Pülümürlüler RES istemiyor Pülümürlüler RES istemiyor

Ekran Alıntısı4CEMRE POLAT/ANKARA- Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı’nın katkılarıyla yayımlanan “Ankara ve İlçelerinde Geleneksel Evler, Yapım Teknikleri ve Evlerden Örnekler” kitabının tanıtımı Emin Antik Sanat Merkezi’nde düzenlenen panelle yapıldı. 
Moderatörlüğünü Emin Antik Sanat Merkezi Kurucularından İbrahim Terzioğlu’nun üstlendiği panele Ankara’nın bürokrasi ve politika camiasından çok sayıda isim katıldı. Aralarında Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, Kale Çalışmaları Meclisi Başkanı Şevket Bülend Yahnici ve çok sayıda Ankara Kalesi esnafının da bulunduğu etkinlikte başkentin geleneksel evleri ve evlerin mimari yapıları ele alındı.
Panelde, “Kültür Varlıkları”, “Ankara ve İlçelerindeki Koruma Çalışmaları”, “Ankara’nın Geleneksel Evleri”, “Yapım Teknikleri” ve “Mimari Elemanlar” gibi başlıklar üzerinde duruldu.
“Ankara ve İlçelerinde Geleneksel Evler, Yapım Teknikleri ve Evlerden Örnekler”
Ankara ve çevresindeki tarihi evlerin derinliklerine inen bir rehber olan kitap, başkentin mimari zenginliğini detaylı bir şekilde sunuyor. Mimari özellikler, yapım teknikleri ve restore edilmiş örneklerin yanı sıra görsel bir şölenle okuyucuya sunulan 128 sayfalık kapsamlı çalışma, Ankara'nın kuzeyinden güneyine uzanan geniş bir coğrafyada bulunan evlerin benzersiz mimari özelliklerini ele alıyor. 
Kitap, Ankara'nın geleneksel mimarisinin değerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir adım olarak nitelendiriliyor. Gelecek kuşakların Ankara'nın tarihini ve kültürel mirasını derinlemesine keşfetmelerine yardımcı olacak bu eser, şehrin kimliğini ve karakterini korumak için bir köprü görevi görüyor.
Geleneksel evlerin yapımında kullanılan tekniklerden başlayarak taban kaplamalarından tavan detaylarına, pencerelerden kapılara kadar pek çok mimari unsur hakkında detaylı bilgi sunan kitapta yer alan görseller, bu geleneksel evlerin zarafetini ve benzersizliğini gözler önüne seriyor. Ayrıca, restorasyon projeleriyle ilgili onaylanmış ve uygulanmış bazı örnekler de kitapta yer alıyor.
Ödemiş, “Kültür çalışmaları alanında Mansur Yavaş’ın büyük desteği var”
Panelin açış konuşmasını yapan ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, kültür ve mimari alanında çeşitli yayınlar hazırladıklarını vurgulayarak “Kentimizle özdeşleşmiş çok değerli anıtlarımız var. Atatürk Anıtı, Mareşal Anıtı, Hitit Anıtı gibi eserlerin hepsinin restorasyon raporlarını hazırladık. Tüm bu çalışmaları belgeye dönüştürmek için bir kitap haline getirdik. Ankara’nın UNESCO listesinde bulunan yerlerini tanıtan bir yayın hazırladık. Bunların hepsi geleceğe bırakacağımız çok önemli belgeler” şeklinde konuştu.
Kültür mirası çalışmaları alanında ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın da büyük katkıları olduğunu belirten Ödemiş, dinleyicilerden derledikleri bilgileri kendileriyle paylaşmalarını istedi. “Elinizde olan bilgi belgeleri bizimle paylaşın, biz de ABB olarak bu çalışmaları yayına dönüştürelim. Ankara’daki kültürel mirasın korunmasında ve belgelenmesinde kişisel çabamız çok fazla ama buradaki en önemli unsur Mansur Bey’in varlığı. O arkamızda durmasa bu kadar cesur adımlar atamayız” sözlerini aktardı.
