TBMM - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Seçim ufukta göründü, iktidarın irili ufaklı ortakları istese de istemese de o sandık er ya da geç milletimizin önüne gelecek." dedi. Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, haftaya çok acı haberlerle başladıklarını, daha hayatlarının baharındayken bu ülkenin Enes, Raziye ve Dilara gibi evlatlarını, farklı nedenlerle kaybettiğini belirtti. Meral Akşener, iktidar ve muhalefetin el ele vererek, bu ülkenin lügatinden kadın, çocuk ve genç ölümlerini silmesi çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son zamanlarda pek iyi olmadığını iddia eden Akşener, bu nedenle her gün ruhsal bunalımlarının yeni bir yansımasına şahit olduklarını, egosantrik serzenişlerinden bir yenisini izlemek zorunda kaldıklarını savundu. Akşener, "güven ve istikrar" diyerek çıkılan yolda liyakatin yerini beceriksizliğe, bilginin yerini cahilliğe, sağduyunun yerini öfkeye bıraktığını, bu yönetim anlayışının sonucunda da güven ve istikrarın zerresinin bile olmadığı bir felakete gidildiğini öne sürdü. Erdoğan'ın, adına "yeni ekonomi modeli" dediği bu "ucube" dönemde atılan adımların ekonomiyi giderek daha da kırılgan hale getirdiğini iddia eden Akşener, "Milletimiz her geçen gün fakirleşiyor. Enflasyon canavarı, her geçen gün paramızı da itibarımızı da eritiyor. Ama tüm bunlar olurken, Sayın Erdoğan için saray sefası hız kesmeden devam ediyor. Teşkilat toplantılarında kendini övdürüp gaza gelmeye, şarkılarla, türkülerle eğlenmeye, beceriksizliklerinin dehşet verici sonuçlarına rağmen ziyadesiyle şişkin egosunu eylemeye aynen devam ediyor." diye konuştu. Ekonomiyi yönetenlerin aklını başına alması gerektiğini dile getiren Akşener, eğer gerçekten makro ekonomik istikrar yakalanmak isteniyorsa, ilk önce enflasyon-devalüasyon sarmalının tersine çevrilmesi gerektiğini söyledi. Akşener, enflasyon-devalüasyon sarmalına karşı çözüm üretilemediği için Türk lirasının tehlikeli derecede değersiz olduğunu, döviz kuru arttıkça üretim maliyetlerinin ve beklentilerin olumsuz etkilendiğini, enflasyonun da hem arttığını hem de katılaştığını öne sürdü. "Gençlerimizin 3'te 1'i yoksul" Türkiye'de çocukların yarısı, gençlerin de üçte birinin en yoksul yüzde 20'lik kesimde yaşadığını belirten Akşener, "Tam 4,2 milyon çocuk, 2,1 milyon genç ve bunu içim çok acıyarak söylüyorum 954 bin bebek, kişi başına gelirin yılda sadece 4 bin 600 lira olduğu en yoksul ailelerde yaşıyor. Sayın Erdoğan, değerlerini hiçe sayıp fikirlerini dinlemediğin, günde 20 liraya mahkum edip üstüne bir de 'Elinize dilinize dursun.' dediğin gençlerimizin 3'te 1'inin yoksul olduğunu biliyor musun? Resmi tanıma göre ülkemizdeki 12,3 milyon yoksul vatandaşımızın, tam 6,2 milyonunun genç olduğunu biliyor musun? 12 milyon gencimizin; 2 milyonunun bilgisayarının olmadığını,1,3 milyonunun eski giysilerinin yerine yenisini alamadığını, 1 milyonun ikinci bir ayakkabısının olmadığını biliyor musun?" diye sordu. Kredi Yurtlar Kurumlarında kalan ve burs alan öğrencilerin durumuna ilişkin değerlendirmeler yapan Akşener, Meclisteki açıklamalara göre, Mart 2021 itibarıyla devlete borçlu öğrencilerin sayısının 5 milyonu aştığını, 300 binden fazla öğrenci hakkındaysa icra takibi veya yasal işlemin başlatıldığını kaydetti. Akşener, hakkında icra takibi başlatılan öğrenci sayısının 300 bini bulduğunu ve bunların devlete olan borcunun da yaklaşık 2 milyar lira olduğunu dile getirerek, "Gençlerin aldıkları kredi miktarının büyük kısmı devlet yurdu bile olsa yurt ücretlerine gidiyor. Örneğin bugün 850 lira kredi alan bir öğrenci, bu miktarın 200 ile 400 lira arasındaki kısmını yurt ücretlerine ayırıyor. Eline kalan para ise devlet yurdunda bile üç öğün yemek yemeye yetmiyor. Üstelik yurtlardaki hijyenik olmayan koşullar, kalabalık odalar, yavaş internet gibi onlarca problem de cabası. Öğrencilerimiz bu parayla hem okumaya hem geçinmeye hem yaşamaya hem kendilerini geliştirmeye hem de sosyalleşmeye çalışıyor. Ancak bu miktarlar ile bunu gerçekleştirebilmek imkansız." dedi. Akşener, ancak bu sorunlara karşı tek çözümün yeterli olmayacağını, bu nedenle de "KYK Kredi Borçlarının Sosyal Sorumluluk Projeleri Kapsamında Geri Ödenmesi Programı"nı geliştirdiklerini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu: "Biz kredi borcu olan gençlerimizin, istedikleri takdirde borçlarının çok büyük kısmını sosyal sorumluluk projelerinde çalışarak ödemelerini öneriyoruz. Bu programdan yararlanmak isteyen gençlerimiz yetenekleri, uygunlukları ve istekleri doğrultusunda haftada en az bir gün, 1-2 saat boyunca bir sosyal sorumluluk projesinde çalışarak borçlarını ödeme şansına sahip olacaklar. Peki öğrencilerimiz ne tür sosyal sorumluluk projelerinde çalışacaklar? Biz, alandaki literatüre uygun olarak eğitim, sağlık, toplum ve çevre ana başlıklarını belirledik. Programa katılan öğrenciler maddi imkanları ölçüsünde borçlarının en az yüzde 10'unu faizsiz olarak ve uygun bir ödeme planı ile nakit olarak geri ödeyecekler. Kalan yüzde 90'ınını ise sosyal sorumluluk projelerinde çalışarak ödeyecekler." Seçimin ufukta göründüğünü, iktidarın irili ufaklı ortakları istese de istemese de o sandığın er ya da geç milletin önüne geleceğini öne süren Akşener, İYİ Parti iktidarının ise artık çok yakın olduğunu savundu.
Editör: Ahmet Ertüm