Yozgat'ta "23. Uluslararası Sürmeli Şenlikleri" başladı

CEMRE POLAT/ANKARA- Emin Antik Sanat Merkezi, bahar sezonunu dünya çapında tanınan iki ressamın sergileriyle açtı. Ressamlar Basri Erdem ile Canan Bayraktar’ın baskı resim ve yağlı boya tablolarına ev sahipliği yapan galeri, programın açılış gününde çok sayıda sanatçı ve politikacıyı ağırladı. 
Ortaköy Öğretmen Okulu Seminer Grubu’ndan ve Suluboya Ressamları Grubu’ndan üyelerin de katıldığı açılış programı, Türk sanat ve siyaset camiasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Aralarında Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Kale Meclisi Çalışmaları Başkanı Şevket Bülend Yahnici, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Çankaya Belediyesi Başkan Adayı İrfan Değirmenci ile TİP Altındağ Belediyesi Başkan Adayı Neslihan Şahin Dalkaya, Bağımsız Türkiye Partisi Belediye Meclis Üyesi Adayı Ozan Can Dernek, Ressamlar Hasan Pekmezci ile eşi Şükran Pekmezci, Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği Kurucu Başkanı Alaybey Karoğlu, Emin Antik Sanat Merkezi Danışma Kurulu Üyesi Ressam Abdurrahman Kaplan, Ressamlar Yusuf Demirtaş, Muteber Demirtaş, Habip Aydoğdu ve Adnan Tepecik ile Emin Antik Sanat Merkezi Danışma Kurulu Başkanı Ümit Yaşar Gözüm’ün de bulunduğu sanatseverler, etkinliğe konuşmalarıyla katkı sundu.
Manzara, portre ve çeşitli figürlerden oluşan çok sayıda tablonun izleyici karşısına çıktığı sergiler, ay sonuna kadar Emin Antik Sanat Merkezi salonlarında ziyarete açık olacak. Canan Bayraktar’ın sergisi 16 Mart Cumartesi, Basri Erdem’in sergisi ise 21 Mart Perşembe gününe dek görülebilecek.
Terzioğlu, “Sanat, her insana ulaşması gereken bir değer”
Etkinliğin açış konuşmasını yapan İbrahim Terzioğlu, Seminer Grubu ve Suluboya Ressamları Grubu sanatçılarının birbirlerini destekleyen bir topluluk olduğunu vurguladı. Canan Bayraktar ve Basri Erdem'in eserlerine övgüler yağdıran Terzioğlu, sanatın herkesin erişebilmesi gereken bir değer olduğunu belirterek Emin Antik Sanat Merkezi’nin bu misyonla hareket ettiğini açıkladı. 
Terzioğlu konuşmasında, “Buradaki sanatçılar başka şehirlerde de yaşasalar her zaman birbirini seven ve destekleyen arkadaşlar oldular. Basri Erdem ile Adan Tepecik Hocamız sayesinde tanıştık. Böyle değerli bir sanatçıyla bizi tanıştırdığı için kendisine teşekkür ediyorum. Canan Bayraktar, Ankara’da sevilen Suluboya Grubu ressamlarından çok değerli bir dostum. Ankara’da sanat merkezlerine duyulan ilgi bizi çok mutlu ediyor. Tüm sektörler insanlar için ama sanat, her insana ulaşması gereken bir değer” ifadelerine yer verdi.
Sanatçılar da duygularını dile getirdiler. Canan Bayraktar, sergi için çok heyecanlı ve mutlu olduğunu ifade ederken Basri Erdem farklı düşüncelerin ve disiplinlerin bir araya gelmesinin önemine vurgu yaptı. Erdem, "Farklı fikirlerin, disiplinlerin bir arada bulunması önem arz ediyor. 50 yıl önce yatılı okulda beraber kaldığımız arkadaşlarımızla buluştuğumuz için çok mutluyum” şeklinde konuştu.
Sanat ve dostluk iç içe
Etkinlikte, sanatın toplumsal etkisi ve sanatçıların birbirleriyle olan dayanışması da öne çıkan konular arasındaydı.
Konuşmacılar arasında bulunan İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'ndan yetişen ve sanatı hayatlarının merkezine yerleştiren Pekmezci çifti, yıllar süren arkadaşlıklarını ve vefa borçlarını anlattı. Hasan Pekmezci, “Bizler şanslı bir kuşağın insanlarıyız. 1963’ten beri birlikteyiz. Köylerden toplanmış gençler olarak devletimiz sayesinde bir yere geldik. İstanbul Çapa Öğretmen Okulu içinden resim seminerinden yetiştik. Çocukluktan beri beraber olduğumuz için sanat aşamalarımızın tümünü bilen insanlarız” diye konuştu.
Pekmezci, “8 Mart Kadınlar Günü arifesinde, Canan’ı kendisi için çalışan bir kadın olduğu için kutluyorum”
Şükran Pekmezci ise yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne işaret ederek Canan Bayraktar’ı çalışmaları için kutladı. Pekmezci, “Yıllar öncesinden gelen arkadaşlıklarımızın devam etmesi büyük bir şans. Basri’nin Ankara sergilerinde hep bir araya geliyoruz. Bu, yetiştiğimiz kurumun bize verdiği dostluk ve vefa duygusunun ne kadar perçinlendiğini gösteriyor. 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü olduğu için de özellikle Canan’ı kutluyorum. Kadınlar, Anadolu’da, taşrada kendileri için ne yapıyorlar? İyi bir eş, anne olmanın yanında bu hayatın neresindeler? Canan, bunun en güzel örneğini verdiği için onu yürekten kutluyorum” diye konuştu. 
