İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, 23 Haziran Pazartesi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşeceğini açıkladı.
Yapılması planlanan görüşmede "Terörsüz Türkiye" süreci ve İYİ Parti Divan Katip Üyesi Yasin Öztürk’e verilen kınama cezasının görüşülmesi bekleniyor.
Bununla birlikte, Dervişoğlu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Milletvekili George Aslan'ın TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında sarf ettiği "Ermeni soykırımı" ifadelerinin Meclis tutanaklarından çıkartılması için TBMM Başkanlığına başvurduklarını bildirdi.
Dervişoğlu, Halk TV'de İsmail Küçükkaya’nın gündeme dair sorularını yanıtladı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’la birlikte bozkurt işareti yaparken çekilen fotoğrafı sorulan Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu bir anlamda eskiyi anmaktır. Ben siyasette işaretlerden çok sözlere itibar ederim. İşaret bir semboldür ve bir şeyi ifade eder ama diliyle söyleyecek şeyi olanların işaretle beslemek gibi bir mecburiyeti var. Diliyle söyleyecek çok şeyimiz olduğu için arada semboller de kullanıyoruz.”
Dervişoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
*Ülkeyi yönetenlerin böyle durumlar olduğunda siyasi partilerin genel başkanları bilgilendirmeleri gerekir. Onların söyleyemeyeceklerinin de muhalefet tarafından söylenmesinin önünün açılması gerekiyor. Ama burada duyarsızlıklar var. Bu biraz da sistemden kaynaklanan bir sorun. Geçmiş dönemde bu tarz olaylar yaşandığında hükümet muhalefeti, Meclisi bilgilendiriyordu. Ancak bütün görüşmeler kapalı kapılar arkasında yapıldığından yeteri kadar muamelat sahibi olamıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı liderleri toplamayabilir ama Dışişleri Bakanını partilere ya da Meclise gönderip, siyasi partilerin genel başkanlarının bilgilendirilmesini sağlayabilir. İçişleri Bakanı bilgilendirebilir. Bunun bir adalet boyutu vardır, Adalet Bakanı bilgilendirebilir. Güvenlik boyutunu MİT Başkanı bilgilendirebilir.
"Milletin sinerjisine zarar verilsin istemiyorum ama..."
*İktidarın uygulamalarından, tutumundan muzdaribim. Sistemden muzdaribim. Türkiye’nin böylesine kritik bir dönemde, içinde yaşadığı coğrafya böyle bir tehdit altındayken bu milletin kaderinin bir adamın iki dudağının arasından çıkacak kelama terk edilmesine karşıyım. Demokrasinin uygulanmamasına, TBMM’nin etkinliğinin daraltılmasına, sarayda hazırlanmış kanunların TBMM’ye dayatılmasına, Türkiye’deki haksızlığa, hukuksuzluğa karşıyım. Bunların müsebbibi olarak da 23 yıllık iktidarı görüyorum. Milletin sinerjisine zarar verilsin istemiyorum ama muhalefetin de tıpkı iktidar gibi muhalefet alanını kutuplaştırmasından yana değilim. Farklı düşüncelerin ve fikirlerin konuşulması gerekir. ‘Ben lokomotifim, bütün vagonlar arkama takılsın’ denmemesi lazım. Beraber hareket ettiğiniz insanların hassasiyetlerine itibar etmeniz lazım. Bütün stratejinizin sonraki seçimi kazanmaya yönelik olmaması lazım.
“Özgür Özel'in her şeyi bana bırakmaması lazım”
*CHP’nin Genel Başkanı benim karakterime kefil oluyor ama her şeyi bana bırakmaması lazım. Mecliste yaşanan bir olay var. Onu iletişim kazası olarak tarif etti. Savunacak bir şey varsa ortaklaşabilmeliyiz. Bu alanda bir iletişim hatası olmaz. Ya bir şuursuzluk ya da art niyet vardır.
*Türkiye Cumhuriyeti devletinin, PKK ile eşzamanlı olarak soykırımcı ilan edilmesini maksatlı buluyorum. Bu tartışmayı arzuladıklarından da eminim. Meclis Başkanvekili de buna karşı çıkan ve ‘Türk milletine soykırımcı diyemezsiniz’ diyen milletvekillimiz Şenol Sunat’ın sesini kesti. Sözü kesilmesi gereken kişi George Aslan’dı.
“Rahatsız edici ve utanç verici”
*Görevini yapmış olmaktan bir kişinin tutuklanması utanılacak bir durumdur. Baskının böylesi olmaz. Gözü karartarak bu işlemlerin yapılması Türkiye’yi de tartışılır hale getirir. İnsanların işlerini ‘Bana ne yaparlar acaba’ kaygısıyla mı seçecekler? Avukat bu gerekçelerleler tutuklanırsa hangi avukat görevini doğru bir biçimde yerine getirir? En başından bu yana yanlış yürütülen bir süreç. Neresinden bakarsanız bakın rahatsız edici ve utanç verici. Birini mahkum etmeye karar vermiş olabilirsiniz ama toplum nezdinde bunun kabul görmeyeceğini idrak etmelisiniz.
"Milliyetçiler zaten bir arada, önemli olan Türk milletini birleştirmek"
*Milliyetçileri bir araya toplayıp cepheleştirmek yerine milliyetçilere tarihin yüklediği sorumluluğun icabını yerine getirmek lazım. Milliyetçilerin görevi Türk milletini birleştirmektir. Herkes diyor ki, ‘milliyetçiler birleşin’. Milliyetçiler zaten bir arada. Önemli olan Türk milletini birleştirmektir. Sağcıyla solcuyu, Türkmen’le Kürt’ü, Alevi’yle Sünni’yi birleştirmektir.