Türk Tanıtma Vakfı’ndan CUMHURİYET ŞÖLENİ

Düzce'de silobas dorse takılı tır ile çarpışan otomobildeki 5 kişi yaralandı

NAZ AKMAN/ANKARA- Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV), Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel gerçekleştirdiği “Cumhuriyetin 100’üncü Yılı Kültür, Sanat, Müzik ve Dans Şöleni” programıyla Başkentlilere birbirinden renkli etkinliklerle coşku dolu anlar yaşattı. Yenimahalle Belediyesi katkılarıyla Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen gece sanatçı Ayşe Bilir’in sergisiyle başladı. Gece boyunca tiyatro, müzik ve dans gösterileriyle katılımcılara unutulmaz bir şölen yaşatıldı. Geceye Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, TÜTAV Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu, TÜTAV Genel Koordinatörü ve Gazeteciler Cemiyeti Basın Meclisi üyesi Ceyhan Baytur, Gazeteciler Cemiyeti Mali Sekreter Ali Topçu, Yönetim Kurulu üyesi Önder Sürenkök, Denetim Kurulu üyesi Faysal Geyik, Gazeteciler Cemiyeti üyesi Mehmet Değer ve Hakan Şentürk, Şevket Bülend Yahnici ve çok sayıda bürokrat, sanat sever katılım gösterdi.  
Yaşar, “Özgür yaşamak için mücadele etmek zorundayız”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunasıyla başlayan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, egemenlik ve cumhuriyet vurgusunu yaptığı konuşmasında, “Özgür doğma şansına sahip olabiliriz ama özgür yaşamak için mücadele etmek zorundayız. Önümüzdeki 29 Ekim'de 100’üncü yaşını kutlayacağımız bayramımız, Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bizlere bu özgürlük şansını tanındı. Cumhuriyet her şeyden evvel egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa değil millete ait olduğu gerçeğini kazandırdı. Cumhuriyet rejimi ülkemizde bütün vatandaşları kanun önünde eşit sayarak, hiç kimseye ayrıcalık tanımayarak, herkesin temel hak ve hürriyetlerini devletin teminatı altına alarak, birleştirici bir özelliğinin varlığını ispat etti. Cumhuriyet rejimi insana verdiği değer ve milletimize sağladığı insan hak ve hürriyetleri nedeniyle çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma yolunda en iyi ortamı oluşturdu. 600 yıl boyunca bir soyun, sülalenin tebaası, padişahın kulu olan Türk milleti, 100 yıl önce eşit haklara sahip bireyler olma hakkını kazanarak, özgüvenini tazelemiş, halk çocukları kendi kaderlerini kendi belirleyerek iyi günde, kötü günde birlikte olma bilincine kavuşmuştur” dedi.
“Milli kahramanlık günlerimizi unutturmaya çalışanlar bizzat siyasi erki elinde bulunduranlar eliyle gerçekleştirildi”
Cumhuriyet Bayramı’nın kutlanmasına yönelik engellemeleri eleştiren Yaşar, “Kaldı ki Cumhuriyetimiz sadece bizim değil emperyalizmin çizmeleri altında ezilen ve monarşiyle yönetilen pek çok ülkeye, millete de umut olmuştur. Cumhuriyetimiz başta sıkı yönetim darbe dönemleri olmak üzere sık sık sekteye uğramış olmasına rağmen öncesinde emperyalist güçlerin topraklarımızı paylaşmasına karşı verdiğimiz İstiklal Savaşı ardından 1923’te cumhuriyetin ilanıyla her alanda gerçekleşen devrimler, temelleri sağlam bir rejimin kurulmasına neden olmuştur. Cumhuriyetle sorunu olanlar her zaman olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Kendileri de halk çocukları olmalarına rağmen saltanat isteyenler farklılıklarımıza rağmen hilafet isteyenler 100 yıl önce olduğu gibi bundan sonra da olacaktır. Bu nedenle Cumhuriyet aslında bilinç demektir. Bilinçli vatandaş demektir. Özellikle son 20 yıldır Cumhuriyet sayesinde elde ettiğimiz eşit yurttaşlık bilincini ve bunu bize sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere milli kahramanlık günlerimizi unutturmaya çalışanlar bizzat siyasi erki elinde bulunduranlar eliyle gerçekleştirildi. Milli bayramlar çoğu zaman görmezlikten gelindi, değiştirildi, çeşitli bahanelerle iptal edildi, kutlamalar yasaklandı” sözlerine yer verdi. 
