Atatürk Orman Çiftliği’nin 100. yılı onuruna Çankaya Belediyesi’nin ev sahipliğinde Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) tarafından Ülkenli Ailesi’nin arşivinden derlenen belgeler ve fotoğraflarla “Zamanın Ötesinde Bir Vizyon: Atatürk Orman Çiftliği” sergisi Ankaralılarla buluşturuldu. Sergide kullanılan tüm materyaller, araştırmacıların faydalanabilmesi amacıyla VEKAM Kütüphanesi’ne bağışlandı. Ayrıca sergi sonrasında AOÇ’nin tarihine dair kapsamlı bir kitap da yayımlanacak.
Başkent Ankara’nın simge değerlerinden biri olan Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), bir asırlık yolculuğunda hem Türkiye’nin tarım politikalarına hem de kent kimliğine yön verdi. Bugün hâlâ tartışılan AOÇ arazileri, bu sergi aracılığıyla yeniden değer kazanıyor; belleğimizdeki yerini güçlendiriyor.
Kapadokya Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Zeki Kâmil Ülkenli’nin küratörlüğünü üstlendiği sergi, 30 Haziran’a kadar ziyaretçilerini bekliyor. Sergi, AOÇ’nin sadece bir tarım işletmesi değil, aynı zamanda bir kent vizyonu olduğunu ortaya çıkararak, Ankara’nın hafızasını ve Cumhuriyet vizyonunu bir araya getiriyor.
Cumhuriyetin kalbinde yetişen bir vizyon
Cumhuriyet’in modernleşme projesinin somut bir örneği olan Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), 100. yaşını özel bir sergiyle kutluyor. Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) tarafından düzenlenen “Zamanın Ötesinde Bir Vizyon: Atatürk Orman Çiftliği 100 Yaşında | Kâmil & Orgun Ülkenli Arşivlerinden 100. Yıl’a Armağan” adlı sergi, Çankaya Belediyesi’nin ev sahipliğinde Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde açıldı.
Sergi, Atatürk’ün bizzat öncülüğünde 5 Mayıs 1925’te kurulan Atatürk Orman Çiftliği’nin tarımsal bir projeden öte, sosyal, kültürel ve kentsel dönüşümün bir modeli olduğunu gözler önüne seriyor. AOÇ, sadece yeşil alan değil; aynı zamanda Cumhuriyet’in Ankara vizyonunun yapıtaşlarından biri.
Bir kent parçası ve Cumhuriyet kurumu
Serginin küratörü Zeki Kâmil Ülkenli, yaptığı konuşmada, AOÇ’yi “bir tarım işletmesinden daha fazlası, bir kent parçası ve Cumhuriyet kurumu” olarak tanımlayarak, “Burası sadece bir rekreasyon alanı değil, dev bir vizyonun ürünü. AOÇ, dünyaya bir şeyleri ispat etmek için kuruldu. 1925’ten bu yana sadece tarımsal üretim değil, kentsel ve sosyal bir rol üstlendi. Bugün bile saf ve temiz gıdaya ulaşımda örnek bir model sunuyor” dedi.
Cumhuriyetin mirası aile arşiviyle yaşatılıyor
Sergi, AOÇ’de 43 yıl görev yapmış Kâmil Ülkenli ve ailesinin kişisel arşivinden derlenen materyallerle hazırlandı. Ülkenli Ailesi, AOÇ’ye sadece emek değil; aynı zamanda Ankara’nın bellek mirasını da kazandırdı.
Dr. Zeki Kâmil Ülkenli, çocukluğunu AOÇ’de geçirmiş bir torun olarak, “Dedem AOÇ’nin ilk yıllarında görev yaptı. Babam çiftlikte doğdu. Ben de kardeşimle birlikte orada büyüdüm. Her yaz tarlada çalıştık. Sergide yer alan fotoğraflar, o dönem Ankara’da az bulunan fotoğraf makineleriyle çekilmiş, kimi zaman kartpostallara dönüşmüş nadide belgeler. Çıkışta ziyaretçiler bu kartların benzerini yanında götürebilecek” diye konuştu.
“Ankara’nın tarihini derinlemesine araştırmayı ve paylaşmayı görev edindik”
VEKAM Direktörü Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu ise merkezin Ankara araştırmalarına verdiği önemi vurguladı. Yenişehirlioğlu, “Ankara araştırmaları için rahmetli Vehbi Koç tarafından kurulan VEKAM gerçekten onun belirlediği doğrultuda Ankaralılara tarihini yeniden hatırlatma ve paylaşma üzerine bir gayret gösteriyor. VEKAM olarak, günlük tartışmaların ötesine geçerek Ankara’nın tarihini derinlemesine araştırmayı ve paylaşmayı görev edindik. Zeki Kâmil Ülkenli’nin arşiv katkısı ve sergiyle sağladığı bu olanak bizim için çok kıymetli” dedi.
