Ayşe Selçuk Kağ / Denizli

Okul servis şoförlüğü yapan, iki çocuk annesi Sevda Yiğit, şoförlüğe geçiş hikâyesi ve ilk yıllarda karşılaştığı zorlukları şöyle anlattı:  

“Doğma büyüme Denizliliyim. 48 yaşındayım, evliyim, iki çocuğum var. Kızım ve oğlum, İstanbul’da üniversitede okuyorlar. Servis işi yapan firmamız vardı. Eşim, fabrika çalışanlarını taşıyordu. Sonra okul servisçiliğine dönünce ben de şoförle, ‘Servis ablası’ olarak çalışmaya başladım. Servis şoförlüğü yapan kadınlar vardı, onları görüyordum. Eşime ‘Ben de şoförlük yapmak istiyorum’ dedim. Eşim ‘Sen bilirsin, senin tercihin’ dedi. Sürücü kursu müşterim vardı, onlarla konuştum. Bana öğreten hoca ‘Abla sen soğukkanlısın, bu işi yaparsın’ demesiyle önce ehliyeti yükselttim. Sonra da şoför olarak başladım.

Büyük 3 Sevda Hanım Ve Eşi Erdinç BeyHeyecanlıydım. Çok zorlandım mı, hayır. Çocuklar ve velilerimiz zaten bana aşina olduğu için o anlamda rahattım, velilerimiz de bana güven duydu. Direksiyon başına geçince çok olumlu tepkiler aldım özellikle annelerden. Toplam 22 yıldır öğrenci servisçiliğinde, son 9 yıldır şoför olarak çalışıyorum. İlk başladığım zaman trafik daha sakindi, şimdi çok yoğun. İlk zamanlar servis aracı direksiyonunda bir kadının olması dikkat çekiliyordu, bakılıyordu, şimdi biraz daha alışıldı. Trafikte erkeklerden olumlu olumsuz tepkiler aldığım oldu. Eşim çok destek oldu.”

Kadınların her zaman kendi ayakları üzerinde durması ve ekonomik özgürlükleri olmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Yiğit, “Şoförlüğe geçerken, bu işi yapan kadın arkadaşlarımdan cesaret aldım. Kadınlar, her işi yapabilir. Bir kadın bir işi başardığında mutlu oluyor ve gurur duyuyorum. Bir kadının kendi ayakları üzerinde durabilmesi çok güzel bir şey” diye konuştu. 

Hazmedemeyen de var tebrik edip yol veren de…

Yiğit, trafikte bir yol vermeme ve laf atma ile ilgili yaşadığı olayın kendisini çok üzdüğünü aktarıp şunları söyledi:

“Trafikte bir kere ana yoldan ara yola çıkacağım sırada kötü bir olay yaşadım. Arkam ana yol, araç içi öğrenci dolu. Diğer aracın sürücüsü beyefendi inat etti, geri gitmedi küçük arabayla. Kontağı kapattı. Bana; ‘Bir bayan olarak ne işin var senin orda’ diye bağırdı. Bu olay beni çok üzdü. Biz ekmeğimizi kazanmaya çalışırken böyle tepkiler almak insanı üzüyor. Erkekler bunu hazmedemeyebiliyor. Tabii tebrik eden, yol veren de oluyor.”

Büyük 2

“Araçta uyulması gereken kurallarımız var”

 Çocuklarla servis yolculuğunun çok keyifli olduğunu belirten Yiğit, sözlerini şöyle tamamladı:

Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Şen: "Türkiye ile Mısır arasında dostluk maçları organize etmek istiyoruz" Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Şen: "Türkiye ile Mısır arasında dostluk maçları organize etmek istiyoruz"

“Çocukları çok seviyorum, onlar da beni seviyorlar. Aracın içinde yaramazlıklar, birbirlerine sataşmalar olabiliyor. Araçta uyulması gereken kurallarımız var. Küfretmek, bir birlerine vurmaları yasak. Öne oturma sıramız var. Çocuklar kuralları seviyor ve uyuyor. Önemli olan onların mutluluğu. Taşıdığım çocuk eve mutlu gelip gidiyorsa tamamdır. Bazen çocukların özel istekleri oluyor, ‘Sevda abla beni en son bırakır mısın’ diyorlar çünkü servisi seviyorlar. Anaokulu taşıyorken miniklerimizden biri illa kapıdan elimden tutup servise öyle biniyordu, bir başka kız öğrencim benim kucağıma gelip yatıyordu. Çocuklarla hep güzel bağlarımız oldu.

Velilerimizin de bana güven ve desteği tam. Beni önceden tanıdıkları için hep güven duydular. ‘Sizden iki tane olsa, hem direksiyonda hem araç içinde’ diyen bile oldu.”  

Editör: Orhan Karadağ