Kıvanç El

Seçimler için artık günler değil saatler de sayılmaya başladı. Meydanlarda polemikler yüksek…

Meydanlar ısındıkça her seçim olduğu gibi bu seçimde de konu bir şekilde "din" başlığına geliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ardından Devrim Kanunları ile 3 Mart 1924 tarihinde kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "muhalefet partilerince" kapatılacağını iddia etti…

Restore edilen Sultanahmet Camii’nin tekrar ibadete açılışına ilişkin törende yaptığı konuşmada, Erdoğan, "Şu anda muhalefet ne diyor? Gelince Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracaklarmış. Yerine inanç bilmem ne başkanlığı diye bir şey kuracaklarmış" açıklaması sonrası önce Kılıçdaroğlu'ndan ardından da Akşener'den ve devamında da tüm Millet İttifakı paydaşlarından arka arkaya "böyle bir vaadimiz yok" açıklamaları geldi. Hiçbir şekilde seçim vaatleri ve ortak bildirgede böyle bir ifade olmadığına dikkat çekildi…

Peki bu tartışma nereden çıktı? Erdoğan neden "kapatacaklar" diyerek hedefinde kim vardı?

Aslında Erdoğan'ın konuşmasında "Millet İttifakı" ya da "CHP" gibi bir ifade yok. Cumhurbaşkanı, "Muhalefet kapatacak" diyerek konuyu genel bir başlıkta değerlendirip sanki tüm muhalefet bunu yapacakmış gibi konuyu siyaseten kullanıyor. "Muhalefetten" de bir hedef belirtmiyor.

Diyanet'in kapatılması vaadi olan iki parti var. Yeşil Sol Parti ve Türkiye İşçi Partisi. Emek ve Özgürlük İttifakı içerisinde yer alan iki parti "Diyanet'in kapatılması" ve yerine "İnanç Hizmetleri Başkanlığı" kurulmasını öneriyor.

Ankara'da kaza yapan Sudan Cumhurbaşkanı'nın oğlu hayatını kaybetti Ankara'da kaza yapan Sudan Cumhurbaşkanı'nın oğlu hayatını kaybetti

Erdoğan'ın hedef aldığı "muhalefet" gerçekte bu iki partiydi. Ancak Erdoğan burada "kelime oyunu" yaparak tüm muhalefeti zan altında bırakmayı tercih etti. Bir yandan da AK Parti'nin bir süredir kampanyasında kullandığı "Muhalefet HDP ile beraber yürüyor" algısını de Erdoğan bu söylemle pekiştirmeye çalışıyor.  Bu da sokakta belli bir kesimde "muhalefet Diyanet'i kapatacak" şeklinde yankı buluyor.

Özetle; "Din", "Diyanet", seçim meydanlarının bir seçimde daha gündemi olurken "camide siyaset" seçimlerde tartışılan başlıklardan olurken bir kez daha seçimlere din konusunda kutuplaşma ve tartışmalar ile gidiliyor.