Yeni Yargı Paketi ile icra iflas ilanlarının gazetelerde yayınlama zorunluluğunun kaldırılmasının yerel gazetelerin kapısına kilit vurma anlamına geleceğini belirten gazeteci örgütlerinin temsilcileri aksine yerel basının desteklenmesi gerektiğini vurguladılar

METEHAN UD / İZMİR - Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı Yargı Reformu Strateji Belgesinde, gazeteleri yakından ilgilendiren önemli bir madde de yer alıyor. Yargı Reformu Paketi’nde yer alan ‘icra ve iflas ilanlarının gazetelerde yayınlanma zorunluluğunun kaldırılması’ maddesi başta yerel olmak üzere basını zor durumda bırakacak. Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından gazetelere paylaştırılan ilanlar, yazılı basını ayakta tutan en önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor. Döviz kurlarındaki artış nedeniyle kağıt ithalatında darbe yiyen gazete sahipleri, BİK gelirlerinin kesilmesinin aksine artırılmasını istiyor. Değişikliğin Ekim ayında Meclis’in açılmasının ardından gündeme gelmesi bekleniyor. Gazeteci örgütleri temsilcileri düzenlemenin olası sonuçlarını 24 Saat’e değerlendirdi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Yargı Reformu Strateji Belgesi ile birlikte yerel basının yaşam damarı olan Basın İlan Kurumu resmi ilanlarının dağıtılması sisteminden vazgeçilmesi girişimini endişe ile karşıladıklarını belirterek, “Eğer kamu ilan gelirleri kesilirse bu işten çıkarmalara yol açacak. Özellikle yerel basında ciddi ekonomik sonuçları olacak. Biz paket Meclis’te görüşülmeden önce Gazeteciler Cemiyeti olarak yerel basını ayakta tutma işlevine sahip kamu ilan gelirleri konusunda gazetecilik meslek örgütlerine kulak verilmesi çağrısını yineliyoruz” dedi. ‘Teşvik Edici Düzenlemeler Yer Almalı’ Başkan Nazmi Bilgin, söz konusu belgenin gazetecilere yönelik yargılamalar ve basın kuruluşlarına resmi ilan verilmesi başlıklarında getirdiği değişiklik önerileriyle tartışma yarattığına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Gazetecilere yönelik yargılamalarda kamuoyunda ‘adalet’ duygusunun hissedilebilmesi için reform paketinin bu ayağını önemli buluyor ve bir an önce hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Yargıda yapılacak reformla sağlanabilecek olumlu gelişme ihtimaline karşın yerel basının ilan gelirlerinin ortadan kaldırılmasına ilişkin düzenlemeyi ise endişe ile karşılıyoruz. Gazeteciler Cemiyeti olarak, ilan gelirlerinin kesilmesinin başta yerel basın olmak üzere basının genelini etkileyecek, ekonomik yaşam damarını kesecek bir girişim olduğunu düşünüyoruz. Düzenleme gerçekleşirse zaten zor şartlarda ayakta kalma savaşı veren yerel basının yaşamını sürdürmesi imkânsız hale gelebilecek, pek çok gazete kapısına kilit vurmak zorunda kalacak, kitlesel işten çıkarmalar söz konusu olacaktır. Doğrudan halkın haber alma hakkına, basın özgürlüğüne ağır bir darbe anlamına gelecektir. Bu gerekçelerle söz konusu düzenleme paketten çıkarılmalı, özellikle yerel basını güçlendirecek düzenlemelere yer verilmelidir.” Bilgin, Basın İlan Kurumu’nun 1960 öncesi siyasi iktidarca ‘kamu ilan pastasının yandaş medyayı geliştirme maksatlı kullanımı’ iddialarına karşın medya kuruluşları arasında eşitlik ilkesi ve özellikle yerel basını destek amacıyla bu sistemin geliştirildiğini anımsatarak, “Her türlü yeni düzenlemede bu temel ilkelinin korunması muhakkak ki yararlı olacaktır. Teşviksiz yerel medya ciddi darbe alır” dedi. İzmir’deki Gazetelerden Kampanya: Yerel Basına Ses Ver İzmir Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde bir araya gelen 7 yerel gazete düzenlemeye karşı harekete geçti. ‘Yerel Basına Ses Ver’ kampanyası başlatan gazeteciler, söz konusu maddenin yargı paketinden çıkarılmasını istiyor. 