Gazeteciler Cemiyeti’nce 26-27 Nisan 2024 günü Ankara’da düzenlenen Medya Konferansı’nda kullanılan kavramlara dikkat ettim. Birçoğu İngilizceden medya diline geçmiş sözcüklerden oluşuyordu.

Şener Mete

Geçen yıl yayınlanan "Mikrofonla İletişim ve Medya" kitabında da radyo ve televizyonlarla sosyal medyada kullanılan terimlerin büyük çoğunluğunun Türkçeye başka dillerden geçtiğini üzüntüyle fark etmiştim. Kitabın rastgele çevirdiğiniz iki sayfasında alt alta geçen inç, indeks, infodemi, infografik, inisiyatif, inkılap, in-out, inovasyon, inovatif gibi tamamı medyada da kullanılan kavramlar, çeşitli dillerden geçerek, yayıncılıkta artık bizleri şaşırtmayan sözcükler haline geldi. 

Medya Konferansı'nda, “Gazetecilik, haberleri özetleme işi değildir” cümlesinden sonra “kürasyon ise farklı” denildi. Kürasyon sözünü kaç kişi anladı bilmiyorum ama bu kelimenin kökünün Fransızca kür (cure) olduğunu söyleyebilirim. “İyi bakım, ilaç tedavisi ve özel bakım” anlamlarıyla TDK sözlüğünde bulunan kür, uzun yıllardır dilimizde yer bulan yabancı sözcüklerden biri. Kür ile yapılmış “12 günlük kür”, “güneş kürü”, “termal kür” gibi tamlamaların ne olduğunu çoğumuz biliriz. Kür kelimesine getirilmiş -tion ve -tor ekiyle yapılmış olan kürasyon (curation) ve küratör (curattor) kelimeleri zaman içinde farklı anlamlarla ortaya çıkmıştır.

Kürasyon, küratörlük demektir. Merriam - Webster sözlüğüne göre 1660 yılından beri İskoçya’da bir çocuğa vasilik etmek olarak kullanılmaktadır. Aynı sözlükte bu kelime ilk kez, kür sözünün ilgilenmek ve özel bakım anlamlarından yola çıkarak, anlam genişlemesine uğramış ve 1968 yılında “iyileştirme, doğru olanı seçme eylemi veya seçilen örnek” biçiminde kullanılmıştır. * Kürasyonun, resim sergilerinde ve koleksiyonlarda seçicilik anlamında kullanımından sonra sanatın çeşitli alanlarında, kütüphanelerde ve arşivlerde de kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Kültürel alanların ve kaynakların korunması özel bir ilgi gerektirdiğinden, sanat dünyasından alınan kürasyon sözü, buralarda da kullanıldı. 2000’li yılların başından itibaren dijitalleşmeyle birlikte ortaya çıkan veri kaynaklarının çoğalması, gereksiz verilerin kaldırılarak kullanılacak olanların seçilmesi anlamında data curation yani veri iyileştirme terimi üretildi. Böylece veriler, ilkeli ve kontrollü bir biçimde uzmanlar tarafından iyileştirildi, kullanılabilir olanları alanlarına göre ayrıldı. Bu işi yapan uzmanlara küratör denilmektedir.

Küratör sözünü sergi düzenleyenler de kullanmaktadır. Ancak bu düzenlemeyi, sergideki belirli bir temada etki yaratmak amacıyla hazırlayanlara küratör denir. Müzeleri dekore etme işlerini üstlenen küratörlük, sanat tarihi ve estetik alanında uzmanlaşmış kişilere verilen unvandır. Örneğin Bosna Hersek’te, Osmanlı mezar taşlarıyla ilgili küratörlük yapanlar bulunmaktadır. Küratör; sanat danışmanı, bilirkişi, medya organizatörü gibi meslekleri birlikte yürütür. Öte yandan küratörlerin bir sanat alanında uzmanlaşacak kadar eğitim ve kariyere sahip olmaları da gerekir. Bunun yanı sıra sanat galerilerinde görev yapacak küratörler; fotoğraf, film ve video çekimi, müzik, giyilebilir cihazlar, kodlama ve animasyon konularında uzman bilgisine sahip olmalıdır. 

