CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda, CHP'li belediyelere yönelik yürütülen operasyonlara, yaklaşan seçim sürecine ve Türkiye'nin siyasi geleceğine dair çarpıcı mesajlar verdi. Özel, partisinin belediye başkanlarına yönelik yürütülen operasyonların "kirli" bir oyun olduğunu vurgularken, ülkenin demokrasi mücadelesine dair de önemli ifadeler kullandı. Ayrıca, 2 Kasım'da yapılması beklenen seçimler hakkında da güçlü mesajlar verdi.
"Kimseyi Darbe ile Tehdit Etmiyoruz, Ama Sandığı Geri Getiririz"
Özgür Özel, yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin kritik bir yol ayrımında olduğunu ve muhalefetin her geçen gün daha fazla tehdit altında kaldığını belirtti. Bu süreçte, Türkiye'nin geleceğinin demokrasi veya otokrasi mücadelesine dönüştüğüne dikkat çeken Özel, şunları söyledi:
"Kimseyi darbe ile tehdit etmiyoruz. Kimseyi kaba kuvvetle tehdit etmiyoruz. Ama birisi darbeye kalkarsa, sandığı almaya kalkarsa, bir takım yollarla bu milletin elinden seçimi almaya kalkarsa bu millet kendi elleriyle sandığı geri getirir."
Özel, yaklaşan seçim süreci ile ilgili olarak da özellikle "sandık" vurgusu yaptı. Sandığın korunacağına olan inancını dile getirerek, “Sandık gelecek, hepiniz gideceksiniz. 2 Kasım’da yüreği yeteni seçime bekliyorum” dedi. Ayrıca, 2 Kasım’da yapılacak seçimde, "Birinci parti" olduğunu iddia edenlerin sandığa gitmesini beklediğini ifade etti.
"Bu Operasyonun Arkasında Siyasi İntikam Var"
CHP Genel Başkanı, Adıyaman ve Adana belediye başkanlarının gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamalarda, bu operasyonların siyasi amaçlarla yapıldığını savundu. Özel, operasyonun arkasında bir "kirli oyun" ve siyasi intikam almak isteyen güçlerin olduğunu söyledi. Bu tür operasyonların, CHP'li belediye başkanlarının üzerinden siyaset yapma amacı güttüğünü ifade eden Özel, şunları söyledi:
"Bu operasyon kirli bir operasyondur ve bu operasyonun başına bir siyasetçi yollanmıştır. Akın Gürlek eskiden kararları çok tartışılan bir hakimken, ardından kendisi Ankara’ya Bakan Yardımcısı olmuştur. Buz gibi siyasi makamdır. Erdoğan’ın ifadesiyle. Anayasa siyasete atılanın kürsüye dönmesini yasaklar."
Özel, özellikle yargı organlarındaki bazı isimleri hedef alarak, hükümetin ve yargının CHP’li belediye başkanlarına karşı haksız bir yaklaşım sergilediğini savundu.
"Siyasi Ahlak Kanunu’nu Biz İstiyoruz, AK Parti İstemiyor"
Özel, konuşmasında AK Parti'yi ve hükümeti eleştirerek, siyasi etik konusunda yıllardır verdikleri kanun teklifinin dikkate alınmadığını ifade etti. Özellikle, AK Parti'nin içindeki yozlaşmanın ve yolsuzluğun üstünün örtülmeye çalışıldığını savundu. Özel, AK Parti'nin "Siyasi Ahlak Kanunu" konusunda temkinli davranarak, bu yasayı çıkarmamak için her yolu denediğini belirtti. Şunları söyledi:
"Bizim istediğimiz Siyasi Ahlak Kanunu’nu siz istemiyorsunuz. Avrupa Birliği, ‘Vize serbestisi için bu kanunu çıkarın’ dedi. Ama Erdoğan ve Davutoğlu buna karşı çıktılar. Bu yasayı çıkarmazsanız, her şeyin hesabı sorulacak."
Özel, AK Parti'nin siyasetteki kirli işleri ve şüpheli finansal ilişkileri de sorguladı. Özellikle AK Parti'li belediye başkanları ve hükümet yetkililerinin mal varlıklarının denetlenmesi gerektiğini savundu.
"Ekrem İmamoğlu'na Yapılan Engellemeler Ortada"
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik engellemeleri de gündeme getirdi. İmamoğlu'nun fotoğraf ve afişlerinin yasaklatılması, sesinin kısıtlanması gibi uygulamalara sert tepki gösterdi. Özel, bu tür engellemelerin, iktidarın korkusunun bir yansıması olduğunu belirterek, İmamoğlu'nun bu engellemelere rağmen halkın gönlünde kazandığını vurguladı:
"Afişini yasaklat, fotoğrafını yasaklat, pankartını yasaklat, sesini yasaklat. Bir vesikalığını koyacağım oraya yine yenecek seni. Hadi senin devletin bütün imkanlarına karşı Ekrem Başkanın bir vesikalığı. Var mı cesaretin?"
"Kırmızı Bülten Çıkartacağız, Hesap Soracağız"
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt dışına kaçmış bazı eski hükümet yetkilileri ve bürokratlarla ilgili de sert ifadeler kullandı. Özellikle Zekeriya Öz ve benzeri isimlere atıfta bulunarak, geçmişte yurt dışına kaçan kişilerin mutlaka Türkiye'ye getirileceğini söyledi. Özel, bu kişilerin yargı önüne çıkması gerektiğini vurguladı:
"Kırmızı bülten çıkaracağız, teker teker hesap soracağız. Kimseyi bu ülkenin parasını çarçur edenlerin yanına bırakmayacağız."
"Demokrasi Eylemlerine Davet Ediyorum"
Özel, Türkiye'nin geleceği için halkı harekete geçmeye çağırarak, sokaklarda ve meydanlarda büyük bir demokratik hareketin başlayacağını ifade etti. Bu hareketin, tüm Türkiye'de yayılacağını belirterek, halkı "demokrasi eylemlerine" davet etti.
"Ben şimdi halkı eylem yapmak üzere, önceden bildirdiğimiz, etrafında güvenlik önlemlerinin alındığı meydanlarda demokrasi eylemlerine davet ediyorum. Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim."
Özgür Özel, konuşmasında Erdoğan'a yönelik, şu ifadeyi kullandı:
"Seni yüzde 29 ile orada oturtmayacağız Erdoğan. Hiç rahat etme, aparatlarına güvenme, etrafındaki şakşakçılara bakma. Birileri altını oyuyor. Birileri kazan kaynatıyor. Birileri sana gaz veriyor, ‘Bir şey olmaz, sen şöyle yaparsın, böyle yaparsın’ diye. Senden büyük millet var. Milletin dediği olacak. Biz millet ne derse oradayız."