Elma verimi ve kalitesi kiralık arılarla artırılıyor Elma verimi ve kalitesi kiralık arılarla artırılıyor

Türk sivil havacılık tarihi, Türk Tayyare Cemiyeti / Türk Hava Kurumu tarihi üzerine çalışmalar yapan havacılık tarihi araştırmacısı, yazar Mustafa Kılıç, ülkeler için önemli stratejik güç olan havacılığın ülkemizdeki gelişimi, tarihsel süreç içinde yaşananlar, hava sanayisinin gelişimi, Türk kadın havacılarımız ile hava müzelerinin mevcut durumu üzerine değerlendirmelerde bulundu. Kılıç, 1925 yılında Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emirleri ile kurulan Türk Tayyare Cemiyeti’nden günümüze önemli ivmeler kazanan havacılık alanına tarihi ve edebi perspektifle katkı sundu. 

I M G 0578NAZ AKMAN/ANKARA- Türk sivil havacılığının mihenk taşı Türk Tayyare Cemiyeti üzerine çalışmalar yürüten Havacılık Tarihi Araştırmacısı ve aynı zamanda 47 yıllık hava astsubayı Mustafa Kılıç son kitabı “Küçük Zabit Makinistler, Gedikli Uçmanlar, Astsubay Pilotlar” ile alandaki 10’uncu kitap çalışmasını okuyucuyla buluşturdu. Şimdiye değin çok sayıda konferans, sergi, kitap, belge ve bilgi ile havacılık alanında hafıza oluşturan Kılıç, söz konusu mirası Türk havacılık tarihinin İstiklal Madalyalı kahramanı Vecihi Hürkuş’un evinin müzeleştirilmesi durumunda bağışlayacağını belirtti. Kılıç, “Küçük Zabit Makinistler, Gedikli Uçmanlar, Astsubay Pilotlar” kitabının bir vefa simgesi olduğunu belirterek, tüm gelirini Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Etimesgut /Ankara şubesine bağışlamıştı. 
Türk sivil havacılık tarihi, Türk Tayyare Cemiyeti / Türk Hava Kurumu tarihi üzerine çalışmalar yürüten Kılıç, 15 Mart 1925 tarihinde Atatürk’ün emriyle Türk Tayyare Cemiyeti’nin kurulması ile Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren havacılıkla ilgili atılan adımlar, 7 Eylül 1925’te Kayseri’de Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) fabrikasının kurulması, Türk Havacılığının öncü ismi Vecihi Hürkuş, Türkiye’nin ilk askeri kadın pilotu Sabiha Gökçen ile hava sanayisinin gelişimine dair önemli bilgiler verdi. 
Küçük zabitler kimlerdir?
Kılıç son kitabı “Küçük Zabit Makinistler, Gedikli Uçmanlar, Astsubay Pilotlar” özelinde Türk havacılık tarihine ilişkin şöyle konuştu: 
“Türk havacılığının başladığı yıllarda öncelikle tayyarelerin temin edilmesi ve pilotların yetiştirilmesi sırasında tayyarelerin montajı, bakımı, onarımı için makinistlerin de önemi hissedildi. Önceleri yabancı makinistlerden daha sonra da Türkiye’deki sanatkâr askerlerden ve sanayi mekteplerinden mezun olmuş insanları makinist olarak yetiştirilmesine önem verildi. Makinistlik için seçilen kişilerin çoğunluğu görev yaptıkları birliklerinde yabancı makinistler tarafından usta-çırak ilişkisi içerisinde yetiştirildiler. Bir bölümü de yurtdışındaki uçak ve motor fabrikalarına gönderildiler. Yurtdışı eğitimlerini bitirerek geri gelen makinistler öğretmen olarak hava bölüklerinde görevlerine devam ettiler. Kurtuluş Savaşı sırasında cephelerde büyük başarılara imza atan havacılarımız arasında bulunan makinistlerin çok az bir kısmı yurt dışı kurslarla yetiştirilmişti. Savaş yıllarında usta çırak ilişkisi ile birbirlerini yetiştiren makinistler, imkânsızlıklara ve yokluklara rağmen üstün gayretleri ile tayyareleri faal etmeye çalışmışlardı. Savaşın hemen bitiminde teknik personelin eğitimi için Kuvay-i Havaiye Müfettişliği Fen Şubesi Müdürü Deniz Çarkçı Yüzbaşı Murat Bey tarafından İzmir Halkapınar’da kurulan Tayyare Tamir Atölyesinde 1. Murat Bey Tayyare Makinist Kursu açıldı (1923). Bir yıl süren kursa Deniz Bölüğü teşkilatında bulunan 35 uçak makinisti katıldı. 1924 yılında Eskişehir’de açılan 2. Murat Bey kursundan mezun olan 30 sivil personelin bir kısmı, daha sonra Gedikli (Astsubay) statüsüne geçirildiler. Osmanlı Hava Kuvvetleri lağvedilinceye kadar geçen yaklaşık 6 yıl içinde 45-50 arası küçük zabit, pilot olarak yetiştirildi. Dönemin askeri kanunları gereği 6 yıllık hizmetten sonra küçük zabitler terhis edilmekteydi. Hava Kuvvetlerinde görevli küçük zabit pilot ve makinistlerin birçoğu birkaç yıl öncesinde farklı sınıfların küçük zabit mekteplerinden mezun olduklarından pilot brövelerini aldıktan kısa bir süre sonra terhis edildiler. Ancak 6 yıl gibi kısa bir sürede terhis edilmeleri ve özellikle mütareke yıllarındaki terhislerin çokluğu neticesinde, Kurtuluş Savaşı’nda pilot sıkıntısı kuvvetli olarak hissedilince terhis edilen birçok küçük zabit Hava Kuvvetleri’ndeki görevlerine sözleşmeli sivil pilot olarak devam etmişlerdir. Daha sonraki dönemlerde ve günümüzde Kurtuluş Savaşı’na katılan pilotlarımızdan bazılarına sivil pilot denmesinin sebebi budur.” 
Hava Kuvvetleri’nin kuruluş yılları ve Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonraki yıllarda Türk Hava Kuvvetleri’nde eksikliği çok hissedilen ve yetiştirilmesi için çok çaba sarf edilen tayyare makinistliği ve pilot açığının kapatılması konusunda büyük girişimlerde bulunulduğunu ifade eden Kılıç, çalışmasında 1925 yılında ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öngörüsü ve emirleri doğrultusunda kurulan Türk Tayyare Cemiyeti (T.Ta.C.), 1935 yılındaki 6. Büyük Kongresinde adı Türk Hava Kurumu (THK) olarak değiştirilen sivil toplum örgütü statüsündeki derneğin, Tayyare Makinisti ve Pilot yetiştirilmedeki başarılı çalışmalarını okuyucuyla buluşturmak istediğini belirtti. 
Kılıç, 1925 yılından bu yana havacılık serüvenini kısaca “Türk Tayyare Cemiyeti’nin kurulma sebeplerinden biri hava sanayisini oluşturmaktı. 

