Haber Merkezi - 6 Şubat depremleri yaşanan can kayıpları, ihmaller ve tedbirsizliklerle hala hafızalardaki yerini koruyor. Gazeteciler Cemiyeti, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin medyaya yansımalarını ele alan Fay Hattındaki Medya raporunu yayınlandı. Raporda deprem bölgesinde bulunan yerel medya kuruluşlarının yaşanan afetten nasıl etkilendikleri ve deprem sonrasındaki çalışma koşulları ele alınıyor. Birincisi yayınlanan raporda 6 Şubat-31 Mayıs tarihleri arasında yaşananlar ve bölgedeki yerel basına etkileri gün gün yansıtılıyor. Hatay’da 10, Adıyaman’da 9, Kahramanmaraş’ta 3, Adana’da bir gazetenin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremleri sonrası Basın İlan Kurumu 16’sı ağır, 8’i orta, 16’sı az hasarlı olmak üzere toplamada 40 gazete için maddi yardım kararı aldığı görüldü. Kurumun 20 Şubat’taki açıklamasında bölgede deprem öncesinde toplamda 130 medya kuruluşu faaliyet gösteriyordu. 

Cemiyet'in hukuki mücadelesi de yer buldu
Raporda, yaşanan depremin ve yıkımın bölge basınına etkilerinin yanında Basın İlan Kurumu tarafından Ocak ayında açıklanan ve 1 Nisan’da uygulanmaya başlanan “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un ülke çapındaki yerel basına yansımaları da ele alındı. “Dezenformasyon ile mücadele” gerekçesiyle yürürlüğe koyulan kanunun Basın İlan Kurumu’ndan ilan alan yerel medya kuruluşlarını oto-sansür anlamında etkilediği vurgulanan raporda Gazeteciler Cemiyeti’nin yasaya karşı sürdürdüğü hukuki mücadeleye de yer verildi. Kanunun gazeteciliği baskı altına almaya yönelik içeriği Gazeteciler Cemiyeti avukatı Mustafa Gökhan Tekşen’in ifadeleriyle rapora yansıtıldı. 

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında 7 kişi tutuklandı Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında 7 kişi tutuklandı

Deprem sonrasında yaşanan sansür günlüğü
Basın İlan Kurumu (BİK) ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) deprem süresinde izledikleri politika da raporda kayda geçirildi. BİK’in deprem bölgesinde haklarından ilan geliri kesilmesine yönelik karar verilen gazetelere verilecek maddi cezalandırmayı ve basın mensuplarının kuruma olan kredi borçlarının yalnızca 3 aylığına ertelemesi, bölgede yeni matbaa ihtiyacının karşılanmaması eleştirilirken yapılan maddi yardımların yetersiz olduğuna vurgu yapıldı. RTÜK tarafından bölgedeki radyo ve televizyonlara “manipülatif yayınları görmezden gelmemiz mümkün değil” mesajının verilmesinin yanında herhangi bir hibe desteğinin sağlanmaması da raporda yer aldı. Bu süreçte kurumun, basın kuruluşlarından alacaklarını tahsil etmekten vazgeçmek yerine ertelediği de raporda kayda geçirildi. 
Raporda depremin yaşandığı 6 Şubat tarihinden itibaren 31 Mayıs’a olan süreçte yerel ve ulusal basında gazetecilerin deprem bölgesi hakkında yaptıkları haberler üzerine maruz kaldıkları hak mahrumiyetleri, sansür ve tehdit gibi olaylara da gün be gün yer verildi. Depremde basın mensuplarının sansür güncesini sunan raporda televizyon ve gazetelerin maruz kaldıkları haber erişim engeli ve cezalandırmalar da detaylı bir şekilde yer aldı. 

Mobil Basın Evi deprem bölgesindeydi
Gazeteciler Cemiyeti ne yaptı sorusunun cevabının da yer aldığı raporda cemiyetin deprem bölgesindeki çalışmalarına da değinildi. Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Demokrasi Vakfı ile kurduğu temaslar sonucu temin edilen Gazeteciler Cemiyeti Mobil Basın Evi’nin deprem bölgesinde görev yapan gazetecilere sunduğu elektrik, internet, teknik destek ve ekipman desteği çalışmaları da raporda sunuldu. 

Proje koordinatörlüğü Yusuf Kanlı’nın, editörlüğünü Yıldız Yazıcıoğlu’nun üstlendiği  Birleşik Krallık Ankara Büyükelçiliğinin finanse ettiği Fay Hattındaki Medya raporunun birinci sayısına buradan ulaşabilirsiniz. 

rapor

Proje Koordinatörü: Yusuf Kanlı

Editör: Yıldız Yazıcıoğlu 

Editör Yardımcısı: Naz Akman 

Proje Asistanları: Beril Elmadağ, Cemresu Kulga, Sümeyye Ela Er, Samet Arslan 

Grafik Tasarım/Dizgi: Ateş İlbaşı

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar