Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cevdet Kırpık, Ermenilerin bağımsızlık hedefine ulaşmak, bügünkü Ermenistan'ı oluşturmak için büyük çaba harcadığını, bu yolda kendi insanlarını bile öldürmekten çekinmediklerini belirterek, "Bİlimsel olarak tüm dünya devletleri biliyor ki biz soykırım yapmadık" dedi. Kırpık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkler ile Ermeniler arasında 1870'lere kadar herhangi bir sorun yaşanmadığını söyledi. Türklerin 1071'de Anadolu'ya gelmesinden sonra burada dağınık halde yaşayan Ermenilerin düzenli bir yönetim altına alındığını ifade eden Kırpık, şunları kaydetti: "1800'lü yıllara kadar farklı Türk devletleri Ermenilere zimmi statü vererek yönetimi altına aldı ve Ermenilerin rahat bir hayat yaşamalarını sağladı. Fransız İhtilali'nin başlamasıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içinde bulunan gayrimüslimler ayrılık faaliyetleri içine girdi, büyük devletlerin desteğini aldı. Önce 1829 yılında Yunanlar isyan ederek büyük devletlerin sempatisini kazanıp onların desteğini kazanarak Osmanlı Devleti'nden ayrıldı, sonra isyanı sürdüren diğer milletler oldu. Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan büyük devletlerin müdahaleleleriyle bağımsızlığını kazanmış oldu. Son olarak Ermeniler kalmıştı. Ermeniler de büyük devletlerin desteğini alarak Osmanlı Devleti'nden ayrılmak istedi. Bunun için de diğer ayrılıkçı milletlerin takip ettiği yolu izlediler, yani isyan ve teröre başvurdular. 1990'lara gelindiğinde bıktırıcı bir Ermeni terör faaliyeti başladı. İlişkilerin bozulması Osmanlı tarafından değil, bizatihi Ermeniler ve onları kışkırtan büyük devletlerin müdahaleleriyle başlamış oldu. Ayrılığın, kavganın sebebi biz değiliz." - "Türk kıyafetleri giyerek kendi köylerini bastılar" Ermenilerin bağımsızlık hedefine ulaşmak, bugünkü Ermenistan'ı oluşturmak için büyük bir çaba gösterdiğini, bu yolda kendi insanlarını bile öldürmekten çekinmediklerini belirten Kırpık, "Osmanlı arşivlerinde çok sayıda belge ve evrak üzerinde yaptığımız araştırmalara göre Ermeniler, o dönemde bağımsızlık uğruna Müslüman Kürt, Laz, Çerkezler ve Anadolu'daki diğer Türklerin kıyafetini giyerek kendi köylerini basıp kendi insanını öldürmüş, bunlar devlet tarafından tespit edilmiş. Bunların bir kısmı faaliyet yaparken yakalanmış, bir kısmı ölü ele geçirilmiş, kimlikleri tespit edilmiş. Buradan anlıyoruz ki Ermeniler, bağımsızlığa giden yolda, Osmanlı'yı parçalama yolunda kendi vatandaşlarını bile öldürmekten sakınmamışlar, onları bir araç olarak kullanmışlar. Ermeni topluluklarının arasında Osmanlı'dan ayrılmak istemeyen, Osmanlı'ya sempati duyanlar, köyünde, kasabasında kendi hayatını yaşayanlar vardı. Türk kıyafetleri giyip Ermeni köyleri basılarak bu insanları kendi saflarına çekmeye, Osmanlı'ya düşman etmeye çalışmışlar" diye konuştu. Kırpık, Ermenilerin Türk kıyafetleri giyerek terör eylemleri içerisinde bulunmalarının altında yatan başka bir nedenin de Osmanlı'yı dünya kamuoyu önünde zor durumda bırakmak olduğunu söyledi. Avrupa'nın zaman zaman Türkiye'nin önüne koyduğu sözde Ermeni soykırımı iddialarının hiçbir bilimsel dayanağı olmadığına işaret eden Kırpık, "Bilimsel olarak soykırım var mıdır yok mudur tartışması yapılmıyor. Bir dayatmayla karşı karşıyayız. Nasıl ki büyük devletler ve Avrupa, 1890'lı yıllarda Türklere değil, inanmak istediği insanlara inandıysa bugün de aynısını yapıyorlar. Burada bilimsel bir şey yok. Bizim arşivlerimiz sonuna kadar açık, Ermeni arşivleri açık değil. Bizim korktuğumuz hiçbir şey yok, isteyen tarihçi girip istediği belgeyi alabiliyor. 1915 olayları, bilimsel olay değil, siyasi olaydır. Bilimsel olarak tüm dünya devletleri biliyor ki biz soykırım yapmadık" dedi.