22-2Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında Kurtuluş Savaş’ında hava araçlarına çok ihtiyaç vardı. Atatürk ve silah arkadaşları bunları çok iyi biliyordu o nedenle Cumhuriyetin ilanından hemen sonra havacılık sanayisine ağırlık verdiler. Birinci Dünya Savaşı’nda ortağımız Almanlarla beraber Kayseri’de TOMTAŞ isimli fabrika açıldı, önce montaj sonra üretime geçildi. Bu serüven devam edemedi. 1941 yılında Türk Hava Kurumu’nun Etimesgut’taki uçak fabrikası ve gazi orman çiftliğinde de uçak motor fabrikaları kuruldu. İkinci Dünya Savaşı’nda Polonya’dan kaçan uçak mühendislerinin katkısıyla TK1’den TK16’ye kadar süren projenin başarılı çalışmaları oldu. Vecihi Hürkuş’un 1923’te İstanbul’da başlayıp İzmir’deki Vecihi K6 projesiyle başlayan ilk uçak süreçlerimiz var. Hürkuş Türk pilotlarının yetiştirilmesi ile uçak tasarımı ve yapımı konusunda Türk havacılığının öncü ismi. Türk Tayyare Cemiyeti yani Türk Hava Kurumu’nun misyonları arasında havacılığı tanıtmak, havacılığı sevdirmek, havacı bir gençlik yetiştirmek ve hava sanayisinin oluşturulmasında alt yapıyı hazırlamak. Bu nedenle üzerine düşen görevi yaptı. Havacılıkta maalesef başladığımız yıllardaki ivmeyi devam ettirememişiz. Ancak şu anki gelişmeler umut verici. Hava gücüne sahip olmak sadece savaş değil her alanda caydırıcı olmak demektir. Ortadoğu’da silahlı kuvvetlerimiz caydırıcı güç, pilotlarımızla, organizasyonlarımızla dünyada ilk 3 sırada yer alan hava gücüne sahibiz” sözleriyle özetledi.
Türk havacı kadınlarımız
Cumhuriyetin erken dönemlerindeki havacı kadınlar hakkında da bilgiler veren Kılıç, “Kadın havacılarımız çok önemli. Sabiha Gökçen Türkiye’nin ilk askeri kadın pilotu. 1935’te Atatürk’ün isteği üzerine eğitim almaya başlıyor. 1936’ta Rusya’ya giderek eğitimine orada devam ediyor. Ama ondan önce 1930 yılında İstanbul’da Vecihi Hürkuş’un başlattığı havacılık eğitiminde bir kadın var; Bedriye Gökmen. Vecihi Hürkuş onu ilk pilot kadın olarak yetiştiriyor. Vecihi Hürkuş’un yeğeni Eribe Hürkuş da pilotluğu öğreniyor ancak atlayıcı olmak istiyor. 1936 yılında paraşüt atlayışı sırasında vefat ediyor ve Türkiye’nin ilk kadın hava şehidi oluyor. 1936’da Edibe Subaşı Türkiye’yi yurt dışında temsil ediyor ama o da pek bilinmiyor. Naciye Toros, Saadet Karapars gibi pek çok havacı kadınımız var. Son yıllarda dünya yamaç paraşütünde de dünya rekoru kıran kadınlarımız var. Fakat maalesef bu alanda da bilgi belgelerin bir araya getirilmesi için çalışmalara ihtiyaç var” dedi. 
Vecihi Hürkuş’un evinin müzeye dönüştürülmesi talebi
Kılıç son olarak Türk havacılık tarihinin İstiklal Madalyalı kahramanı Vecihi Hürkuş’un evinin müzeleştirilmesi talebini dile getirerek, “Herkes büyürken havacı olmak ister, havacılığa ilgi ve sevgi çok büyük. Ankara’daki paraşüt kulesi yerleşkesindeki Türk Hava Kurumu Müzesi’nin müdürlüğünü yürüttüğüm dönemde havacılıkla ilgili pek çok bilgi, belge, obje bizlere teslim ediliyordu. Bunları incelediğimde hepsinin arkasında inanılmaz bir havacılık hikayesi olduğunu gördüm. Bunlara kayıtsız kalmak mümkün değildi. Türk havacılığına kültürel açıdan katkı sağlama misyonuyla yola çıkıp ilk kitabımı 2006 yılında bastırdım, şimdi 10’uncu kitabım çıktı. Bu alanda sergiler açtım, konferanslar verdim. Elimdeki belge ve bilgileri özellikle havacılık alanının öncü isimlerinden olan Vecihi Hürkuş’un evinin müzeye dönüştürülmesi durumunda oraya bağışlamayı arzu ediyorum. Evinin müze haline getirilmesi için girişimlerimiz devam ediyor. Ayrıca Türk Hava Kurumu bünyesinde tarihçe şubesinin kurulması gerektiğini düşünüyorum. Türk Hava Kurumu’nun tarihi bilimsel açıdan araştırılmalıdır” sözlerine yer verdi. 

