Politika

Kılıçdaroğlu: Ahlaki temelleri güçlü olan bir toplum inşa etmemiz gerekiyor

Abone Ol
"Bütün düşünürler, adalet peşinde koşmuşlardır" Vatandaşlara adalet ve hukukun önemini öğrenmek için "Sizce Türkiye'deki en büyük sorun ne?" diye sorduklarında sadece yüzde 1-2'lik bir kesimin "adalet ve hukuk" cevabını vermesine ilişkin görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, "İnsanlık tarihi, aslında adaleti sağlama mücadelesi tarihidir, biraz da öyle bakmamız gerekir çünkü bütün peygamberler adaleti sağlamak için görevlendirilmişlerdir. Bütün düşünürler, adalet peşinde koşmuşlardır. Adalet üzerine yazılan şiirler, öyküler, romanlar, sinemalar yani hayatın her alanında insanoğlu bir haksızlığa uğradığı zaman bir adalet arayışı içine girmiştir." ifadelerini kullandı. Türkiye'de adaletsizlikler olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Burada şöyle bir gerçek var. Adaletsizlikler var ama toplum çok duyarsız değil, en azından toplumun aydın kesimleri bu duyarlılıklarını koruyorlar. Şöyle bir şey de düşünün; bir kişiyi düşünün, bir sade vatandaşın ay başını nasıl getireceğini düşünüyor veya işsiz yıllardır, aylardır veya haftalardır işsiz, 'Nasıl iş bulabilirim?' diye düşünüyor. Doğrudan doğruya bir 'adalet' olgusunu kafasında canlandıramıyor çünkü onun önceliği bir an önce bir iş bulmak. Adaleti ararken veya adaleti savunurken veya adalet olması gerektiğini söylerken ne kimliğimizi ne inancımızı ne de yaşam tarzımızı öncelemememiz gerekiyor. Bunlar ayrı şeyler, bunlar bizim özel dünyamız ama adaletin benim için de benim gibi düşünmeyenler için de geçerli olan bir kavram olması gerekir." Kılıçdaroğlu, başka bir öğrencinin Türkiye'de yönetim krizi olduğunu öne sürerek, CHP'nin kurultay sürecinde Türkiye'yi çıkışa görürecek bir beyanname hedefinin bulunup bulunmadığına ilişkin sorusu üzerine de şu yanıtı verdi: "Türkiye'de yönetim krizi var, doğru. Yani demokrasi açısından bir yönetim var tabii. Yönetenler açısından bir kriz yok ama yönetilenler açısından bir kriz var çünkü yönetenler diyorlar ki 'Türkiye'yi çok güzel yönetiyoruz. Ne krizi? Bu kriz lafını sadece muhalefet çıkarıyor. Her şey güllük gülistanlık.' ama yönetilenler, evet yani eskiyi kıyas aldıklarında bir yönetim krizi var. Bir baskı var, medya üzerinde bir baskı var, toplum üzerinde, sivil toplum örgütleri üzerinde, meslek kuruluşları üzerinde bir baskı var. Dolayısıyla bir sorun var. Sorunun temel kaynağı liyakat yani devlet yönetiminde, kamu yönetiminde olması gereken liyakat yok." Liyakatin, işi ehline vermek olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, toplumun geniş kitlelerine liyakatın ne kadar önemli olduğunu anlatabilmenin önemine işaret etti. "Bizim gençlere ulaşacağımız en rahat alan sosyal medya" Gençlerin siyasete katılımı konusundaki soru üzerine Kılıçdaroğlu, milyonlarca gencin 2023'te sandıklar konulduğunda ilk kez oy kullanacağını belirterek, "Bu gençlerin pozisyonu, siyasete ilgileri nedir?" ve "Nasıl bir strateji izlemeliyiz ve kendimizi gençlere nasıl anlatmalıyız?" sorularına ilişkin parti içinde gençlik kollarıyla çalışma yapılacağını ifade etti. Gençlere ulaşma konusunda da görüşlerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bizim gençlere ulaşacağımız en rahat alan sosyal medya. Cep telefonu ile ulaşmak mümkün, sosyal medyayı gençler kullanıyorlar ama sosyal medyada da oturup da böyle bir saat bir şeyleri anlatırsanız 15 saniye sonra gençler başka bir yere geçebiliyorlar. Dolayısıyla yeni kuşağın beklentilerine uygun özel bir çalışma yapılması gerekiyor." ifadelerini kullandı. Gençlerden, Mustafa Kemal Atatürk'ün "siyasi ve ekonomik bağımsızlığa" ilişkin iki temel ilkesini unutmamalarını isteyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin saman, canlı hayvan, nohut, fasulye ve mercimek gibi ürünleri ithal etmesini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, tarımın, bütün ülkelerde en stratejik sektör olduğunu vurguladı. "Biz, beraber olduğumuz zaman güçlüyüz" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Kimlik açısından ayrıştı toplum, yok Kürt, Türk, Laz, Çerkez'dir, Arap'tır. Ya kardeşim, sana ne yani, ben anne babamı seçme özgürlüğüne mi sahibim? Hayır. Herkesin kendi kimliği, kendi şerefidir, bitti, o kadar, nokta. Siyasetin konusu olmaz. İnanç açısından da bizi ayrıştırdılar, Alevi'dir, Sünni'dir, Ezidi'dir, Hristiyan'dır. Sana ne kardeşim herkesin inancı kendisine ait. Onun çocuğu işsiz mi, değil mi? Siyasetin konusu o. Türkiye, büyüyor mu, büyümüyor mu, siyasetin konusu o." Kılıçdaroğlu, öğrencilere teşekkür ederek ailelerine selamlarını gönderdi.