İSTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde, İTFB ve Sosyal Bilimler Enstitüsü (SOBE) tarafından Yaşlılara Saygı Haftası kapsamında "Mutlu Yaş Alma ve Yaşlılık Sempozyumu" düzenlendi.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını, Üsküdar Üniversitesi İTFB Dekanı ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Darülaceze Başkanı ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Hamza Cebeci, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Sempozyum Onursal Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı.
Açıklamada, konferanstaki konuşmasına yer verilen Arıboğan, yaşlılık gibi kavramların artık kullanılmamaya başlandığını, tarihin en kadim arayışı olan ölümsüzlük arayışlarının geldiği bu noktada insanların 100-150'li yaşlara ulaşacak bir ömrü yakalamayı başarabileceğini belirtti.
Dünya çapında ulusal savunma harcamaları bütçesinin 2,2 trilyon dolar, beyin ve nörodejeneratif hastalıklar için harcanan paranın ise 5 trilyon dolar olduğunu kaydeden Arıboğan, 2030 yılında bu rakamın 16 trilyon dolara ulaşabileceğini dile getirdi.
Yaş alan nüfusların ihtiyaçlarının dikkate alındığını ifade eden Arıboğan, "Dünyada artık ikinci bahar üniversiteleri açılıyor. 60 yaş üzerindeki insanlar, yeniden okuyor." değerlendirmesinde bulundu.
20. yüzyılın başında insanın ortalama ömrünün 50 yaş olduğunu, bugün ise 80'lerden söz edildiğini dile getiren Arıboğan, Türkiye'nin yaş ortalamasının 34'e çıktığını, yüzde 8 civarında da 65 yaş üstü vatandaşın bulunduğunu ve 2100 yılında bu oranın yüzde 40'ı bulacağını vurguladı.
- “Kuşaklar arasındaki mesafe artışı stresi artırıyor”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör ise son dönemde dijitalleşmeyle kuşaklar arasında farkın giderek açıldığını kaydederek, "Bugünkü dijital gençlik ile dijitalin dışında kalan yaşlı ya da yaş almış nüfusun arasında giderek artan mesafe var. Giderek açılan bir uçurum var. Kuşaklar arasındaki bu mesafe artışı, bir yandan bir takım depresif durumları, stresi artırıyor." ifadelerini kullandı.
Dijital teknolojinin dışında kalan kuşaklarda yalnızlaşmanın yaşandığına, çocuk yuvalarındaki çocuklar ile yaşlı bakım yurtlarında kalanların bazı dönemler bir araya gelmesi için ortamlar hazırlanması gerektiğine işaret eden Güngör, "Kuşaklararası büyüklerden küçüklere deneyim ve bilgi aktarımı azalıyor. Kuşaklar arası kopmayı daraltmak için çalışmalar yapmalıyız." şeklinde görüş belirtti.
Darülaceze Başkanı ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Hamza Cebeci ise uzun bir yaşamın faydalı, huzurlu ve hayırlı değilse toplumun aleyhine olacağını aktardı.
Yaş ilerledikçe devletin yaşlı bakımına çok ciddi bütçeler ayırması gerektiğini kaydeden Cebeci, "Uzun yaşamak arzu edilen şey ama uzun yaşamanın getirdiği sıkıntılar da var. Tedbirlerin alınması lazım. Dünyada olduğu gibi Türkiye de yaşlanıyor." değerlendirmesini yaptı.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Sempozyum Onursal Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise dünya ve Türkiye'de ortalama yaşın çok hızlı yükseldiğinin altını çizerek, "Yaşlanma artıkça da insanların hayatının son dönemlerini kaliteli geçirmesi gerekiyor. İleri yaşta mutlu yaşanabilmesi için buna hazırlık yapılmalı." ifadelerini kullandı.
Yaşlanmanın gelişimine ilişkin nörobilim çalışmalarının var olduğunu, DNA'daki telomerin uzamasının da yaş ortalamasının uzaması anlamına geldiğini aktaran Tarhan, ortalama ömür süresi artarken sağlıklı yaşlanmanın öğrenilmesi gerektiğini, üretmek yerine tüketerek mutlu olmanın ileri yaşta bir kimse için olumsuz bir durum olduğunu bildirdi.