Dünya koronavirüs salgını ile tıbbi mücadelesini sürdürürken, bir yandan da virüsün ortaya çıkardığı sosyo-ekonomik sorunlarla mücadele etmeye çalışıyor. Türkiye’de tarımın geleceğini uzman isimler 24 Saat’e değerlendirdi.

OKAN POTUK - Dünya koronavirüs salgını ile tıbbi mücadelesini sürdürürken, bir yandan da virüsün ortaya çıkardığı sosyo-ekonomik sorunlarla mücadele etmeye çalışıyor. Konuya ilişkin uzmanların paylaştığı bilgilere göre, ilerleyen günlerde meydana gelebilecek olası problemlerin başında “gıda” öne çıkıyor. Koronovirüs salgınında ve salgın sonrasında tarım ve hayvancılık sektöründe olası üretim kesintileri olabilir mi, uzmanlar ne diyor? Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, meyve ve sebzedeki üretim sıkıntısı değer zincirindeki kilitlenmeler ve bozulmalar nedeniyle henüz fark edilmiyor. FAO’ya göre, yaşanan bu aksaklıklardan dolayı çiftçiler pazarlara erişim konusunda sıkıntılar yaşayacak bu da üretim kapasitelerinin kısıtlanmasına neden olacak. FAO bu duruma dikkat çekerek, üreticilerin ürettikleri ürünlerini satmakta sıkıntılar yaşayacaklarına dikkat çekiyor. Tohum Desteği Tek Başına Yetersiz Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan “Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi” programı kapsamında, 21 ilde tohumların yüzde 75’i üreticilere hibe edilecek. Devlet tarafından destek ve vergi indirimi bekleyen üreticiler ise açıklanan program karşısında hayal kırıklığına uğradı. Artan girdi maliyetleri karşısında çaresiz kalan ve üreticiler, son darbeyi de koronavirüs salgınından yedi. İhracat kapıları yüzüne kapanan üreticiler alım garantisi ve gider kalemlerinde ki artışın düşürülmesini talep ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiftçiye sağlayacağı tohum hibesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Tarım Yazarı ve Gazeteci Ali Ekber Yıldırım, bakanlığın bu adımının boş tarım arazilerinin değerlendirilmesi adına olumlu olduğunu aktararak, “Tohumu alan çiftçi ekim yapmak için mazot, gübre, ilaç kullanacak. Aynı şekilde mazotta, gübrede ve ilaçta da destek sağlanmaz veya herhangi bir indirim gerçekleşmezse bu desteğin tek başına bir anlamı olmaz, çiftçiye dağıtılan tohuma da yazık olur.” ifadelerini kullanarak, açıklanan desteğin yetersiz olduğunu söyledi. “Üreticiler Üretimden Uzaklaşıyor” Sağlanan tohum desteğinin üreticilerin yüksek girdileri karşısında hiçbir şey ifade etmediğine değinen Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Son 10 yılda mazot fiyatı yüzde 216, gübre çeşitlerinin fiyatları ise ortalama yüzde 277 oranında artmıştır. Girdi fiyatlarında yaşanan bu artışlar nedeniyle üreticiler kazanç elde edememekte, gittikçe üretimden uzaklaşmaktadırlar” dedi. Suiçmez, mazot, gübre, tohum, ilaç, su ve elektrik gibi girdilerin vergilerinin yüzde 1’e indirilmesini, ayrıca verilen desteklerin arttırılarak üreticilere can suyu olunması gerektiğini de aktardı. “Tohumun Tamamı Bedava Verilse de Bir şey Değişmez” Tohum desteği hakkında değerlendirmelerde bulunan Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş ise üreticilerin girdi maliyetleri karşısında ezildiğinin altını çizerek, “Girdilerde yaşanan artışa rağmen ürün fiyatlarının aynı kalması üreticileri yıllardır zarara uğratıyor” değerlendirmesinde bulundu. Demirtaş, “Bu şartlar altında sadece tohum desteği yetersiz kalıyor. Üreticilerin şu an da en büyük sıkıntısı ihracat problemi. Bu sebepten dolayı da devletimizin üreticilere alım garantisi vermesi gerekiyor. Aksi taktirde üreticiler de üretimden vazgeçecektir. Gereken destekler üreticilere sağlanmadığı taktirde de üretim yetersiz kalacak ve ithalat zorunlu olacaktır. Koronavirüs salgını dolayısıyla ithalatta da problemler yaşayacağız. Durum böyle olduğunda da bir gıda krizi yaşayabiliriz, raflar boş kalabilir. Gerekli tedbirler zaman yitirilmeden alınmalıdır” uyarısında bulundu.