Birsen GÜRDİL / “Gelen gideni aratırmış” doğru bir deyim. 2016 yılına girdiğimiz günlerde, 2015’i başımızdan sağarken böyle demiştik. Ne yazık ki 2016 daha uğursuz bir yıl çıktı karşımıza. Hem pek çok değerli insanı aramızdan aldı, hem de dünyanın dört bir tarafında ölümlü olaylarla bizi kendisinden bezdirdi. Derken bütün ümidimiz 2017’nin yurdumuza ve dünyamıza hayırlı, uğurlu gelmesi dileği idi. Olmadı da 10-15 günü bile doldurmadan bu yeni senede ülkeme ve dünyaya gelişini kanlı olaylarla kutladı. Artık tarihin tozlu raflarına gömülmüş olan 2016’da yurdumuz peş peşe canlı bombaların hedefi olmuştu. Yılın en büyük kanlı katliamı şüphesiz 15 Temmuz gecesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızan Fetullahçı Terör Örgütü militanlarının silahlı, tanklı, helikopterli, jet uçaklı güçlerle kendi vatandaşına karşı girişmiş olduğu barbar katliam sonucu Ankara ve İstanbul dâhil yurdun dört bir tarafında darbecilere karşı koyan vatansever Türk halkı 246 şehidine karşılık 100’ün üzerinde darbecinin ölümü ile bu alçak girişim böylelikle kanlı bir şekilde bastırılmıştı. 26 yıl aradan sonra ülkemin başına böylesi bir yara açan FETÖ mensupları teker teker Türk adaletine hesap vermeye başladı. Yüce Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini, Ankara Emniyet Müdürlüğünü bombalayan gözü dönmüş satılmışları toplum vatan haini olarak vasıflandırdı. Türkiye’de 2016’da sırf bu kanlı olay can ve mal varlığına saldırılarda, 18’i PKK, 6’sı IŞID tarafından düzenlenmiş 26 terör saldırısında Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Mardin, Elazığ, Şırnak, Van, Kayseri ve Gaziantep’te de eli kanlı bu örgütler sivil, asker ve polis olmak üzere 328 vatandaşımızın ölümüne sebep olmuştu. Eli kanlı örgüt Ankara garı, Merasim sokak, Kızılay meydanı katliamları ile çirkin yüzün gösterirken ülkemizin pek çok kendinde de giriştiği kanlı eylemlerle pek çok vatandaşımızı aramızdan ayırdı. Okul, hastane, cami, mesken, iş yeri demeyip yakan insanlıktan uzak bu satılmışlar 2016’da yurdumuza çok büyük zararlar verdi. 11 Eylül 2011 terörünü hafızasından hala silemeyen ABD dahi Ortadoğu’da örgütlenen bu çetelere seyirci kalmış. Fransa, Almanya, Belçika gibi ülkeler gözleri önünde işlenen katliamları görmemezlikten gelirken, Ta ki Paris’te konser salonu ve Charlie Hebdo dergisinin yayımlandığı merkeze ve Nice’te bir göçmen teröristin kamyonu ile kalabalığın üstün sürmesinin şaşkınlığı geçte olsa batılı ülkeleri uyandırmışsa da alınan tedbirler sonucu turizmden büyük gelir bekleyen bu ülkelerde mali ve can kayıplarına uğramışlardı. Hatta Paris’in dünyaca meşhur Louvre Müzesi’nin ziyaretçi sayısı yüzde 20 azalarak 7,3 milyona düştü. Terör Türkiye’nin olduğu gibi tüm dünyanın en belirli sorunu olarak gündemdeki yerini korurken 2016’nın içinde dünya felaket üstüne felaket yaşadı. Afrika’da süren kabile savaşları, Yemen’i bitirme noktasına giden iç savaş Nepal’dan sonra Filipinler’i, Haiti’yi, Şili’yi sarsan depremler, günlerce süren yağışlar sonucu İtalya’da kayan topraklar sonucu haritadan