Avrupa hisse senedi piyasaları, küresel ekonomik gelişmelerin gölgesinde pozitif bir görünüm sergiliyor. Pan-Avrupa Stoxx 600 endeksi, özellikle teknoloji, enerji ve sağlık sektörlerindeki yükselişlerin etkisiyle zirve seviyelere yakın seyrediyor. Önde gelen borsalarda sınırlı kazanımlar dikkat çekerken, yatırımcılar Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) olası faiz indirimleri ve ticaret politikalarına ilişkin gelişmeler doğrultusunda pozisyon alıyor.
Küresel belirsizliklere rağmen Avrupa borsaları güçlü sektör hisseleriyle yukarı yönlü seyrini sürdürürken, yatırımcılar hem makroekonomik verileri hem de siyasi gelişmeleri dikkatle takip ediyor. Finans ve Yatırım Danışmanı Emre Şirin, Avrupa piyasalarındaki son gelişmeleri 24 Saat'e değerlendirdi.
"ABD'nin gümrük tarifesi belirsizliği piyasaları dalgalandırıyor"
Avrupa borsalarında son haftalarda yaşanan dalgalanmaların temelinde ABD’nin Avrupa Birliği’ne uygulamayı planladığı gümrük tarifelerine ilişkin belirsizliğin yattığını belirten Şirin, bu gelişmenin büyüme ve enflasyon görünümünü etkilediğini vurguladı.
Trump yönetiminin yüzde 50’lik vergi önerisini 9 Temmuz’a ertelemesinin ise Avrupa ile ABD arasında görüşmelere zaman kazandırdığını dile getiren Şirin, “Taraflar müzakere masasına oturacaktır. Bu tür açıklamalar kısa vadede piyasaları sarsabilir ama uzun vadeli etkileri sınırlı kalabilir” dedi.
DAX’ın yükselmesi, Stoxx 600’e nasıl yansıdı?
Almanya’nın beklentilerin üzerinde gelen büyüme verisinin DAX endeksini yukarı taşıdığını ifade eden Şirin, bu verinin olumlu olmakla birlikte tek başına yeterli olmadığını vurguladı.
Otomotiv gibi Çin’le rekabet halinde olan sektörlerin performansının önemine işaret eden Şirin, şunları kaydetti:
"İstikrarlı bir patikanın oluşup oluşmayacağını görmek için birkaç veriye daha ihtiyaç var. Çünkü gümrük tarifeleri, ticaret savaşları ve jeopolitik unsurlar belirsizlik yaratmaya devam ediyor. Öte yandan, Alman ekonomisinin amiral gemileri —başta otomotiv sektörü olmak üzere— Çin ile rekabette nasıl adımlar atacağı da önümüzdeki dönemler açısından belirleyici olacak. Bu elbette daha uzun vadeli bir konu. Bununla birlikte, Alman ekonomisinin savunma sanayiinde önümüzdeki dönemlerde yapacağı yatırımlar da gelecek yıllarda büyümeyi destekleyici bir tablo oluşturabilir."
"Hizmet PMI verisi ECB üzerindeki baskıyı artırıyor"
Bununla birlikte, Euro Bölgesi’nde hizmet sektörü PMI verisinin 50 eşik değerinin altına inmesinin ekonomik aktivite açısından negatif bir sinyal olduğunu söyleyen Şirin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hizmet PMI’nın eşik değerin altına düşmesi, elbette geleceğe yönelik ekonomik aktivite açısından olumsuz bir durum. Bu tablo, Avrupa Merkez Bankası (ECB) üzerindeki faiz indirim baskısını artıracaktır. Dolayısıyla gelişmeleri yakından izlemek önemli. Şu an için doğrudan bir risk unsuru olduğunu söyleyemeyiz; ancak tablo önümüzdeki süreçte benzer şekilde devam ederse, bu durumun daha bozucu etkileri olabilir. Ortaya çıkacak ekonomik tablo, beklentiler, merkez bankaları ile hükümetlerin atacağı adımlar ve aynı zamanda Trump ile yapılacak görüşmelerin seyri belirleyici olacaktır.
Biz de AMB gibi veri odaklı bir yaklaşım benimseyerek durumu gözlemlemeliyiz."
"Yatırımcılar piyasa dalgalanmalarına karşı hep tedbirli olmalı"
ECB'den beklenen faiz indirimi kararının borsalar üzerinde olumlu etkisi olabileceğinin altını çizen Şirin, düşen faizlerin şirketlerin finansman koşullarını iyileştireceğini söyledi.
Ancak yatırımcıların yalnızca bu gelişmeye odaklanmaması gerektiğini belirten Şirin, şu ifadeleri kullandı:
"Finansman maliyetlerinin azalması, yatırım ve ciro gelişimi ve kar marjlarına olumlu yansıyacağız beklentisi ile yukarı yönlü hareketler izlenebilir. Ama şu unutulmamalı tek parametre faizler değil. Hem enflasyonla mücadele süreci devam ediyor hem de Trump ve ticaret savaşları riski... Dolayısıyla kısa vadeli hareketler yanıltıcı analizlere sebep olabilir. Yatırımcılar, günlük veri ve haber akışlarından ziyade ekonomilerin içinde bulunduğu borç sarmalı, enflasyon, ticaret savaşları ve bunların getirdiği piyasa dalgalanmalarına karşı hep tedbirli olmalı."
Stoxx 600 endeksine yönelik beklentiler
Son olarak, 2025 sonu ve 2026 yılına ilişkin beklentilerini paylaşan Şirin, sözlerine şöyle son verdi:
"Asıl belirleyici tablo tüm dünya piyasaları için yılın ikinci yarısından sonra ortaya çıkacak. Vergi tarifelerinin netleşmesi, jeopolitik unsurların gündemden düşmesi gerekiyor. Bununla birlikte faiz indirimlerinde tablo da daha net olacak. Dolayısıyla yılın ikinci yarısı tüm dünyada farklı olabilir. Ama içinde bulunduğumuz süreçler hep temkinli olmayı gerektiriyor. Çünkü oldukça manipülatif ve çok kısa süreli hareketlerin yaşandığı süreçlerdeyiz."
Stoxx 600 nedir?
Stoxx 600, Avrupa'nın en büyük ve en önemli şirketlerini kapsayan bir hisse senedi endeksidir. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere toplam 17 ülkeden 600 farklı şirketin hisselerini içerir. Bu şirketler; sanayi, finans, sağlık, enerji, teknoloji gibi farklı sektörlerden seçilmiştir. Yani Stoxx 600, Avrupa ekonomisinin genel sağlığı hakkında fikir veren, kıta genelindeki yatırımcıların yakından takip ettiği bir barometre gibidir. Endeksin yükselmesi, genellikle Avrupa’daki büyük şirketlerin iyi performans gösterdiği anlamına gelirken; düşmesi, ekonomik risklerin ya da belirsizliklerin arttığını gösterebilir.