24 Saat’e açıklamada bulunan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Türkiye’deki yerel medya içinde bulunduğu cenderede can vermek üzere olduğunun altını çizdi. Olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle varlığını sürdürebilme mücadelesi veren yerel basının nefes alamaz hale geldiğini dile getiren Dikmen “Baskıdan kağıda, mürekkepten boyaya her üretim kaleminde dövize bağımlı sektörümüzde, gazetelerin yüzlercesi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Yeni Yargı Paketi’nde yer alan icra ve iflas ilanlarının gazetelerde yayınlanma zorunluluğunun kaldırılması maddesi, özellikle yerel basının bitirilmesi anlamına gelmektedir. Çünkü; bugün ülkemizde binin üzerinde yerel gazete, on binlerce meslektaşımıza istihdam sağlamakta, ekonomimize yıllık 2 ila 2.5 milyar lira üzerinde katma değer yaratmaktadır. Yerel basının bu önemli gelir kaynağının kesilmesi işsizlik demektir, iflas demektir, özgür basının sesinin kısılması demektir. Kuruluşundan bu yana varlık amacıyla Anadolu basınını güçlendirmek, yükseltmek için çalışan Basın İlan Kurumu da böyle bir düzenleme ile tamamen baltalanmış olur” dedi. ‘Sahte ve Yalan Haberler Katlanarak Artacaktır’ Yaşanan bilgi kirliliğine, her türlü manipülasyona, yalan habere karşı yerel medyanın en güvenilir haber kaynağı olmaya devam ettiğini ifade eden Dikmen “Yerel medyanın yokluğunda kirli bilginin yayılması, sahte ve yalan içeriğin çarptırılarak kullanımı katlanarak artacaktır. En büyük sorunların başında işsizliğin geldiği sektörümüzde bu düzenleme ile çalışacak gazete de kalmayacaktır. Bu maddenin o yargı paketinden çıkarılması şarttır. Yaygın ve yerel medyanın her biriminden yükselen bu çığlığımız umarız duyulur ve yanlıştan dönülür” diye konuştu. ‘Yerel Basın Açısından Darbe Olur’ İzmir’de yayın hayatını sürdüren Dokuz Eylül Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Murat Atilla da yerel gazetelerde yayınlanan basın ilanlarının yaklaşık yüzde 40’ını icra iflas ilanlarının oluşturduğunun bilgisini vererek “Tasarı bu haliyle yasalaşırsa yerel basın için çok büyük bir darbe olur. Ayrıca haziran ayında bu ilanları alabilmek için vergi borcunun olmaması şartı getirildi. Bu iki uygulama üst üste gelirse çok açıkça söyleyebilirim ki Anadolu’daki yerel gazetelerin yaklaşık yüzde 30’u, yüzde 40’ı kapısına kilit vurur ve binlerce meslektaşımız işsiz kalır. Bütün korkumuz endişemiz bu” dedi. ‘Yerel Yönetimler Yerel Basını Desteklemek İçin Adım Atmalı’ Metni hazırlayan bürokratların yerel basını etkileyen kısmından habersiz olduğunu düşünen Atilla şunları söyledi: “Gazetecilik meslek örgütleri bu maddenin geri çekilmesi için çalışmalara başladı ve ben bu hatadan geri dönüleceğini düşünüyorum, iyimserim. Yerel gazeteleri ayakta tutmak için yerel yönetimler çeşitli adımlar atabilir. Hem yerel yönetimlerin şeffaflığı hem de demokrasiye katkısı açısından belediyeler meclis kararlarının özetlerini yerel gazetelerde yayınlaması için bir girişimde bulunduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu kabul etti ve ilçe belediyelerin de kabul edeceğini düşünüyorum. Bu çalışma bütün Türkiye’de örnek olabilir. Demokrasiye ve şeffaflığa inanıyorsak yerel yönetimler iş birliği yapabilir. Bu yerel basının maddi sıkıntılarına kısmen de çözüm olabilir”. ‘Yereldeki Halkın Haber Alma Hakkı Da Zarar Görecek’ Türkiye Yerel Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Kenan Akçahanoğlu, yerel basının bu yargı paketinin yasallaşması durumunda ciddi manada sıkıntıya düşeceğini belirtti. Hükümetten bu konuda farklı bir düzenleme beklediklerini dile getiren Akçahanoğlu “Bu ilanların yerel basına desteği yüksek. Yerel basının zaten her geçen yükü artıyor, masrafları ağırlaşıyor. Bu düzenleme yasallaşırsa kapanmalar da başlayacaktır. Düzenleme ile ilgili hem hükümete hem de Meclis’te bulunan partilere bir dosya sunmayı düşünüyoruz. Eğer bir yasa çıkacaksa bu yerel basını destekler şekilde olmalı. Yerel basının bulunduğu bölgelerdeki okunurluk oranı ulusal gazetelere göre daha yüksek. Yerel basının bulunduğu ilin ve ilçenin gözü kulağıdır. Vatandaş da yerel gazetesine sahip çıkmalıdır. Ulusal basında yer alamayan ama kayda değer çok sayıda haber yerel basın aracılığı ile okurlarla buluşuyor. Eğer yerel basın zarar görürse o bölgedeki halkın da haber alma hakkı da zarar görecektir. Biz düzenlemenin geri çekileceğini umut ediyoruz” dedi.