Politika

Kılıçdaroğlu: Düşüncesini açıkladı diye insanlar hapislerde

Abone Ol
İnsan Hakları Eylem Planı CHP Lideri Kılıçdaroğlu, dün İnsan Hakları Eylem Planı'nın açıklandığını hatırlatarak apartman görevlilerine, "Yasaların öngördüğü bütün haklar size teslim edildi mi?" diye sordu. Hakların teslim edilmesi için hiçbir engel olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Sizin hakkınızı teslim etmeyen kişi 'İnsan Hakları Eylem Planı açıklıyorum.' diyor. Arkadaş önce benim bir hakkımı teslim et, ondan sonra çık başka haklar varsa onlar için mücadele et. Benim hakkım teslim edilmiyor. 'Efendim düşüncesinden ötürü kimse hapse girmeyecek.' Bugün düşüncesinden ötürü hapishaneler tıka basa dolu. Farklı düşündü diye... 'İnancından ötürü kimse hapse girmeyecek.' İnancından ötürü hapiste olan binlerce kişi var şu anda. Düşüncesini açıkladı diye insanlar hapislerde. O yüzden insanlar korkuyorlar 'Örgütlenirsek başımıza bir bela gelir mi?' diye. Eğer bir ülkede bir siyasi parti, bir devleti 19 yıl yönettikten sonra kalkıp da 'Ben İnsan Hakları Eylem Planı açıklıyorum' diyorsa o ülkede insan hakları yok demektir. Yani insan haklarının olmadığını itiraf etmek demektir. 19 yıldır ben mi yönettim, 19 yıldır siz mi yönettiniz, 19 yıldır başkaları mı yönetti? 19 yıldır siz yönetiyorsunuz, 19. yılın sonunda diyorsunuz ki 'İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklayacağım, kimse düşüncesinden ötürü hapse girmeyecek, hak arayan insanlar hapse girmeyecek, şunlar olmayacak, bunlar olmayacak. Herkesin işi olacak, herkesin gücü olacak.' 10 milyon insana kim iş verecek? Ben mi iş vereceğim siz mi vereceksiniz? Siz bu devleti yönetiyorsunuz. Hapishaneler niye tıka basa dolu? Bir insan düşünebilir, düşüncesini ifade edebilir, düşüncesinden ötürü bir insanın hapse girmesi kadar yanlış bir şey yoktur. Allah'ın verdiği en değerli şey nedir? Akıldır. Aklımızı kullanacağız. Ben aklımı kullandığım zaman 'Suç işliyorsun' diyor. Niye suç işleyeyim? Düşüncemi niye ifade etmeyeyim? Hepimiz düşüncelerimizi ifade etmeliyiz, anlatmalıyız, konuşmalıyız." "Önümüzdeki süreç içinde araştırma önergesi vereceğiz" Apartman görevlilerinin çoğunlukla en alt katta güneş görmeyen dairelerde yaşadığına değinen Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına yeni binalara imar verirken apartman görevlilerinin evinin güneşi, manzarayı görecek şekilde verilmesini istediğini anlattı. Kılıçdaroğlu, apartman görevlilerinin çocuklarının da iyi eğitim alması gerektiğini belirtti. Bu mücadeleyi sadece apartman görevlileri için değil taşeron işçiler için de yaptığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Taşeron işçilerin sosyal güvenlik hakları sizden daha kötüydü. Onlara da dedim önce örgütlenin, dernekler kurun. En sonunda 1 milyona yakın taşeron işçiye zorla, söke söke kadro aldırdık. Hala, 300-400 bin kişi var. 'Emekliye iki maaş ikramiye.' Bu memlekette eğer taş taş üstüne konmuşsa emeklinin sayesinde. Sonra veriyorsun emekli aylığı, geçinemiyor onunla. Niye geçinemiyor. Bari hiç değilse Ramazan ve Kurban Bayramı'nda birer ikramiye verin de torununa hiç değilse bir para versin. Onun da kavgasını yıllar yılı verdik ve oldu." diye konuştu. Şimdi apartman görevlilerinin kavgasını verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Sizin dertlerinizi sadece burada değil, TBMM kürsüsünde de anlatacağız. Önümüzdeki süreç içinde araştırma önergesi vereceğiz. Bütün apartman görevlilerinin derdi ne? Sorunları ne? Sorunları aşması için nelerin yapılması gerekir? Siz yolsuzluk yapmıyorsunuz, yediğiniz her lokma ananınız ak sütü kadar helal. O zaman sizin hakkınızın hukukunuzun savunulması lazım. Onlar savunmazlar. Onlar dünya malına tamah ederler. Benim öyle bir niyetim yok. Boğazımızdan aşağı haram lokma da inmemiş. Onun için çok rahat konuşuyoruz." ifadelerini kullandı. Kemal Kılıçdaroğlu, apartman görevlilerinin de çocukları ile tatil hakkı olduğunu dile getirerek, "Başkan söylüyor, 'Apartman görevlisi 6 ayda bir cep telefonunu değiştiriyormuş, kapısının önünde arabalar bekliyormuş.' Söyleyen kim? Dünyadan bir haberi olmayan milletvekili. Beyefendi senin kapının önünde bir değil, beş araba olabilir. Sen bir yerden değil, beş ayrı yerden maaş alabilirsin. Sarayın beslemesi olabilirsin. Peki bu insanlar ne yapacak. Zor bela geçiniyorlar." dedi.