İSTANBUL - Ağırlıklı olarak bahar mevsiminde ortaya çıkan polenler, kimi zaman hayatı zorlaştırabiliyor. Aşırı hijyen, sigara, ani hava değişiklikleri, besinlerde kullanılan katkı maddeleri, ilaç ve kozmetikler, stres günümüzde alerjinin daha da artmasına sebep oluyor. Liv Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah Ece “Uygun şekilde tedavi edilmeyen alerjik hastalıklar kronikleşebilir ve tedavisi daha güç hale gelebilir. Çünkü alerjinin etkilediği doku yeniden ve farklı bir şekilde yapılanmaya gider. Bunun sonucunda astım, kronik bronşit, kronik ürtiker, sinüzit gibi hastalıklar görülebilir” diyor. Alerjenler hava yoluyla alınarak, besinler ve ilaçlar şeklinde ağızdan yutularak, deri veya mukozadan temas ya da enjeksiyon yoluyla vücuda girebilir. Alerji belirtileri alerjenlerle ilk temas esnasında oluşmaz. Yaşamımızın başlangıcında organizmamız yabancı maddelerle karşılaştığında bağışıklık sistemimiz onları tanımayı ve belleğine almayı öğrenir. Ardından antijen dediğimiz bu yabancı maddelere karşı antikorlar üreterek yanıt verir. Bu süreç duyarlılaşma olarak bilinir. Organizmada ne zaman aynı antijen görülse hatırlama özelliği nedeniyle aynı yanıt başlar. Atopik yani “alerjik bünyeye sahip” kişilerde, alerjenlerle bağışıklık sisteminin tekrarlayan karşılaşmaları sonucunda, alerjenlere karşı IgE tipinde antikorlar oluşur. Bu IgE antikorları da çevrede bulunan ve normalde zararsız olan alerjenlerle (polenler, ev tozları vb) etkileşime girerek alerjik reaksiyonu başlatır. Bu olaylar mast hücresi ve bazofiller adı verilen ve üzerinde alerjene özel IgE antikoru taşıyan bir grup hücrenin salgıladığı mediatörler aracılığı ile gelişir. Bu mediatörlerin etkisi ile hedef organlara ait (gözler, burun, solunum yolları gibi) alerji bulguları ortaya çıkar. Alerji tedavisi nasıl yapılır? Alerjiye neden olan etkenlerden uzak durulması yani sakınma, tedavinin en önemli bölümüdür. Ancak tek başına yetmez. İlaç tedavisi de uygulanmalıdır. Alerji tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar antihistaminiklerdir. Bu tür ilaçlar, en çok kaşıntı, akıntı ve hapşırma üzerinde etkilidirler. Antihistaminiklerden sonra diğer bir faydalı ilaç türü de kortizonlardır. Aşıyla alerji tedavisi (immünoterapi) ise alerjenden kaçınmanın mümkün olmadığı ve (veya) çoklu alerjen yerine sınırlı alerjene reaksiyon verildiği durumlarda, alerjenin (aşının), düşük dozdan başlayarak, artan şekilde enjektörlerle cilt altına verilmesi yöntemi ile uygulanır. Bu şekilde, vücut bu maddeyi tanıyarak, alerjik reaksiyon göstermemeye programlanır. Son yıllarda, alerjenin ağızdan (dilaltı) veya burundan damla şeklinde verilmesiyle de iyi sonuçlar alınabilmektedir.
Editör: TE Bilisim