29 Ekim’e sayılı günler kala pek çok kutlama etkinliğinin İsrail-Filistin savaşı nedeniyle iptal edildiğini/ertelendiğini ifade eden Yaşar, savaşın bahane edildiğini belirterek, “Cumhuriyet Bayramı bazılarının sandığı ve anladığı şekilde devletin bayramı değil, en çok halkın bayramıdır. Bu sene 100’üncü yılına gireceğimiz Cumhuriyet Bayramımızın kutlamalarının iptali için Gazze-İsrail savaşının bahane edilmek istendiği anlaşılıyor halbuki savaşın hukukunu bile yerle bir eden insanlık dışı saldırıların yaşandığı bölgeyi takip etmemiz, üzülmemiz en büyük bayramımızı kutlamamıza engel değildir. Hemen yakınımızda yaşanan bu acı olayları inceleyeceğiz, değerlendireceğiz bunlardan dersler alacağız ki Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı akıl ve bilimi rehber alan ilkelerinin değerini daha iyi anlayalım. Anlayalım ki dışarıda güçlü, içeride birlik içinde bir ülke olarak bizler ve çocuklarımız, torunlarımız sonsuza kadar özgür ve mutlu yaşasınlar. Cumhuriyet Bayramımız, milletçe eğlendiğimiz değil, millet olma bilincini tazelediğimiz, kendimizle gurur duyduğumuz gündür” dedi. 
“Mayası sağlam tutmuştur cumhuriyetimizin, gücü yetmez engel olmaya kimsenin” 
Yaşar Cumhuriyet’in 100’üncü yılına ilişkin, “Bizler korkuyu dünyaya şekil vermeyi kendine adet edinen yedi düvele karşı cepheden cepheye koşarak attık yüreğimizden. Güçlüyü görünce sinmeyi Çanakkale'de, Anafartalar’da, Sakarya'da bıraktık. Bırakın kutlamalar iptal edilsin. Sokaklar, caddeler, yasaklansın. Mayası sağlam tutmuştur cumhuriyetimizin, gücü yetmez engel olmaya kimsenin. Biz Cumhuriyetimize, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına inananlar, hızla kötülüğü gericiliği boğarız, karanlığın üstüne güneş gibi doğarız. Yine de yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yaşasın tam bağımsız Türkiye demesini biliriz. 100’üncü yılın, yaşın kutlu olsun Türkiye Cumhuriyeti” ifadelerini kullandı. 
Koçoğlu, “100’üncü yıl bana göre 100 gün kutlanmalıdır”
TÜTAV Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu da vakfın çalışmaları hakkında bilgiler vererek, Cumhuriyetin 100’üncü yılına yönelik mesajını paylaştı. Koçoğlu konuşmasında, “Mustafa Kemal Atatürk ve onun aydın arkadaşlarının yarattığı bu Cumhuriyet öncelikle kutlu olsun. Cumhuriyet deyince sadece savaştan çıkıp bağımsızlığı kazandık, devrimleri yakaladık değil Cumhuriyet içeriğiyle o kadar önemli ki bizlere neler verdi, Sanayi Devrimi’ni yakalattı, bağnazlıktan aydın düşünen insanları yarattı, Cumhuriyetin en temel getirisi bunlardı. 100’üncü yıl bana göre 100 gün kutlanmalıdır. TÜTAV 42 sene önce kurulan bir vakıftır, kurucumuz Kemal Baytaş’tır. Cumhuriyetin çok aydın bir sivil toplum örgütüdür, Atatürkçü bir kuruluştur, Cumhuriyet konusunda tavizler vermemiştir” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından program Atatürk’ü konu alan tiyatro oyunu, müzikal ve dans gösterisiyle devam etti.