I M G 8512Mustafa Kılıç Kimdir?

Havacılığa Ankara paraşüt kulesinden atlayışlar ile başlayan Kılıç, 1977 yılında Türk Hava Kurumu (THK) İnönü Eğitim Merkezi’nde paraşüt başlangıç eğitimi aldı. Eskişehir Bahçelievler Lisesi Havacılık Kolunu kurdu. Hava Teknik Okulları’nı 1978 yılında bitirdikten sonra Hava Astsubay olarak ilk birliği Sinop-Ayancık’a gitti. Birçok model uçağını denizde ya da ormanda kaybetti. Diyarbakır BHM’de 1983-88 yıllarında görev yaptı. Hava Kuvvetleri Radar Kıymetlendirme Kıtasında Kalite Kontrol öğretmenliği yaptı. Anadolu Üniversitesi’ni bu yıllarda bitirdi. Ahlatlıbel Radarında mübadele personel koordinatörlüğünü yürüttü. Emekli olduğu 2002 yılına kadar Emir Astsubaylığı görevinde bulundu. Son olarak THK 22. Genel Başkanı Korg. E. Karakuş ile birlikte iken yolu THK ile bir kez daha kesişti. 2002 yılında açılan THK Müzesi’nin kurucuları arasında yer aldı ve ilk amiri olarak görev yaptı. Havacılık tarihi, özellikle THK tarihi ile ilgili araştırmalara yoğunluk verdi. Çeşitli dergilerde makaleleri yayımlandı. Özellikle THK Uçantürk dergisinde tarihsel yazılar ve fotoğraflar yayımladı. Kuruluş yıldönümü, kitap fuarları, bölgesel faaliyet kapsamında fotoğraf ve belgeler sergisi açtı. 
THK Kültür Yayınlarından “THK-13 Uçan Kanat” kitabını yayımladı. 2006 yılı sonlarında THK Basımevi Kısım Şefi olarak atandı. Uzun yıllar üzerinde çalıştığı “THK Dizinseli” adlı kitabı THK yöneticileri tarafından dikkate alınmadı. Basımevinde ve THK yönetiminde gözlemlediği olumsuzlukları paylaşmaya başlayınca 2012 yılında THK’dan kovuldu. Şimdiye kadar 10 kitabı yayınlanan Kılıç, havacılık tarihine ilişkin yeni yayınlar ve sergiler düzenlenmesine yönelik çalışmalarını sürdürüyor.
Kılıç’ın daha önce de pek çok kitabı şu konu başlıkları çerçevesinde okurla buluştu: THK-13 Uçan Kanat (2006), Son Tayyareci (2017), Ayancık Sen Benim İlk Aşkımsın (2020), Uçman Avni Yaykın (2021), THK Türk Havacılık Kronolojisi (2021), Benim Dedem Tayyareci Halim Canko (2022), Türkkuşu Yeniden Uçabilecek mi? (2022), Hocaların Hocası Cemal Uygun (2022), Havada İz Bırakanlar (2023). 

Editör: Web Editör7