Mimar Faruk Soydemir ise konuşmasında uzun süreli çalışmalarını paylaşırken Ankara'nın kırsal kesimindeki evlerden şehir merkezindeki örneklerine kadar geniş bir yelpazede geleneksel mimarinin izini sürdüğünü belirtti. Ayrıca, eserin özellikle mimarlık öğrencileri ve tarihseverler için önemli bir kaynak olacağını vurguladı.
Soydemir, “20 yılı aşkın süredir biriktirdiğim araştırmaların kitap hâline dönüştürülmesi ABB’nin katkısıyla başladı”
Soydemir, kitabın hazırlık aşamasını ve içeriğini “Kitapla ilgili çalışmam çok uzun süredir devam ediyor. 2002 yılından bu yana Ankara, Güdül, Beypazarı, Ayaş, Nallıhan, Kalecik gibi bölgelerdeki geleneksel evler üzerine çalışıyorum. Bu çalışmaları zaman zaman notlarla birlikte yazılı hale getiriyordum. Bunun toparlanıp kitap hâline dönüştürülmesi Ankara Büyükşehir Belediyesinin katkısıyla başladı ve kitap yayınlandı” sözleriyle anlattı.
P1120433(1)Ankara ve ilçelerindeki geleneksel evler, Anadolu evlerinin genel karakteristik özelliklerini içeriyor
Soydemir, geleneksel evlerin mimari özelliklerinin anlatıldığı; tavan, pencere, kapı gibi birçok yapının ayrıntılı olarak işlendiği kitap hakkında şu bilgileri verdi: “Kitapta evlerin yapım teknikleri, mevcut durumları, taban ve tavan kaplamaları, çıkmalar, pencereler, kapılar, ahşap dolaplar, ahşap sedirler, ocaklar, çıkma altlarındaki eliböğründeler, koçbaşlar, çatılar, saçaklar vs. olmak üzere mimari elemanları yer alıyor. 
Ankara’nın kuzeyinden Tokat’a kadar olan bölgede, güneyinde Niğde’ye kadar olan bölgede bir çember olarak çizersek Bolu, diğer taraftan Afyon ve Kula gibi bölgeler içerisinde geleneksel evlerin karakteristik özellikleri taşıyor.” 
“Ahşap malzeme geleneksel yapıların vazgeçilmez ögelerindendir”
Geleneksel Ankara evlerinin temel malzemeleri arasında ahşabın önemli bir yerde olduğunu vurgulayan Soydemir, ahşabın esnekliği ve işlenebilirliğinin bu evlerin yapımında tercih edilmesinin nedenlerinden biri olduğunu dile getirdi. Ayrıca bazı evlerin Bağdadi tekniğiyle yapıldığını ve bu tekniklerin Ankara'nın kırsal mimarisinde de yaygın olarak kullanıldığını belirten Mimar, “Geleneksel Ankara evlerinde taşıyıcı sistem kurgusu ahşap karkastır. Ahşap malzeme geleneksel yapıların vazgeçilmez öğelerindendir. 
Geleneksel Ankara evlerinde ana yapım malzemelerinden ahşap, yapım tekniği olarak da ahşap çatkı önemli bir unsurdur. Ahşabın, diğer yapı malzemelerine göre esnekliği, daha kolay işlenebilir olması bu malzemenin çokça kullanılmasının nedenlerinden biridir.
Bu evlerde, ahşap çatkı arası çoğunlukla kerpiç, bazen de tuğla ve kırık taş parçalarıyla ile doldurulmakta, temeller ve bodrum kat çoğunlukla taştan örülmektedir. Hımış yapı tekniğinin temel malzemesi, ahşap, taş ve kerpiçtir.
