İş kazalarında yüzde 25’lik azalmayı sağlayarak sektörde örnek teşkil eden TÜPRAG,2022 yılı itibariyle Efemçukuru’nda iş günü kayıpsız kazasız beş yıl geride bırakılırken, Kışladağ ise kayıp zamanlı iş kazası olmadan üçüncü yılını tamamlamaya hazırlanıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanları Efemçukuru ve Kışladağ’daki bu istatistiklerin ezberleri bozacak ve örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu vurguluyor

NAZ AKMAN/ANKARA- Temel sanayi girdilerine ham madde sağlayan bir sektör olan madencilik, Türkiye ekonomisinde katma değer yaratan sektörler arasında önemli bir yer teşkil ediyor. Emek yoğun bir sektör olan ve tehlikeli olabilecek çalışma koşullarını barındıran madencilik, insanlık tarihi açısından en eski mesleklerden birisi konumunda. Hal böyleyken, maden işletmeleri açısından çalışanlarının sağlığı ve çalışma ortamlarının güvenliği konusu, mesleki gelişimin oldukça önemli bir boyutunu oluşturuyor. Tüm dünyada önemli bir değere sahip olan maden endüstrisi, kimi zaman iş kazalarına bağlı olumsuzluklar ile gündeme gelirken her geçen yıl işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda alınan üst düzey tedbirlerle olası kazaların önüne geçiliyor. Büyük bir oranı önlenebilir olan iş kazalarının önüne geçilmesi açısından, bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte önemli bir ivme kaydediliyor. Teknolojik sistemler sayesinde madencilikte kullanılan araçlar daha güvenli hale getiriliyor. Türkiye’de alanında ilk ve öncü Dünya maden sektörünün en güçlü aktörlerinin ABD, Çin, Güney Afrika, Kanada, Avustralya ve Rusya olduğu bilinmekle birlikte Türkiye, özellikle 2000’li yıllar sonrasında sıçrama yaşayarak sektörde hız kazandı. Maden rezervlerinin kapasitesi kadar üretim hacminin de önemli olduğu sektörde, en hassasiyet gösterilen konu işçi sağlığı ve iş güvenliği. Altın madenciliği sektörünün öncü kuruluşlarından TÜPRAG, 35 yıldır “önce insan ve çevre, sonra madencilik” prensibiyle madencilik faaliyetlerini sürdürürken İzmir-Efemçukuru ve Uşak-Kışladağ Altın Madenlerindeki üretim faaliyetleri sayesinde Türkiye’de yatırım, üretim ve istihdama katkı sağlamayı sürdürüyor. Bu ekonomik gücün yanı sıra, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda “bir kültür” oluşturan TÜPRAG, Kışladağ ve Efemçukuru işletmelerinde uyguladığı otonom ve yüksek teknoloji barındıran sistemlerle Türkiye’de alanında ilk ve öncü olma rolünü de üstleniyor. Elektronik Ateşleme, Yorgunluk Takip Sistemi, Çarpışma Önleme Sistemi, Elektronik Tike Tahtası, VOD Sistemi ve Sürüş Güvenliği uygulamaları ile işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyan TÜPRAG, iş kazalarında yüzde 25’lik azalmayı sağlayarak sektörde örnek teşkil ediyor. 2022 yılı itibariyle Efemçukuru’nda iş günü kayıpsız kazasız beş yıl geride bırakılırken, Kışladağ ise kayıp zamanlı iş kazası olmadan üçüncü yılını tamamlamaya hazırlanıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanları ise Efemçukuru ve Kışladağ’daki bu istatistiklerin ezberleri bozacak ve örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu vurguluyor. [caption id="attachment_263433" align="alignright" width="435"] TÜPRAG İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Grup Müdürü Göksel Alpaslan[/caption] Efemçukuru’nda iş günü kayıpsız kazasız 5 yıl TÜPRAG İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Grup Müdürü Göksel Alpaslan, iş kazasız beş yılı geride bırakan Efemçukuru’ndaki İSG kültürüne ilişkin, “Efemçukuru Altın Madenimizde, üretime başladığımız günden bugüne kadar tüm çalışanlarımızın katılımı ile şekillendirdiğimiz bir İSG modeli oluşturduk. 