Türk-İş’in “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması” 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 49 bin lira, açlık sınırının da 15 bin lira olduğu gerçeğini gözler önüne serdi. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz. Asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği ülkemizde, 4 kişilik bir evde 2 kişi çalışsa bile o aile yoksul! Eğer haneye tek bir gelir giriyorsa açlık sınırına çok yakın. Emekli dul ve yetimlerin durumuysa içler acısı. Hanede karı koca 2 emekli varsa açlıkla yoksulluk arası çok zor bir durumdalar! Tek bir emekli maaşının girdiği haneler ise Victor Hugo'nun 1862’de yazdığı eserindeki gibi “Sefiller!”
Tablo hayli can sıkıcı, 2024’den beklentiler pek de olumlu değil. Enflasyon düşmedikçe, milli paramız güçlenmedikçe, alım gücümüzde iyileşme olmadıkça asgari ücrete ne artış yapılırsa yapılsın durum değişecek gibi görünmüyor. Zira asgari ücret 50 bin lira olursa kısa bir süre içinde ekmek, simit 50 liraya, akaryakıt 100 liraya çıkar sonuçta fark eden bir şey olmaz!
Not: Victor Marie Hugo (D: 26 Şubat 1802, Besançon-Fransa, Ö: 22 Mayıs 1885, Paris-Fransa) En büyük Fransız yazarlardan biri olarak kabul edilen Hugo, romantizm akımına bağlı şair, romancı ve oyun yazarıdır. Yazar, başyapıtı Sefiller’ de, çalışkan Jean Valjean'ın ailesine ekmek götürebilmek için hırsızlık yapmak zorunda kalmasını, yakalanıp mahkûm edilen, kürek mahkumu olan, haksızlıklara uğramış talihsiz bir adamın hikâyesini anlatıyor. Aldığı ağır cezanın bedelini yıllar boyunca ödeyen Jean Valjean'ın yaşadığı haksızlıkları konu alan romanda Hugo, yoksulluğu, toplumsal adaleti ve dayanışmayı anlatıyor. Victor Hugo, her biri roman uzunluğunda beş kitaptan oluşan Sefiller’ in yanı sıra, Notre Dame’ın Kamburu, Bir İdam Mahkumunun Güncesi gibi ölümsüz eserlere imzasını attı. 1830 yılında ünlü Hernani adlı tiyatro oyununu ünlü İtalyan besteci Guiseppe Verdi Ernani adıyla operaya uyarladı ve eser hâlâ büyük ilgi çeken opera klasiklerinden biridir. Hugo, iki oğlunu peş peşe kaybettikten sonra eserleri çok daha karanlık bir havaya büründü, Tanrı, şeytan ve ölüm gibi temaları sıkça kullanmaya başladı.
***
SIKINTI KÜRESEL ÇAPTA
Aslında son dönemdeki ekonomik sıkıntılar sadece yurdumuza özgü değil. Hemen her ülke Pandemi sonrası küresel ölçekte ekonomik daralmadan nasibini az ya da çok alıyor. 4-5 ay öncesine kadar piyasalarda 1 trilyon dolarlık bir likit para akışı dolaşımdayken şu anda 500 milyar dolarlara geriledi. Kasası dolu ülkeler, swapla idare etmeye çalışıp üretimi daha az olan, kırılgan ülkelere göre bu zor zamanları çok daha rahat atlatıyor. Bu bağlamda salt kendi ekonomimizi eleştirmek yersiz. Biz olsa olsa adaletsiz gelir dağılımına dikkat çekebilir, dar gelirlinin sesine kulak verilmesine katkıda bulunabiliriz. Ekonomistler, sıklıkla ülkemizde son dönemde bazı hatalı hamleler in yapıldığına dikkat çekiyor. Ancak bu sadece bize özgü değil, güçlü ülkelerde de bazen sıkıntılar yaşanabiliyor. Avrupa Birliği’nin kırılgan ekonomili küçük ülkelerini sübvanse etmekten bıkıp, Brexit sonrası finansal özgürlüğüne kavuştuğunu iddia eden Birleşik Krallık da bunlardan biri. Bir zamanlar güneşin batmadığı imparatorlukta işler sanılanın aksine sıkıntılı geçiyor. İngiltere ve Galler'de şirket iflasları son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.2023 yılında İngiltere ve Galler’de iflas eden şirket sayısının 25 bini aştı. Bu 1993 yılındaki sıkıntılı dönemden buyana yaşanan en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti.
Allianz Trade iflas raporuna göre, küresel iflaslarda 2022 yılındaki yüzde 1’lik toparlanma ve geçen yıl yaşanan yüzde 7’lik hızlanmanın ardından, bu yıl yüzde 8’lik bir artış bekleniyor. Dileriz 2024 yılı için öngörülen bu olumlu havadan emekli ve dar gelirli yurttaşlarımız da yararlanabilir.
***
GAZZE TÜNELLERİNE DENİZ SUYU POMPALANDI
İsrail yönetiminin, 7 Ekim’de başlayan saldırılarda yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 bine ulaşırken, bölgedeki olumsuzluktan en çok çocuk, yaşlı ve kadınlar etkileniyor. Temiz su ve gıdaya ulaşım zaten sıkıntılıyken İsrail’in Gazze tünellerine yönelik son hamlesiyle temiz su kaynakları tamamen yok ediliyor. İsrail ordusu, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarına ait Gazze tünellerine büyük miktarda deniz suyu pompalandığını açıkladı. İsrail yetkilileri yer altı sularına zarar verilmemesi hususuna dikkat edildiğinin altını çizse de bölgede zaten sorunlu olan temiz su kaynaklarının bu son acımasız hamle ile sivil halkın iyi suya erişimini iyice zora soktu. Konunun uzmanları, Gazze tünellerine deniz suyu pompalanmasının bölgede nesiller sürecek tatlı su sorununa neden olabileceğine dikkat çekiyor. Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki tünel ağının toplam uzunluğunun 600 kilometre civarında olduğu, İsrail’in tünellere deniz suyu basmasıyla yüzde 30’unun kullanılamaz hale geldiği vurgulanıyor. 
Bölgede sivillerin yaşamını doğrudan etkileyecek bu hamlenin ardından, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Batı Şeria’daki İsrail askerlerine hitap ederken, “Gazze’ye yönelik saldırılara zafer kazanıncaya kadar” devam edeceklerini söyledi.  Gazze’den birliklerini çekmeyecekleri ve binlerce Filistinli mahkumu serbest bırakmayacaklarını ilan eden Netanyahu, bölgedeki vahşetin süreceğini açıkça dile getirmiş oldu.