri ile buluşuyor. Bununla da yetinmeyen topluluk geçtiğimiz Aralık ayı içerisinde Mesa Plaza’da düzenlenen bir konserle izleyiciye Türk müziğinin seçkin örneklerinden oluşan bir sunum yaptı. Koronun başkanlığını Zümrüt Altınışık üstleniyor.

ÇABA ve Çayyolu Platformu Başkanı Engin Uç çalışmalarla ilgi duygularını şu cümlelerle dile getiriyor:

"Çayyolu çok özellikli bir yerleşim birimi oldu. Bizler de çabalarımızla yaşadığımız bu çevreyi daha da çağdaş bir noktaya getirme düşüncesindeyiz. Bunun yanı sıra müziğin insanlar üzerindeki olumlu etkilerini de göz önüne alarak bir müzik topluluğu oluşturduk. Şefimiz Hasan Eylen yönetiminde yaptığımız çalışmalarla çok güzel bir çizgi yakaladık. Hedefimiz çıtamızı daha da yukarılara çekmek."

ÇABA yönetimi kapılarını başka toplulukların etkinlikleri için de aralıyor. Bu topluluklardan biri de Gülnur Niğdelioğlu Türk Sanat Müziği Korosu. Koro müzik çalışmalarını sürdürürken, geçtiğimiz hafta sonu Eskişehir’e giderek bir konser verdi. Konser Eskişehirli sanatseverlerce beğenilirken koro mensupları için de güzel etkinlik oldu.

Editör: TE Bilisim