silinen beldeler, keza ABD ve Almanya’da da büyük felaketlere sebep olan aşırı yağmurlar, Güney Kutbu’ndaki buzulların yavaş yavaş erimesi, Afrika’da patlak veren bulaşıcı hastalıklar, kara kıtanın belalı örgütü Haram’ın çoluk, çocuk demeden katliamları, esrarengiz uçak kazaları, Mısır’da turistlere karşı girişilen kanlı saldırı, hava kirliliği, açlık, beslenme imkânı olmayan milyonlarca insanın ölümü, otomobilleri bile havaya kaldıran hortumlar, sulara gömülen yolcu gemileri bu dünyada yaşayan insanların her gün yüz yüze geldiği acı olaylar. Bütün bunlar bir tarafa Suriye’nin başına babasından aldığı koltuğa oturan oğul Esad, ne yazık ki beceriksiz yönetimi sonunda kendi ülkesinde kendi vatandaşına karşı kanlı bir eyleme girişerek milyonlarca masum insanın ölümüne sebep olurken, yine milyonlarca insanın ülkelerini terk etmesine sebep olmuştur. Başarısız yönetimi sonucu Suriye-Irak toprakları üzerinde pek çok terör örgütünün kurulmasına sebep oldu. Daha iyi, güvenli bir ülke aramak için ülkemize gelen 3 milyonun üstünde Suriyelinin yanı sıra batı ülkelerinde kendilerine yaşanabilir bir hayat hayali ile Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya üzerinden kaçak yolları denerken ölenlerin sayısı bir milyonu geçerken, duyarsız batı işine gelmeyen her olayda olduğu gibi çağın bu büyük göçü içinde gözünü, kulağını kapattı. Milyonlarca Suriyeliyi bağrına basan ülkemin maddi manevi yardımları ile yaraları sarılan bu komşu ülke insanları kendilerini yinede şanslı sayarken sınırımıza 45 kilometre mesafedeki Ata yadigârı Halep’ten ne yazık ki yine Esad’ın gözü dönmüş uşakları tarafından yerle bir edildi. Pek çok Osmanlı eserleri tanınmaz hale geldi. Halep’ten kurtarılan din kardeşimiz bu insanlar yine Türk Kızılay’ının insanüstü yardımları ve gayretleri ile hayata tutunabildiler. Durmadan güney illerimizi rahatsız eden DEAŞ örgütüne bir ders vermek ve Suriyeli, Türkmen kardeşlerimizi Esad’ın gazabından kurtarmak ve de güney sınır bölgelerinde güvenli bir kontrol bölgesi sağlamak üzere Suriye topraklarına girmek zorunda kalan güçlü Türk birlikleri halen bu bölgelerde terörist temizliğini sürdürüyor. 2016 yılında pek çok ünlü kişi de hayatını kaybetti. 2017’den daha güzel, huzurlu ve sağlıklı günler beklerken gideni aratan 2017’nin daha ilk saatlerinde İstanbul’da dünyaca ünlü eğlence merkezine dalan bir cibilliyetsiz, canavar beraberinde getirdiği silahlarla yılbaşını kutlayan yerli ve yabancı konukların üzerine silahını ateşledi. 39 kişi hayatlarının mutlu anlarında aramızdan ayrıldılar. ABD’nin ünlü sinema merkezi olan Hollywood’un uluslararası hava terminaline giren eski bir asker beş kişiyi öldürdü, sekiz kişiyi de yaraladı. Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletinde Patna-İndore seferini yapan yolcu treninin raydan çıkması sonucu 120 kişi hayatını kaybederken 176 kişi ise ağır yaralandı. Meksika’da ise benzine zam yapan hükümeti protesto eden halk şehirdeki bütün alış-veriş merkezlerini yağmaladı. 5 kişi ölürken 700’ün üzerinde yağmacı gözaltına alındı.