2011 yılında ilk üretime başlamamız ile ‘İSG Kültürü’ yolculuğumuzda Ekim 2022 itibarı ile önemli bir kilometre taşını geride bıraktık. İşletmemizde iş günü kayıpsız kazasız beş yılı geride bıraktık. Madencilik gibi zorlu doğa koşullarıyla mücadele edilmesini gerektiren bir sektörde, böylesi bir istatistiğe rastlamak pek mümkün görünmüyor” bilgisini verdi. Bu başarının ardında hiç çizgisinden ayrılmayan bir bakış açısı ile İSG’nin tüm çalışanlar tarafından ortak bir değer olarak kabul edilmesi yattığını belirten Alpaslan, sözlerine şöyle devam etti; “Ana felsefesi ‘Tehlikelerin Tanımlanması ve Risklerin Yönetilmesi ile Kayıpların Azaltılması’ esasına dayanan bu yaklaşımda herkes, katkı koyabileceği alanlar çerçevesinde katılım sağladı ve birlikte, ekip olarak hareket etme ve birbirinin güvenliğini önemsemeyi benimsedi.” Üst düzey güvenlik kültürü ile kazasız çalışabilmek mümkün Efemçukurun’da iş sağlığı ve güvenliği konusunda uygulanan Elektronik Ateşleme Sistemi, Çarpışma Önleme Sistemi, Elektronik Tike Tahtası, VOD havalandırma sistemi ve sürüş güvenliği hakkında detaylı bilgiler veren Göksel Alpaslan, Efemçukuru’nda uygulanan bu sistemlerin pek çoğunun Türkiye’de ilk ve tek olduğuna işaret ederek bu sistemlerin dünyadaki birçok maden işletmesi için de örnek olduğunu belirtti. Alpaslan Efemçukuru’ndaki akıllı sistemlere ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Bir yeraltı işletmesi olarak üst düzey teknoloji entegrasyonu ile yeraltı çalışmalarında çalışanlarımız için en güvenli çalışma ortamını oluşturduk. Yeraltı işletmemizde uyguladığımız ‘Elektronik Ateşleme Sistemi’ ile olası sonuçları göz önüne alındığında en riskli işlerden biri olan ‘patlatma’ işleminde neredeyse sıfır hata ile patlatma yapabiliyoruz. Elektronik Tike Tahtası yardımı ile yeraltında çalışan personelin giriş çıkışları teknoloji yardımı ile en hassas ve hatasız şekilde takip edilerek olası bir kazanın önüne geçiliyor. Yeraltında uygulamaya aldığımız ‘Çarpışma Önleme Sistemi’ yine ülkemizde ilk kez bir yeraltı madeninde gerçek anlamda çarpışma algılama değil bir çarpışma önleme sistemidir ve olası bir araç-yaya-iş makinesi karşılaşmasında operatörden bağımsız olarak iş makinasını durduran bir sistemdir. Böylelikle yeraltı çalışma ortamlarında sıklıkla karşılaşılabilen araç kazalarının önüne geçiliyor. Yeraltı işletmemizde mevcut teknolojik altyapının kullanılması sonucu personelin takibi olası bir acil durumda lokasyonun tespiti gibi kritik bilgilere anlık ulaşabilmekteyiz. Aynı teknolojik altyapı üzerinde çalışan VOD (Ventilation on Demand) yani Talep Üzerine Havalandırma Sistemi ile havalandırmanın nerede ihtiyaç var ise orada devreye girmesini sağlayarak yeraltı çalışma ortamlarında gerektiği yerde, gerektiği kadar havalandırma sağlayarak çalışanlarımızın kirletici hava koşullarından etkilenmemesini sağlayarak sağlıklı bir çalışma ortamı yaratıyor ve gereksiz enerji tüketmeyerek çevreci yaklaşımımızı hayata geçiriyoruz. Tüm araç sürücüleri için uygulamakta olduğumuz ‘Sürüş Güvenliği’ uygulamalarımız yeraltı ve yerüstü çalışma alanlarında, işletme içi ve dışı araç kullanımlarında ve alt yüklenicilerimiz ve hatta aile bireylerimiz de dahil olmak üzere bir dizi eğitim ve beceri kazandırma programlarından sonra güvenli sürüş becerilerine sahip olmaktadır.” Beş yıl gibi önemli bir süre zarfında herhangi bir kayıp zamanlı iş kazasının yaşanmadığı Efemçukuru’ndaki bu başarının, çalışanların İSG kültürüne entegre olduğunun kanıtı olduğunu ifade eden Alpaslan, “Çalışanlar işlerin doğası gereği iş pratikleri sırasında tehlikeler ile daha fazla karşılaşmaktadırlar ve bu tehlikelerin oluşturduğu riskleri yönetebilmek adına en çok destek aldığımız grup ise yine çalışanlarımız olmaktadır. Özellikle mavi yaka çalışanlarımız, yöneticileri ile çalışma alanlarını yorumlayarak ‘Güvenli Çalışma Ortamı’ oluşturmak adına birlikte fikirler üretirler ve birlikte ‘Güvenli İş Talimatlarını’ oluştururlar. Böylelikle, işin en güvenli nasıl yapılacağı konusunda çalışanları dinlemeyi bir ilke edinen Efemçukuru için zaman içinde giderek olgunlaşan güvenlik kültürü sayesinde hep birlikte ‘kazasız’ çalışabilmenin yapı taşlarını oluşturduk” dedi. [caption id="attachment_263434" align="alignright" width="427"] Kışladağ Altın Madeni İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Müdürü Alper Gürsoy[/caption] Kışladağ’da 1000 gün kayıp zamanlı iş kazası olmadan geçti Kışladağ Altın Madeni İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Müdürü Alper Gürsoy da iş günü kayıpsız üçüncü yılı geride bırakacaklarını söyleyerek, “Öncelikle Kışladağ olarak Haziran 2023 tarihinde