İŞ CİNAYETLERİ BEYAZPERDEYE YANSIDI HABER- FOTOĞRAF SULTAN YAVUZ ÖZİNANIR / Ankara Eğitim Sen 5 No’lu Üniversiteler Şubesi ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF) Alternatif Medya isimli öğrenci topluluğunun ortaklaşa gerçekleştirdikleri etkinlik kapsamında, İLEF Mahmut Tali Öngören Sinema Salonu’nda, yönetmenliğini Kıvanç Sezer’in yaptığı “Babamın Kanatları” isimli film gösterildi. Filmin ardından Sezer ile yapılan söyleşiye çok sayıda öğrenci katıldı. Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen ve şimdiye kadar pek çok ödül alarak adından söz ettiren 2016 yapımı Babamın Kanatları filminin ilk gösterimi, Çek Cumhuriyeti’nde 51. Uluslararası Karlovy Vary Film Festivali’nde yapılmıştı. İnşaat işçilerinin çalışma koşullarını ve işçi ölümlerini merceğe alan film, öğrencilerin beğenisini topladı. Filmin ardından yapılan söyleşide konuşan yönetmen Kıvanç Sezer, filmin ortaya çıkış sürecine dair şunları söyledi: “Babamın Kanatları” benim ilk filmim, 2010 yılında bir gazete haberinden etkilenerek işçi ölümleri meselesini ele almak amacıyla yazılmış, böyle ortaya çıkmış bir proje. 2012 yılında yazmaya başladım, 2015 yılında çekimlerini yaptık. Yaklaşık 3 yıllık bir gelişim süreci var, hem senaryonun geliştirilmesi, hem fon bulunması anlamında. 2016 yılında da ilk gösterimini yaptık.” Sezer, filmin muhatabının öncelikle fabrika, tersane ve inşaatta çalışan mavi yakalı işçiler olduğunu kaydederek, filmin aynı zamanda avukat, mühendis, doktor gibi beyaz yakalı işçilerin de muhatabı olduğunu vurguladı. Kıvanç Sezer, “Aslında bu film özellikle orta sınıf, beyaz yakalı insanları da farklı yönde etkiliyor. Yani şöyle diyorlar, ‘Bizim bir hayatımız var ama bir de böyle bir şey varmış, fark etmemişiz, görmezden gelmişiz’ gibi, dedi. Türkiye’de çok büyük bir dağıtım krizinin olduğuna da dikkat çeken Sezer, “Abluka gibi, Sarmaşık gibi, Sivas gibi çok önemli filmler hep bir meselesi olan ve sinemasal anlamda da iyi ortaya çıkarılmış işler. Ancak 25 bin kişinin üzerine geçemiyor, seyirci bulamıyor. Çünkü Başka Sinema’nın bu kadar salonu var, çünkü bir sürü yabancı filmi beraber vizyona sokuyorlar ve bu filmlere insanlar o kadar da ilgi göstermiyor. Dolayısıyla bu dağıtım krizi, 25 bin seyirci, 100-150 bin kişiye çekilebilirse aşılabilir” diye kaydetti. Sezer: “Sanat Bence Soru Sorduran Bir Şey” Sanatın kendisi için ne ifade ettiğini de şu sözlerle açıklayan Sezer,Bence sinema en çok da seyircide bir duygu yaratan ve o duygunun peşinde bir takım düşünceleri, bir takım soru işaretlerini tetikleyen bir sanat dalı, en güçlü olduğu taraf bu. Bir çözüm önermekten ziyade, ben hayatın kendisine iş düştüğünü düşünüyorum. Bizim filmi bıraktığımız yerde bir başka film başlayacak. Sanat bence soru sorduran, bir şey” diye konuştu. Sezer, ayrıca bu ilk filmin bir üçleme olarak tasarlanan projenin ilk halkası olduğunu belirterek, “İkinci filmde de, bu filmdeki evleri alan bir çifti işleyeceğiz. Üçüncü filmde ise bu siteyi yapan ama filmde görmediğimiz Şefik Abi’nin hikâyesini göreceğiz” dedi.
Editör: TE Bilisim