İnançlı bir yöneticiye kim itiraz edebilir?

Beş vakit namazını kılabilir, orucunu tutabilir, abdestsiz dışarı çıkmayabilir.

Bunlar onun kişisel tercihidir.

Yeter ki inancını başkalarına dayatmasın.

Onu bir çıkar aracı olarak kullanmasın.

Kınanamaz, ayıplanamaz, çok görülemez.

Ammmaaaa,

Terör saldırıları karşısında aczini "abdestsiz dışarı çıkmıyoruz" diye ortaya koyarsa,

Başında bulunduğu ilin tepesine her gün roket yağıyorsa,

O ilden halk göç etmeye başlamışsa…

"Havada kalacak değil ya, elbette yere düşecek. Çünkü yer çekimi diye bi şey var"

Diyerek, bu felaketi, yaşanan can kayıplarını hafife alırsa,

İşte o zaman işin rengi değişir.

O yöneticinin inancı değil ama, zekâsı mutlaka sorgulanır.

Kilis’te yaşanan aynen budur.