Emin Antik Sanat Merkezi Danışma Kurulu Üyesi Ressam Abdurrahman Kaplan ise Ankara sergilerinde bir araya gelmenin önemine işaret etti. Kendilerini buluşturdukları için Emin Antik Sanat Merkezi’ne teşekkür eden Kaplan, “Basri’yle Çapa Resim Semineri’nde okurken beraber yaşadık. Eskiz defterlerimizi alıp boğazdan geçen teknelerin resmini çizerdik. İstanbul’dan gelen değerli arkadaşlarımızla başkentlileri buluşturduğunuz için sizleri tebrik ediyorum” sözlerini aktardı.
Aydoğdu, “Basri Erdem, hayatını resme adayan bir eğitimci ve aydındır”
Seminer Grubundan Yusuf Demirtaş ile Muteber Demirtaş resim tutkularını seminer grubunda keşfettiklerini ve bu birlikteliğin kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi. Ressamlar Habip Aydoğdu ile Adnan Tepecik ise öğrencilik yıllarından tanıdıkları Basri Erdem’i anlattı. Aydoğdu, “Basri Erdem İstanbul Öğretmen Okulu Resim Semineri’nden abim. Resmi sezen, hisseden, duyan; hayatını resme adayan bir eğitimci, kadim bir dost ve aydın. Sergiye girer girmez çok heyecanlandım. Emin Antik’e bizi yıllar sonra Basri Erdem’in resimleriyle buluşturdukları için teşekkür ediyorum” diye konuştu. 
Ressam Adnan Tepecik ise “Basri Hoca benim doçentlik jürimdeydi, dizlerim titrerken beni teselli etmişti. Sanat grubunu Gazi Eğitim ve Mimar Sinan olarak ikiye ayırmak gerekiyor. Gazi Eğitim genellikle Anadolu ressamlarını çıkarıyor. Resimlerine baktığınızda Anadolu topraklarını görüyorsunuz” dedi. 
Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği Kurucu Başkanı Alaybey Karoğlu, ülkemize katkıda bulunan sanatçıları tebrik etti. Karoğlu konuşmasında, “Basri Hoca’ma doğa gözlemlerini yalın ve sade ifadelerle, çağdaş çizgileriyle buluşturduğu tabloları ve Candan Bayraktar’a çok farklı malzemeler kullanarak dinamik çizgileriyle oluşturduğu resimleriyle bizleri buluşturdukları için teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Yahnici, “Burada bir güzel sanatlar üniversitesini yönetecek kadar hoca var”
Ardından mikrofon alan Kale Meclisi Başkanı Şevket Bülend Yahnici, sergide bulunan topluluğun Türkiye’nin sanat dünyasına büyük katkılar sunmuş eğitimci ve sanatçılar olduğunu vurguladı. Ankara'nın sanat ve kültür mirasını ön plana çıkarmak için çaba sarf ettiklerini ifade eden Yahnici, “Burada, hocaların hocaları var. Ankara Kalesi tanınsın, bilinsin, sevilsin diye uğraşırken bu salonu gayretlerimizin karşılığı olarak görüyoruz. Bugün, burada bir güzel sanatlar üniversitesini yönetecek, ders verecek kadar değerli hoca var. Tüm dekanlar, bölüm başkanları, Türk sanatına çok önemli katkılar sunan dostlar burada. Kale, sanat demektir; Kale’de sanat daima yaşasın” sözlerini aktardı.
Altındağ Belediyesi Başkan Adayı Neslihan Şahin Dalkaya, Ankara'nın kültürel zenginliğini vurgulayarak gelecekte Altındağ Belediye Başkanı olduğu takdirde Ankara Kalesi'ni açık hava müzesine dönüştürme sözü verdi. Dalkaya, “Burada bulunmak beni çok mutlu etti. Eğer Altındağ Belediye Başkanı olursam Ankara Kalesi’nin bir açık hava müzesi olacağına ve trafiğe tamamen kapatılacağına söz veriyorum” diye konuştu. 
Çankaya Belediyesi Başkan Adayı İrfan Değirmenci ise konuşmasında Köy Enstitüleri mezunu bir ailenin torunu olarak Cumhuriyet'in eğitim projelerinin önemine dikkat çekti ve Çankaya'da yeni bir bakış açısıyla belediye başkanlığına aday olduğunu belirtti. Değirmenci, “TED Ankara Koleji’nde Canan Hoca’mla birlikteydik. Köy Enstitüleri Mezunu bir ilkokul öğretmeninin torunuyum. Köy Enstitüleri, öğretmen okulları, Türk Eğitim Derneği Maarif Koleji Atatürk’ün cumhuriyet projesinin bir parçası. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Cumhuriyetin kalbinin attığı yerde, Çankaya’da halkla birlikte başka bir bakış açısıyla, sanatı ve mimariyi dışlamayan bir bakış açısıyla Çankaya Belediye Başkanı’nız olmaya adayım” sözlerini aktardı.
Son olarak söz alan Emin Antik Sanat Merkezi Danışma Kurulu Başkanı ve Sanat Eleştirmeni Ümit Yaşar Gözüm, sergide emeği geçen herkese teşekkür ederek sanatçıların Ankara'ya katkılarını vurguladı. Gözüm, “Her iki değerli sanatçının sergilerinin yanı sıra Türkiye’ye ve Ankara’ya katkıları çok büyüktür. Sergide emeği geçenlere ve serginin küratörlüğünü üstlenen Emin Can Terzioğlu’na teşekkür ediyorum” diye konuştu.