Politika

Akşener: Bu bütçede yoksulluğa, enflasyona, işsizliğe çare bulunmuyor

Abone Ol
"Bu bütçede millet yok" TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden 2022 yılı bütçesine değinen Akşener, "Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm imkanları, bereketli topraklarımızın tüm zenginliği yine o beş müteahhidin ve bir grup saray şımarığının hizmetine sunulacak. 2021'de olduğu gibi Sayın Erdoğan'ın 2022 bütçesinde yine heyecan, umut yok. Çünkü bu bütçede yoksulluğa, enflasyona, işsizliğe çare yok. Gelir dağılımındaki adaletsizliğe çözüm yok. Bu bütçede çiftçilerimize yeterli destek, milletin borçlarına çare yok. İşçinin, işverenin, emeklinin, hayatını kolaylaştıracak adımlar yok. EYT'liler, 4/B'liler, söz verilmesine rağmen 3600 ek gösterge bile yok. Bu bütçede millet yok." ifadelerini kullandı. Meral Akşener, konuşmasının bir bölümünde Pınar Demir adlı bir işçinin, Tekirdağ'da çalıştığı iş yerinde haksızlığa maruz kaldığını belirterek, kürsüye davet etti. Demir'in konuşmasından sonra sözlerine kaldığı yerden devam eden Akşener, Erdoğan ve arkadaşlarının fantastik bir ekonomi teorisiyle toplumun karşısına çıktığını ileri sürdü. "Kur lobisi kazandı, milletimiz kaybetti" Akşener, faizin indirilip, döviz kuru yükseldikçe ihracatın artacağının iddia edildiğini anımsatarak, doların 10 liraya dayandığını, kur lobisinin kazandığını, milletin kaybettiğini söyledi. Akşener, "Merkez Bankası bağımsızlığının tabutuna son çivi de bu şekilde çakılmış oldu." dedi. Uygulanan ekonomi politikalarıyla "İhracat gerçekten artıyor mu?" sorusunu yönelten Akşener, ihracatın 1970-1980 arası 10 yılda 5 kat, 1980-1990 arası 4,5 kat, 1990-2000 arası 2 kat, 2000-2010 arasında 4 kat, 2002-2010 yılları arasındaki AK Parti döneminde ise 8 yılda 3 kat arttığını kaydetti. Akşener, son 50 yılın en düşük ihracat artışının, geçen 10 yılda gerçekleştiğini öne sürerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Peki bu artış döviz kuruna bağlı mı olmuş? Hayır. 2002-2010 yılları arasında döviz kuru sabit kalmasına rağmen ihracatımız 3 kat artmış. 2010'dan bugüne kadar ise dolar kuru tam 6 kat artmış. Ama son 50 yılın en düşük ihracatı da yine bu yıllar arasında olmuş. Üstelik partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz son 3 yılda döviz kurları yüzde 110 artarken ihracatımız ise yerinde saymış. Sayın Erdoğan ve bol maaşlı danışman ekibi; sizlere söylüyorum, iyi dinleyin. Demek ki neymiş; ülkemizde adalet sağlanmadıkça, hukuk işlemedikçe, liyakatli kadrolar iş başına gelmedikçe, ekonomiye güven tesis edilmedikçe, dışlayıcı kurumlar, kapsayıcı kurumlara dönüşmedikçe, Sayın Erdoğan da Merkez Bankasının yakasından düşmedikçe kur, ne kadar artarsa artsın ihracatımız artmazmış." Akşener, rekabetçiliğin, ucuz işgücü ve değersiz Türk lirası üzerinden kurgulanmasının ülkeye hiçbir şey kazandırmadığını kaydetti. Türkiye'nin dış politikasının, Türkiye'yi fakirleştirmesine daha fazla izin vermeyeceklerini anlatan Akşener, "Batı ülkelerini; gözü topraklarımızda olan ülkeler olarak değil, bizi zenginleştirecek, güçlendirecek fırsat kapıları olarak göreceğiz. Bu anlayışla hareket edip ekonomik coğrafyamızın potansiyelini hayata geçirdiğimizde dış politikamız, ihracatımızı artıracak. Artan ihracatımız da dış politikada elimizi güçlendirecek." ifadelerini kullandı. Akşener, partisine katılanlara rozetlerini taktı.