Geleneksel Ankara evlerinin bazıları da ahşap Bağdadi tekniği ile yapılmıştır. Ankara Hamamönü mahallesinde bu yapım tekniği ile yapılmış evler vardır. Kırsal kesimde de bu yapım tekniği görülüyor. Güdül köylerinde Bağdadi tekniği sıkça kullanılmıştır. Bu yapılar, kırsal mimarimizin güzel örneklerinden sayılabilir” sözlerini aktardı.
Ekran Alıntısı9Kültür varlıklarımız gün geçtikçe yok oluyor
Kültür varlıklarımızın toplumunun beğenisini kazanmakla birlikte ayakta kalan örneklerinin her geçen gün yok olduklarını vurgulayan Soydemir, özellikle sivil mimarlık örneklerinin büyük kısmının restore edilmeyi beklerken harap olduğunu ifade etti. Evlerin özgün dokusunu kaybettiğini ve zamanla kullanılamaz hale geldiğini söyleyen Mimar, “İller Bankası binasının bir gecede hukuksuz bir şekilde yıktırılması, Havagazı Fabrikası gibi bir endüstri mirasının yıktırılması oldukça üzüntü verici. 
Hamamönü’nde tescilli yapıların restore edilmesi yerine birer birer yıktırılarak restorasyon adı altında birbirinin aynısı, yeni tip binaların yapılması oldukça eleştirildi. Tüm bu olumsuzlukların yanında, Kale ve çevresinde yapılan restorasyonlar ise Ankara için oldukça değerli. Ayrıca Ayaş’ta, Nallıhan’da birçok ev restore edilerek özgün bir yapıya kavuştu” diye konuştu.
Ankara’nın kültürel varlık envanteri 2 bin 330
Türkiye’de koruma altına alınan kültürel varlıkların sayısının yetersiz olduğunu söyleyen Soydemir, konuya dair şöyle konuştu: “Avrupa’da birçok kentin neredeyse tamamı korunma altına alınmış. Ankara’mızın bugünkü tablosunda ise çok az kültür varlığı envanteri olduğunu görüyoruz. Bunların içinde Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınarak tescillenen kültür varlıkları sayısı bin 325. Az sayıda olmasının sebebi, tescilli evlerin, bağ evlerinin, konakların yıkılarak yerlerine rantı yüksek olan yapıların inşa edilmesi.”
“Ankara Kalesi bir cazibe merkezi haline geldi”
Çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Ankara’nın tarihi yapılarını korumanın tüm vatandaşların görevi olduğunu hatırlatan Mimar, “Başkentimiz Hititler, Frigler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklu, Osmanlı dönemlerinden kalan birçok kültürel varlığı barındırıyor. 
Ankara Kalesi, Samanpazarı, Çukurhan, Çengelhan, Pirinçhan, Pilavoğluhan, Cenabı Ahmet Paşa Camisi, Aslanhane Camisi, Hacıbayram Camisi, Augustus Tapınağı, Jülien Anıtı, Roma Tiyatrosu, Roma Hamamı, Roma Yolu, Cumhuriyet Dönemi yapıları gibi birçok değer Ankara’nın gözbebeğidir. Özellikle Ankara Kalesi’nde yapılan çalışmalar sonucunda Kale, son yıllarda bir cazibe merkezi haline geldi” diye konuştu.
“Kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmalıyız”
Son olarak kitabın gelecek nesiller için bir ders niteliğinde olmasını umduğunu aktaran Mimar, “Bu çalışma, özellikle Mimarlık Bölümü lisans ve lisansüstü öğrencileri ile bu konuya duyarlı yurttaşlar tarafından faydalanabilecek bir belge haline dönüşürse çok mutlu olacağımı belirtmek isterim.
Bu değerleri korumanın, yaşatmanın ve kimlikli bir şekilde gelecek kuşaklara aktarmanın en önemli görevimiz olduğu kanısındayım” sözlerini aktardı. 

Editör: Web Editör7