Balkanlar 1930 yıllarda, II. Dünyanın ayak sesleri yaklaşırken yine sınır, toprak kavgalarıyla gergin bir durumdadır. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Balkan Paktının, Türkiye’nin Kuzeyini ve batısını emniyete alacağını düşünmektedir. Türkiye ve Yunanistan’ın çabalarıyla başlatılan bu süreçte, Başbakan İsmet İnönü mekik diplomasi yapmaktadır. 
Trakya’da büyük bir kara sınırına sahip olduğumuz Bulgaristan ile 1925 yılında Türk-Bulgar dostluk antlaşmasını ve 1929 yılında Tarafsızlık, Uzlaşma, Adli Tesviye ve Hakem Antlaşması imzalanmıştır. 
Balkan Paktı’nın kurulması için 06 Ekim 1930’da Atina’da yapılan toplanda, Bulgaristan, Balkan İttifakından çok Neuilly Anlaşmasıyla kaybettiği Ege Denizi çıkışı ile Yunanistan, Türkiye, Yugoslavya ve Romanya üzerinde kaybettiğini iddia ettiği toprakları geri alma niyetinde olduğunu açıkça ortaya koymuştur. II. Balkan Konferansı 20-26 Ekim 1931’de İstanbul’da toplanır. Bulgaristan aynı toprak ve azınlık taleplerini öne sürer, anlaşmaya varmak zordur. 
Büyük Ekonomik Buhranla fakirleşen Bulgaristan’da sağcı ve ırkçı eğilimlere güç kazanmıştır. “Bulgaristan Bulgarlarındır” sloganıyla azınlıkları sindirmek istemektedirler. Bu kapsamda Bulgar komitaları 17 Nisan 1933 tarihinde Razgrad'daki Türk mezarlığını yağma ederler. Bu saldırıya, İstanbul yükseköğrenim gençliği, 20 Nisan 1933’de İstanbul'daki Bulgar mezarlığına çelenk koyarak cevap verir. 
Ekim 1933’de toplanacak Balkan Paktı 3. Konferansından önce Mustafa Kemal ATATÜRK, Başbakan İsmet İNÖNÜ’yü Bulgaristan’a gönderir. Başbakanı, Sirkeci Garından yolcu eden Mustafa Kemal ATATÜRK “Bulgar Dostlarıma selamlarımı iletin” diyerek bu ziyarete ne kadar önem verdiğini ortaya koyar. Amaç, mevcut Türk-Bulgar dostluk Antlaşmasının süresini uzatmaktır.
Türk heyeti Sofya’da çok sıcak karşılanmıştır. İlk akşam Başbakan Muşanov’un onuruna verdiği yemekte, İnönü’nün Sofya Nutku olarak bilinen konuşmasını yapar. Gündem, 03 Aralık 1934’te sona erecek olan 1929 tarihli Tarafsızlık, Uzlaşma, Adli Tesviye ve Hakem Antlaşması’nın uzatılması veya Bulgarların Balkan Misakına katılmalarıdır. Ancak, bir gün sonrası, 21 Eylül 1933, coşkulu karşılamalar ve görkemli ziyafetin aksine çok gergindir. Sonuç alınamaz.
22 Eylül 1933 günü, toplantılar yapılamaz ve İsmet Paşa, Razgratlı bir Türk-Bulgar heyetini de kabul eder. Ancak bu toplantı zaten gergin olan Bulgar Komitacıları galeyana getirmiş ve Türkiye Başbakanına suikast tehditleri başlayınca, Bulgar Hükümeti güvenlik konusundaki endişelerini Türk Büyükelçiliğinde ikamet eden Başbakan İnönü’ye iletir. 
Haber Ankara’ya ulaşınca, Dışişleri Bakanlığı diplomatik çözüm için çalışır, Bulgaristan’a ihtar verilir, ama Bulgar Hükümeti umursamaz! Konu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'e intikal ettirilir. Atatürk, “Bulgaristan’a ekonomik baskı uygulayalım” gibi önerileri bir kenara bırakarak, Donanma Komutanını arar ve halen tatbikatta olan Yavuz zırhlısı ve iki muhribin, Başbakanı yurda getirmek üzere, Varna’ya intikal etmesini emreder.
Kısa bir süre sonra Yavuz zırhlısı, Tınaztepe ve Kocatepe muhripleri Varna’nın açıklarında demirler. Yavuz zırhlısının yaptığı 21 pare selamlama atışı Varna’da panik yaratır. Bazı evlerin camları kırılır. Yavuz Komutanı Varna valisine giderek “Başbakan İsmet İNÖNÜ’yü almağa geldik. Pencerelerde hasara neden olduysak özür dileriz, onları da ödeyeceğiz” der. Bu ifade yeterli olur ve İsmet İnönü özel ve zırhlı bir trenle Varna’ya getirilir.
Sdfdsfİnönü’nün arkasından Varna’ya gelen Bulgar Başbakanı Muşanov ve İnönü, Kral Boris’in yazlık sarayında bir araya gelirler ve Sofya’da imzalanamayan, 1929 anlaşmasını Aralık 1934’ten itibaren beş yıl süre ile uzatan mutabakat Varna’da imzalanır. 
24 Eylül 1933 günü 22.00’da Varna’dan hareket ederek 25 Eylül günü İstanbul’a intikal eden, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’la Başbakan İsmet İNÖNÜ “Deniz gücünün siyasete bu kadar müessir olduğunun şahidi olmasaydım inanmazdım” diyerek tarihe bir not düşer.