üçüncü yılımızı tamamlamaya hazırlanıyoruz. Çalışan sayımız, alt işveren faaliyetleri, araç sayıları ve kapasitesi, kullanılan kimyasal miktarları, yapılan proses değişikliği gibi önemli unsurlara baktığımızda Kışladağ Altın Madeni olarak başarılı bir istatistikle devam ediyoruz. Şubat ayı içerisinde 1000 gün Kayıp Zamanlı İş Kazası olmadan geçen süreyi tamamlamış olacağız” diye konuştu. Sürdürülebilirlik entegre yönetim sistemi “rehber” oldu Kurumun iş sağlığı ve güvenliği konusunda taahhütlerin yer aldığı İSG politikasının bu başarıdaki önemine dikkati çeken Gürsoy, “TÜPRAG Kışladağ Maden İşletmesi’nde, İSG Politikamızda bahsettiği gibi yaptığımız faaliyetlerden kaynaklı, çalışanlarımıza ve çevre halkımıza zarar verebilecek mesleki riskleri ortadan kaldırmak veya etkilerini azaltmak için uluslararası yönetim standartlarını, mevzuat gerekliliklerini takip ediyor ve uyguluyoruz. Özellikle TÜPRAG’ın sürdürülebilir ve sorumlu madencilik prensiplerinin yer aldığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Standartlarını da içeren Sürdürülebilirlik Entegre Yönetim Sistemi (SIMS) yine performansımızın gelişiminde bize rehber oldu” dedi. Çalışan katılımı programı ile iş kazalarında yüzde 25’lik azalma Gürsoy, çalışan katılımı ile bir önceki seneye göre iş kazası istatistiklerinde yüzde 25’lik bir azalma olduğunu belirterek, “Kışladağ olarak amacımız risklerle ortak mücadele ederek çalışanlarımız için sağlıklı ve güvenli bir işyeri sağlamak ve sürdürmektedir. Amacımız, işçi sağlığı ve iş güvenliği olgusunun, ortak değerlerimizi katarak çalışanlarımız için pozitif bir kültür haline geldiği örnek bir işletme olmaktır. Bunun sağlanabilmesi için İSG Politikamızda yer aldığı gibi tüm seviyedeki yöneticilerin, çalışanlarına rol model olması ve çalışanlar ile karşılıklı etkileşim sağlamaları gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda çeşitli uygulamalar geliştirdik. Bunlardan en önemlilerinden biri de Çalışan Katılımı (employee engagement) programıdır. Üst yönetimimizin çalışma sahalarında, alt işveren firmaları dahil olmak üzere çalışanlar ile bir araya geldiği ve sadece İş Sağlığı ve Güvenliği konularının konuşulduğu, görüşlerin alındığı bir uygulamadır. Bu uygulama ile yöneticiler ile çalışanlar arasında etkin iletişim ve etkileşim sağladığı gibi, yöneticilerin de çalışanların tehlike farkındalıklarının tespit edilmeleri, iş sağlığı ve güvenliği yetkinliklerinin gözlenmeleri ve böylece gelişim yönlerinin ekip olarak belirlenerek pozitif yönde bir güvenlik kültürünün oluşmasına fırsat sağlamaktadır” diye konuştu. Yorgunluk takip sistemi Türkiye’de sadece Kışladağ’da kullanılıyor Çalışan sağlığı ve güvenliği için Türkiye’de sadece Kışladağ Altın Madeni’nde kullanılan yorgunluk takip sistemi ve sürüş güvenliği ile çarpışma önleme sistemlerinin operatör kaynaklı riskleri minimalize ettiğini vurgulayan Gürsoy, “İSG Politikamızda yer aldığı gibi, iş sağlığı ve güvenliği performansımızın sürdürülmesi ve gelişimi için gerekli tüm kaynaklar sağlanmaktadır. Bu çerçevede çalışanlarımızın sağlığını ve güvenliğini korumak adına teknolojik çözümlerde takip edilmekte ve uygulanabilir olanlar sistemimize entegre edilmektedir. Buna örnek bir uygulama olarak Türkiye’de sadece Kışladağ Altın Madeninde entegre edilen yorgunluk (fatigue) takip sistemidir. Özellikle lastikli dev hafriyat (dump truck) operatörlerinin uyku dikkat dağınıklığı gibi durumlarda fiziksel olarak uyaran ve aynı zamanda saha yöneticilerine durumu raporlayan Sürüş Güvenliği Sistemidir. Bu sisteme ek olarak dev iş ekipmanlarının etrafında bulunan diğer iş ekipmanlarının, araçların veya bakım esnasında yayaların fark etmesi ve oluşabilecek temasın engellemek amacı ile Çarpışma Önleme Sistemi (Collision Avoidance System_Level-8) kurulmuştur. Tüm bu sistemler operatörlerden kaynaklı riskleri azaltarak oluşabilecek ciddi iş kazalarını önlemek amacı ile entegre edilmiştir. Ayrıca açık ocak basamaklarında şev stabilitesinin kontrol edilmesi ve oluşabilecek yenilmelerin erken tespit edilmesi amacı ile radar sistemi uzun yıllardır kullanılmaktadır” bilgisini verdi.
Editör: Ahmet Ertüm