Erken çocukluk depresyonu şüphesiyle psikoloğa giden çocuklar çoğaldı. Bunun en önemli nedeni ‘proje çocuklar’. Doktor olmak isteyip de gerçekleştiremediği çocukluk hayalini çocukları sayesinde hayata geçirme arzusu ile yanıp tutuşan ebeveynin ‘proje çocuk’ hedefleri baskılanmış, yaşanamayıp heba olmuş bir çocukluk bırakıyor geriye.
21. yüzyılın hızla gelişen koşulları çocukluğumuzu da elimizden aldı. Artık sokaklarda oyun oynayan çocuk görmek mümkün değil çünkü hepsi evlerinde, sayısız sınavlarından birine daha hazırlanmak üzere ders çalışıyorlar. Henüz 11 yaşında sınav ile tanışan çocuklar, meslek seçimi sürecinde de ailelerinin baskısı ile karşı karşıya kalıyorlar.
Yanlış mesleğe yöneliyorlar
Ailelerinin onlar için hazırladığı geleceğe ayak uydurmaya çalışan gençlerin yanlış mesleğe yönelmesi, hem başarılarını hem de mutluluğunu etkiliyor. Tüm bu belirtiler çocukluk dönemine ait yeni bir rahatsızlığın da habercisi. Okan Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Çocuk Bakımı ve Gençlik Hizmetleri Bölüm Başkanı uzman psikolog Z. Deniz Aktan, son yıllarda yerinde duramadıkları için "hiperaktivite" şüphesiyle psikologlara giden çocukların yerini artık erken çocukluk depresyonunun aldığını söyledi. Aktan 17 yaş sonrası yaşanılan sınav stresinin bugün 11 yaşına kadar düştüğüne dikkat çekti Aktan, bu sorunu "proje çocuk" olarak niteledi ve ebeveynlere çok ciddi uyarılarda bulundu.
Çocukluk dönemi depresyonu arttı
Uzman psikolog Z. Deniz Aktan, "Şimdiki çocuklar, bizlerin 17 yaş sonrası yaşadığı sınav stresi ile çok daha erken yaşlarda tanışıyor. Ders kitapları içerisinden çıkamadıkları gibi bir de kendi hayallerindeki meslekler yerine ailelerin tercihlerine yöneliyor. Hal böyle olunca ailelerin çocukları için bizlere en çok başvurdukları neden, sınav kaygısı ile başlayan erken depresyon şüphesi oluyor. Ailelerin gerçekleştiremediği çocukluk hayalini çocukları üzerinde hayata geçirme isteği, erken yaşlarda stresle boğuşan çocukların, istemediği bir kimliğe bürünmesine neden oluyor" diye konuştu.
Aktan, doktor olmak isteyip de gerçekleştiremediği çocukluk hayalini kızı sayesinde hayata geçirme arzusu duyan anne figürünün, avukat olmak isterken kendini memur olarak bulan kendince gerçekleştiremediği büyük adam olma arzusunu oğlunda görmek isteyen baba figürünün çocukları baskı altına alıp mutsuz ettiğini vurguladı.
Heba olmuş bir çocukluk
10’lu yaşların başında kendisi gösteren bu sorunun üniversite sıralarında da devam ettiğini gözlemlediklerini belirten Aktan, sınıflarda "Ben zaten işletmeci olmak istemiyorum, bitirince psikolojiye yönelmeyi planlıyorum" ya da "Ben zaten tercüman olmak istemiyorum anaokulu açasım var" gibi hocaları şaşırtan seslerin yükseldiğini vurguladı. Aktan, tüm bunların sonunda ebeveynin proje çocuk hedefiyle baskı altında kalarak ezilmiş ve yaşanamayıp heba olmuş bir çocukluğun kaldığını belirtti.
Özgür bırakın
Ailelere "çocuklarınızı özgür bırakın" önerisinde bulunan Aktan "Özgür bırakıp güvenin. Rotalarını kendileri çizsin. İster mühendis, ister doktor ister ressam isterlerse satış elemanı olsun ama buna kendileri karar versin. Çünkü kendisi isteğiyle satış elemanı olan çocuk, annesi istediği için avukat olan kızdan daha başarılı olacaktır" dedi.