Yılın belli mevsimleri evlerinden uzak başka illerde, çadırlarda yaşayan mevsimlik tarım işçileri, kavurucu sıcaklara rağmen ekmek parası için ter döküyor

DUDU GÜL GÜRAY DEMİR - Genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan ekmek parası için Hatay’a gelen mevsimlik tarım işçileri, soğan, kavun ve havuç tarlalarında kavurucu sıcaklığa aldırış etmeden ekmek mücadelesi veriyor. Çoğu zaman 40 dereceyi aşan, boğucu sıcak altında çalışmalarını sürdüren, günün yarısını Hatay’daki tarlalarda diğer yarısını ise barındıkları çadırlarda geçiren işçiler için yaşam, çadır ve tarladan ibaret. Sabahın erken saatlerinden itibaren kaldıkları çadırlardan çocuklarıyla birlikte tarlaların yolunu tutan işçiler, soğan tarlalarında akşama kadar yoğun ve yorucu bir mesai yaşıyor. Kimi kundaktaki bebeğiyle kimi çocuklarıyla ekmeğinin peşine düşen işçiler, bin bir zahmetle yüksek sıcaklıklara rağmen var gücüyle çalışıyor. “Bereket ambarı” olarak bilinen Hatay’ın Amik Ovası’ndaki tarlada soğan toplayan mevsimlik isçilerden Mehmet Aslan, şunları söylüyor: “Şanlıurfalı tarım işçisi olarak ekmek paramızı kazanmak için Hatay’a geldik. Eğer burada çalışmazsak aç kalacağız. Ailemize ekmek götürmek için mecburen çalışmak zorundayız. Sabahın erken saatlerinde tarlalara gelerek akşamın geç saatlerine kadar yevmiyemizi kazanıyoruz. Ramazan Bayramı’nda sadece iki gün tatil yapıp işlerimize kaldığımız yerden devam ettik. Kavurucu sıcak altında çalışmamız çok zor oluyor. Sıcaklardan bayılmalara rağmen eve ekmek götürmek için var gücümüzle çalışmak zorundayız.” Yaz kış demeden ekmek parası için gurbet yollarını tutan tarım işçilerinden Abdurrahman Erdem ise 8 kişilik ailesiyle yıllardır soğan ve narenciye bahçelerinde çalışıyor. Şanlıurfa’da seyyar satıcılık yaptığını, işleri iyi gitmediğinden ailesiyle mevsimlik gurbete geldiklerini anlatan Erdem, “Yılın belli aylarında Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde havuç, soğan ve kavun tarlalarında çalışıyoruz. Daha sonra da Ankara Polatlı İlçesi’nde çalışıyoruz. 10 yıldır bayramımızı tarlada çadırlarda geçiriyoruz. İşimiz çok zor olsa da ekmek parası için çalışmak zorundayız” diye konuştu. İşlerinin zor ve meşakkatli olduğunu söyleyen Ramazan Üstün, “Bazı günler hava sıcaklığı 40 dereceye çıkıyor. Öğle saatleri mecburen işi bırakıyoruz, bir iki saat güneşin azalmasını bekliyoruz. Akşama kadar çalışıp çadırımıza gidiyoruz. Çadıra gittiğimizde baygın bir şekilde hemen uyuyoruz. Bu zamanda para kazanmak zor. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını bir şekilde temin etmek için çalışmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Burhan Efe de tarlalarda çalışan 350 işçinin sorumluluğunun kendisinde olduğuna değinip himayesinde çalışanlara bir yandan da yardım ettiğini belirterek “Çok zor şartlar altında çalışıyoruz. Ama ekmek parası için mecburuz. Çalışma şartlarımız biraz daha düzelirse bizde hem maddi olarak hem de zorluk olarak biraz rahatlarız” dedi.