Türkiye’de çok yeni olan ve birçok kişinin ne olduğunu tam bilmediği sanat küratörlüğü işini, 15-20 yıl önce 1 aylık eğitim aldıktan sonra hiçbir konuda uzmanlığı olmadan yaşam koçu diye ortaya çıkanlara benzetiyorum. Daha sonra da medya koçluğu ve günümüzde sosyal medya koçluğu işini yapanlar da var. Küratörlük de sanattan medyaya ve sosyal medyaya erişen bir kavram. Anlamlarından biri, “bir web sitesinde sunum için içerik seçen kişi” olarak yazılıyor. Müzikle ilgili bir sosyal medya sitesinde, katalog hazırlamak için küratör seçilmektedir. Tek şart, siteden online eğitim almak ve 3 ay içinde bir müzik parçası üzerinde işlem yapmak olarak belirtilmiş. Bazı sitelerde marka işbirlikleri adıyla küratörler eliyle ürün tanıtımı ve satışı yapılmaktadır. Oysa sosyal medya küratörlüğü; web siteleri, bloglar, kişisel siteler, haber kaynakları, sektör yayınları ve çeşitli çevrimiçi kaynaklardan bilgi aramakla başlar. Daha sonra bilginin doğruluğu ve hedef kitleye yararlı olup olmadığı araştırılır. Elde edilen doğru veriler kategorilere ayrılır, özetlenir ve gerekirse üzerine yorum yapılır. Son olarak bu çalışma özgün bir içerik olarak paylaşılır. Ne var ki dünyada yalnızca blog sayısının 50 milyondan fazla olması, sosyal medya küratörünün bilgi toplamak için nasıl bir emek ve zamana ihtiyacı olduğunu açıklayabilir. Sosyal medya ve medya küratörü için RSS gibi filtre edici siteler bulunsa da benzetmek gerekirse bunlar, okyanus büyüklüğündeki verileri ancak bir göle indirgeyebilir. Oysa küratör, gölde de olsa değerli taşların peşindedir. 

Medya küratörlüğü varsa medyanın en önemli bilgi aktarım yöntemi olan haberin de küratörlüğü vardır ki son zamanlarda giderek önem kazanan bir konudur. Haber küratörlüğü aslında tam anlamıyla haberin yönetimidir. Haber öykülerini bulma, seçme, toplayıp filtreleme, düzenleme ve yayınlama sanatıdır haber küratörlüğü. Hatta yeni gelen bir haberin nasıl verileceğinin kararını vermedir. Örneğin Cemiyet’in Medya Konferansı’nda, “gereksiz bir haber için, bazı kanalların verdiği biçimde ‘son dakika’ alt yazısı geçilmemelidir” denilmişti. Yeni gelen her haberi Son Dakika olarak yapay zekâ da verebilir ancak otomatik haber seçimi ile insan beyninin kullanımı arasındaki fark belki de bu noktadan başlıyor. Küratörlük için yıllarca haberin içinde yoğrulmuş olmanın getirdiği birikim, habercide doğal bir içgörü yaratmaktadır. Bu yetenekle deneyimli haberci, habere kolay erişip doğru bir değerlendirme yapabilmektedir. Habere değer katabilenler de yetenekli ve birikimli haberciler olmaktadır ki kürasyonu asıl mesleklerinin bir yan dalı olarak yeri geldiğinde ifa edebilmektedirler. Bu noktada bazı yazarların öne sürdüğü gibi bir değişim değil, yeni bir görevi yerine getirme işi vardır. Küratörlük, blog yazarlığı değildir. Yukarıda belirttiğimiz gibi müze küratörlüğünde nasıl ki sanat tarihçiliğinden estetik ve yorumlama bilgisine kadar çeşitli donanımlar gerekiyorsa haber küratörlüğünde de haberin ne olduğunu tam olarak bilmekten başlayıp haberi yazmaya, sıralamaya, değerlendirmeye, yorumlamaya ve sunmaya kadar donanım sahibi olduktan sonra haberi öyküleme işine girişilebilir. Bunun için küratörün ekonomik, sosyal, politika ve uluslararası ilişkiler gibi konularda bilgisinin olması gerekir.

Şeker, un ve yağ bir araya geldiğinde, kendi kendine helva olamıyorsa gelen her haber de üzerinde çalışmadan ve bir değer katmadan izlenir olmamaktadır. Küratör, haberi ve bülteni, özetinden vedaya kadar izlenir kılabilmek için uğraşan kişidir. Örneğin özetler ve bültenler, form doldurur gibi sıralanmaz. Bu bakımdan küratörlük, büyük ölçüde insan temelli ve bilgi temelli olmak zorundadır. Bir haber bülteninin hazırlanmasında küratör editörden, editör de küratörden yararlanmalıdır. Son kararı verecek olan haber müdürleri, yönetmenler ve haber koordinatörlerini, düzenlediği haberle ya da bültenle ilgili ikna edecek olan kişi de küratör olmalıdır.