ROMA (AA) - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü’nde uzun yıllardır kazıları yürüten İtalya'nın La Sapienza Üniversitesi'nde Arslantepe'ye yönelik sergi ve sempozyum düzenlendi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sapienza Üniversitesi ve Yunus Emre Enstitüsü Roma Türk Kültür Merkezi işbirliğinde "Arslantepe 2024: Yeni bir UNESCO alanın dünü, bugünü ve geleceği" başlıklı serginin açılışı yapılırken, yine aynı başlıkla bir de sempozyum gerçekleştirildi.
Sapienza Üniversitesi Edebiyat ve Felsefe Fakültesi’nin ev sahipliği yaptığı etkinliğe, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Ufuk Ulutaş, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Kızılay, La Sapienza Üniversitesi Rektörü Prof. Antonella Polimeni, Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ve Arslantepe Höyüğü Kazıları Onursal Başkanı Roma La Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane katıldı.
Etkinliğin başında ilk olarak Arslantepe fotoğraflarından oluşan sergi, Bakan Yardımcısı Yazgı, Büyükelçi Gücük ve La Sapienza Üniversitesi Rektörü Prof. Polimeni tarafından açıldı.
Daha sonra Arslantepe Höyüğü’nde La Sapienza Üniversitesi’nin 63 yıldır yürüttüğü çalışmaların değerlendirildiği bir sempozyum düzenlendi.
Sempozyumun açılışında konuşan Yazgı, bu etkinlikleri geçen yıl düzenlemek istediklerini ancak 6 Şubat depremleri nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini belirterek, depremde İtalya ve İtalyan dostlarının kendilerine gösterdiği destek için teşekkür etti.
Yazgı, Arslantepe Höyüğü’nün 6 Şubat depremlerinden etkilendiğini belirterek, "Binlerce yıldır varlığını sürdüren Arslantepe Höyüğü söz konusu depremlerde küçük çaplı hasarlar yaşadı. Değerli hocamız Francesca ile yerinde gerekli tespitleri yaptık ve küçük çaplı hasarları onardık. Artçı depremlerin etkilerini minimize edecek önlemler aldık." dedi.
Büyükelçi Gücük de Arslantepe kazılarındaki katkılara ve bu etkinliğe ev sahipliğinden dolayı La Sapienza Üniversitesi’ne teşekkür etti.
Rektör Prof. Polimeni de Arslantepe Höyüğü’ndeki arkeolojik araştırmaların üniversite yönetimince de güçlü şekilde desteklendiğini belirterek, bunun uluslararası ve yerel makamların işbirliğinde aynı seviyede devam edeceğini söyledi.
Sempozyumun ardından katılımcılara, etkinlik anısına özel birer plaket verildi.
- Yazgı: "Öğrencilerin ilgisi bizi çok mutlu etti"
Bakan Yardımcısı Yazgı, AA muhabirine etkinlik sonrasında yaptığı açıklamada, Arslantepe'nin bürokratik sistemin Anadolu'da ve Mezopotamya ve dünyada yerleşik hayatla birlikte sistematik ilk görüldüğü yer olduğunu ifade ederek, "Arslantepe bizim için çok önemli. 2021 yılında Dünya Kalıcı Miras Listesi'ne girmesini sağladık. La Sapienza Üniversitesi'nden Marcella hocamla, aynı zamanda kazı başkanımız Francesca Hocamızın yoğun çalışmalarıyla bu hale getirdik." dedi.
Yazgı, etkinlikle ilgili şunları kaydetti:
"Arslantepe Höyüğümüzün dünyadaki önemini anlatmak için böyle bir sergi düzenledik. Katılım çok güzeldi. İtalya'daki birçok bilim insanının katıldığı güzel bir sempozyum da gerçekleştirdik. Bu sayede en çok kazıyı yapan ikinci ülke İtalya. 6 tane kazımız var. Buradaki bilim adamlarıyla fikir alışverişimiz devam ediyor. Hem Türk, hem İtalyan bilim insanları yurt dışından Alman ve birçok ülkeden katılımcılarla güzel bir sinerji oluştu. Öğrencilerin çok yoğun bir ilgisini gördük. Devamlı bize soru soruyorlar, Arslantepe'yi anlattırıyorlar, Türkiye'yi merak ediyorlar ve Türkiye'deki bu çalışmalara da katılmak istediklerini ifade ettiler. Bu da bizi çok mutlu etti."
- "La Sapienza Üniversitesi, Malatya açısından önemli bir üniversitedir"
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Gürkan da La Sapienza Üniversitesi’nde düzenlenen bu etkinlikte emeği geçenlere teşekkür ederek, "La Sapienza Üniversitesi, Malatya açısından önemli bir üniversitedir. Geçtiğimiz süre içerisinde baktığımızda 1961’den beri Malatya tarihini, dolayısıyla insanlık tarihini iğneyle kuyu kazar gibi araştıran Roma La Sapienza Üniversitesi’nin öğretim üyelerini gördük. Bu kişiler, insanlık medeniyetinin araştırılması ve Anadolu medeniyetlerinin ortaya çıkarılmasında bir ömrü feda ettiler. Bu anlamda ömrünü özellikle buraya vakfedenlere belediye meclisinde oybirliğiyle fahri vatandaşlık beratı verdik." ifadelerini kullandı.
- Malatya İnönü Üniversitesi, kazılara katkı vermeye devam edecek
Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Kızılay, Roma'daki bu etkinlikten dolayı çok mutlu olduklarını belirterek, "Biz üniversite olarak Arslantepe'nin bütün bu süreçte yapılan bilimsel çalışmalara, kazı çalışmalarına katkı vermeye devam edeceğiz." dedi.
Kızılay, La Sapienza Üniversitesi'nin bilim insanlarının çalışmalarına özellikle değinmeleri gerektiğini ifade ederek, "Bu uzun emek ve özverili çalışmalar için onlara teşekkür etmek, onları tebrik etmek istiyorum. Malatya'nın ülkemizin bu hazinesini büyük bir emek de Kültür Turizm Bakanlığımızın koordinesinde ve izniyle dünya mirasına hep birlikte kazandırdık. Bundan sonra da yeni buluntularla çok daha zengin insanlık tarihini aydınlatacak verilere erişeceğimizi ifade etmek istiyorum." değerlendirmesini yaptı.
- "Hayatımın büyük bir kısmını bu işe adadım"
Arslantepe Höyüğü Kazıları Onursal Başkanı Roma La Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Frangipane de Arslantepe’de çalışmanın kendisi için mutluluğun da ötesinde bir şey olduğunu dile getirerek, "Hayatımın büyük bir kısmını bu işe adadım. 45 yıl Arslantepe'de çalıştım, 30 yıldan fazla kazıyı yönettim." dedi.
Herkesle tam uyum içinde ve sorunsuz çalıştıklarını anlatan Frangipane, "Bu kazı, sadece bilimsel açıdan değil, bana çok şey kattığı için de güzel, zengin bir deneyimdi. Arslantepe verilerine dayanarak devletin kökenleri, birçok ülkedeki eşitsizliklerin kökenleri gibi pek çok genel konu üzerinde çalışabildim. Açıkçası bana araştırmamı yapma fırsatını sundu, böylece bilgilerimi zenginleştirdi, ama aynı zamanda güzeldi." ifadelerini kullandı.
Frangipane, sözlerini, "Oraya her gittiğimde mutlu bir şekilde giderdim ve ayrılırken de üzülürdüm. Çünkü orada kendimi iyi hissettim, çünkü insanları çok şefkatli, kardeşçe yaklaşıyorlardı." diye tamamladı.